Demokratik Sol Parti (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bakırhan, teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın önümüzdeki günlerde yapacağı tarihi çağrıya destek verdiklerini dile getirdi. Bakırhan, Öcalan’ın çağrısının 15 Şubat'ta olabileceğini ya da sonrasına kalabileceğini belirterek, iktidara da bu çözüm sürecinde sorumluluk alma çağrısı yaptı. "Artık top Erdoğan'da," diyen Bakırhan, çözümün çözüm süreciyle ilgili bir adım atılmasını beklediklerini ifade etti.

Tuncer Bakırhan, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: "Milyonlar artık demokratikleşme gelsin diye bekliyor, güven artırıcı adımların atılmasını bekliyoruz. Oyalanmak yerine tarihe cesur bir lider olarak geçin. Bizler eşit bir yaşamdan yanayız. Yönümüz ve istikametimiz barış ve demokrasi yoludur. Her şeye rağmen bu yolda cesaretle yürümeye devam edeceğiz."

ÇAĞRI GELECEK Mİ?

Demokratik Sol Parti (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki grup toplantısında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bakırhan, Öcalan’ın önümüzdeki günlerde yapacağı "tarihi çağrı"nın zamanının henüz netleşmediğini belirterek, “15 Şubat da olabilir, sonrası da olabilir,” ifadelerini kullandı.

Grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakırhan, bürokraside liyakatsizliğin arttığını ve sadece "yandaş olmanın" tek geçerli sebep haline geldiğini belirtti. "Hiçbir zaman olmadığı kadar akademisyenin ihraç edildiğini görüyoruz," diyen Bakırhan, gerçekleri yazan gazetecilerin cezaevine girmesinin de kabul edilemez olduğunu vurguladı. “Kimse kimseyle dayanışmasın istiyorlar ama biz her yerdeki acıya ve haksızlığa ses çıkaracağız,” şeklinde konuştu.

Kayyum atama uygulamalarına da sert tepki gösteren Bakırhan, "Hangi partiden olduğuna bakılmaksızın biz yerel yönetimlere sahip çıkmaya devam edeceğiz," dedi. Bu açıklama, özellikle son dönemdeki kayyum atamalarıyla ilgili gelişmelere dair net bir duruş sergiledi.

AK Parti Ankara İl Yürütme Kurulu belli oldu AK Parti Ankara İl Yürütme Kurulu belli oldu

HALKIN İRADESİ YOK SAYILDI

Bakırhan, Siirt Belediyesi’ne kayyum atanmasını şu sözlerle eleştirdi: “Kayyum, cebinde isimliğiyle dolaşıyormuş. Kayyumcu anlayışını kınıyoruz. Siirt halkı da Türkiye halkları da kabul etmiyor. Siirt halkının iradesi yok sayıldı. Bir halkın umudunu çalmak, ekmeğini çalmaktan daha büyük bir hırsızlık ve vicdansızlıktır.” Bakırhan, kayyum atamalarıyla aslında eşitlikçi hizmetin cezalandırıldığını söyledi.

Siirt halkının yıllardır olağanüstü hal ile yaşamını sürdürmek zorunda kaldığını belirten Bakırhan, “Kürtler vardır ama siyasi iradeleri yoktur yaklaşımından iktidarı vazgeçirmeye çalışıyorum. Kürtlere de iradesine de saygı duyacaksınız,” dedi.

"KÜRT DÜŞMANLIĞIDIR"

"İster hoşunuza gitsin, ister gitmesin, kayyum atamaları Kürt düşmanlığıdır. Aynı zamanda modern sömürgeciliğin en karanlık yüzüdür. Kürt halkı büyük bedellerle ırk ayrımcılığına karşı mücadele etti. 90'ların karanlık faili meçhul cinayetlerini nasıl tarihe gömdüyse kayyumcu anlayışı da tarihe gömeceğine eminim. Bu kayyumcu anlayış, AKP'nin alnında kara bir leke olarak kalacak. Hem silah bırakma çağrısı yapıp hem de gençlerin, kadınların olduğu yerde gösteri yapıp silah göstereceksin. Bu uygulamayı yapanların açığa çıkarılması çağrısı yapıyorum. Kimse bize süreç var, bu kayyum uygulamalarını görmezden gelin demesin, kimse süreç var size tokat atarız sesinizi çıkarmayın, her hukuksuzluğu yaparız sessiz kalın demesin. Bizim belediyemizi gasp edenler bilsin ki bu halkın iradesi fermanla teslim alınmaz. Biz buradayız, diz çökmedik, çökmeyeceğiz. Bu fermanlar vız gelir tırıs gider."

