Yavuz Ağıralioğlu, kuruluşunu resmen ilan ettiği partinin isim ve logosuna ilişkin hikâyeyi ATO Congresium’da 28 Ekim’de düzenlenen toplantıda paylaştı.
“Gazeteci ve yazar misafirlerimizi salondaki coşkumuzu, salondan taşan coşkumuzu, kararımızı, kavlimizi bilsinler diye çağırdım” diyen Ağıralioğlu, kısa adı A Parti olan Anahtar Parti’nin kuruluş sürecine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
NEYİ TUTACAĞINI BİLENLER OLARAK BURADAYIZ
“Gazeteci arkadaşlarımız çok partiye şahit oldular, çok partinin kuruluşunu gördüler. Bu meydanlar nice partiler gördü. Biz galiba 156’ncı partiyiz. İstedim ki gazeteci arkadaşlar, yazarlarımız gelsinler, kararımızı kavlimizi bilsinler. Hangi tutar ve endişeleri arasında bizi izlediklerini görüyorum. Memleket ufkunda doğabilecek her partinin televizyonlarda, gazetelerinde değerlendirmesini yapan arkadaşlarıma ithafen söylüyorum. Neyi tutacağını bilenler olarak buradayız biz. ‘Parti tutacak mı?’ endişelerine konu olan bakışlarını teskin edecek bir irade beyan ediyorum. Bu salonda, dışarıda toplanan ve duasıyla burada olan, memleketin ufkuna doğacak olan harekete umut bağlayanların hepsi, ‘A Parti mi?’ dedi. Evet dedim. Hepsinin şehadetinde söylüyorum. Aziz milletim bilsin, arkadaşlarımla tutacak mı değerlendirmesine konu olacak endişeyle bakarken sözümüzü kavlimizi duysun istiyorum. Biz neyi tutacağını bilenler olarak yola çıkıyoruz. Aybüke Yalçın öğretmenin tebessümünden tutacağız. Eren’imizin adanmışlığından Ömer Halisdemir’in kahramanlığından tutacağız. Fethi Sekin’in adanmışlığından tutacağız. Ambulansa binerken devletin ambulansı kirlenmesin diye çizmelerini çıkaran insanımızın edebinden tutacağız. Millet neyi tutacağımızı bilsin.”
BİZİM PARTİMİZİN İSMİ ‘A PARTİ’ OLSUN DEDİM
Parti ismi ve logosuna ilişkin açıklamalarda bulunan Ağıralioğlu; “Hayırlı uğurlu olsun diye başladığımız bu yolculuğun parti takdiminin, isim takdiminin, logo takdiminin kısa durumunu arzetmek istedim ve bu uzun iktidar döneminde içi boşaltılmamış kelime, manası tüketilmemiş kavram olmadığına şahit oldum. Bu süreçte, bu uzun iktidar döneminde içi boşaltılmamış kelime manası tüketilmemiş kavram kalmadı. Mukaddes bir sürü isimle, mukaddes pek çok kavramla, bu veciz veciz nutuklar atıp gördüğünüz ve kalbinizde hissettiğiniz akıbeti bulduk biz. Adalet ve kalkınma ismiyle bulduk biz bu paketi. Cumhuriyet halkla buluşacaktı, ülke adaletle kalkınacaktı, memleket iyilikle dolu olacaktı, dertlerimiz derman bulacak, saadetle, huzurla, yeniden refaha kavuşulacaktı. Hepsine, herkese kıymetli bir başlangıç için yola çıkmış alın teri dökmüş, oy vermiş, destek olmuş herkese teşekkürle söylüyorum bunu. Bu kavram ve kelime yorgunluğunun bu güzel güzel isimler bulup, güzel güzel konuşmalar yapıp, veciz veciz nutuklar atıp, milletin bulduğu bu fakirliğin, milletin kahrına sebep olacağından bahisle ben arkadaşlarıma dedim ki; ismi mukaddes, işi ismine yakışmaz sonuçlar gördü milletimiz, yoruldu. Bizim partimizin ismi ‘A Parti’ olsun dedim ilk. Arkadaşlarımın hepsinin gözünde hatta sükûnetinde salondaki gibi bir şey oldu. Onlar da sizin gibi sustular. Herkesin gönlünde, kalbinde şöyle bir tereddüt oldu. ‘Evet’ dedim ben de iddia etmek istedim ki ‘A Parti’. Kelime, kavram yorgunu olmuş memlekette mukaddes kavramların tüketildiği bu 22 yıllık hususi son dönemi kastederek söyledim. Bu kadar kelime, kavram yorgunluğunun üstüne bir de biz yük etmeyelim kendimizi milletimize, alfabenin ilk harfinden başlayalım, yeniden başlayalım dedim. Bu ‘A’ onun ‘A’ sıdır dedim. Salonumuza arz ettiğim gibi istişare ekibime arz ettim. Yüreklendirmeye çalışıyorum onlar da sizin gibi şaşkınlar. Bu ‘A’ dedim Sultan Alparslan’la girdiğimiz Anadolu’nun ‘A’ sı, Alparslan’ın ‘A’ sı. Bu ‘A’ Diyar-ı Rum diye bilinen bu vatanı Anadolu ya dönüştürdüğümüz Anadolu’nun A sı. Bu ‘A’ 1000 yıldır imparatorluklar kurduğumuz bu aziz vatanda akılla, ahlakla, adaletle, azametle, adanmışlıkla, kurduğumuz büyük medeniyetin ‘A’ sı. Bu ‘A’ yedi düvele diz çökmeyen, bu Türk yurdunu Alparslan’la kapılarını açıp Atatürk’le mühürlediğimiz çelikten iradenin ‘A’ sı. Bu milletten gayrısına hesap vermez, milletten başka hiç kimseye borçluluk kabul etmez adanmışlığımızın ‘A’ sı. Bu ‘A’ her şeye yeniden başlama irademizle kalbimizi milletimize teslim ederken bugün omuzlarımıza düşen memleket yükünün, bugün çözmek zorunda olduğumuz sorunların sebebi olan siyasi maharetsizlik adına utanmanın, ar’ın ‘A’ sı. Sonra arkadaşlarıma şöyle söyledim. Kendisine isim koymuş da milletinin duası olamamış partilere inat kendisine isim koymamış da milleti kendisine isim koymuş diye bir hareket başlatalım. Şöyle yapalım, biz edepli olalım. Türklerde eski bir gelenektir biliyorsunuz kahramanlık yapınca isim konulur. Biz niyetimizi beyan edelim, kahramanlık yaparsak, başarırsak Allah’ın izniyle milletimiz bize ilk harfine edeben, yaptığımız işe hürmeten, bizim duasına mazhar olduğumuz milletimiz bize isim bulsun istedik. Eğer başarırsak, başaracağız evvel Allah, akıl partisi olsun, akıllıların partisi olsun, ahlaklıların partisi olsun, adaletlilerin partisi olsun, adanmışların partisi olsun, azimlilerin partisi olsun, milletin ‘A Planı’ olsun, A kalite yaşamın öncüsü olsun. Adanmışlığıyla, ahlakıyla milletin ufkuna doğsun. Milletimiz desin ki; yazılmış programlarının icraatlarıyla bize bolluk sebebi olamayan siyasetten, bugün yaptıklarını duayla andığımız evlatlarımıza isim veriyoruz. Ben son sözümü böyle söyledim arkadaşlara. Sonra siyasi işler başkanımız eski Hatay mebusumuz Fuat Geçen Bey ilk itirazını yaptı. Amblemi anahtar olan, ismi ‘A’