100 YILDIR İRADE GASPI YAPTINIZ

Suriye'ye ilişkin de mesajlar paylaşan Bakırhan, şöyle konuştu; "Suriye Arap cumhuriyeti ne demek? Oradaki Kürtler, Aleviler, Ermeniler nedir? Bu tekçilik Suriye için tehdittir. Oraya Arap Cumhuriyeti diyenleri de uyarıyoruz. Suriye'nin geleceği Arap Cumhuriyeti değil, demokratik cumhuriyettir. Esad rejiminin devrilmesinden sonra orada yeni bir şiddet adası oluşturuluyor. SMO oradaki demokratik sisteme saldırıp duruyor. Suriye'de halkların birlikte oluşturduğu bu zemine herkes saygı duysun. Suriye'deki şiddet son bulsun."

Devam ettiği belirtilen 'süreç' hakkında da değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, şu ifadeleri kullandı; "Bu sürecin bir barış sürecine evrilmesini istiyoruz. Bu tarihi fırsatı, güvenlikçi ve zehirli bir dille bozmamak gerekiyor. Bugün toplumsal uzlaşıya ihtiyaç var. Demokratik uzlaşıyla Kürt sorununa rasyonel bir çözüm bulma arayışındayız. Barış Kürt halkının boynuna basarak olmaz. Her koşulda barıştan yanayız diye bunu güçsüzlük olarak algılayan zihniyeti reddediyoruz. Barışta ısrar güçlü bir iradeyle mümkündür. Biz barışı devletin zafiyeti olarak da görmedik, görmeyiz. Barış şiddetin, şantajın, tehdidin gölgesinde değil demokrasinin ışığıyla korunur. Daha neyi bekleyelim, daha kaç genç toprağa düşsün? Bu ülkenin kaynaklarının daha ne kadarını savaş baronlarına aktaralım?

100 yıldır irade gaspı yaptınız, biz her seçimden büyüyerek çıktık. Demokratik siyaset mücadelemizi daha çok büyüttük. Köylerimizi boşalttınız, milyonları yerinden ettiniz. Kimliğimiz ve mücadelemizden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Hükümet demokrasi ve hukuk üstünlüğü için neden adım atmıyor? Neyi bekliyor? İktidarı durduran nedir? Kimseden bir şey beklemeden Kürtlerin eşit yurttaşlık hakkını ne zaman tanıyacak? Türkiye'yi ne zaman demokratikleştirecek sorusunu bu ülkede yaşayan herkes iktidara sormalıdır."

"ÖCALAN TARİHİ ÇAĞRIYI YAPMAYA HAZIRLANIYOR"

"Öcalan önümüzdeki günlerde tarihi bir çağrı yapmaya hazırlanıyor. Kısa bir sürede bu tarihi çağrıyı da yapacak. Bu çağrıyı önemsiyoruz, destekliyoruz, arkasındayız. İktidarı da bu tarihi çağrıya uygun şekilde rolünü oynamaya çağrıyoruz. Sayın Bahçeli yürütmenin başı değil. Yürütmenin başındaki Erdoğan'a büyük adım düşüyor. Artık top Erdoğan'da. Milyonlar artık demokratikleşme gelsin diye bekliyor, güven artırıcı adımların atılmasını bekliyoruz. Oyalanmak yerine tarihe cesur bir lider olarak geçin. Bizler eşit bir yaşamdan yanayız. Yönümüz ve istikametimiz barış ve demokrasi yoludur. Her şeye rağmen bu yolda cesaretle yürümeye devam edeceğiz."

Kaynak: Haber Merkezi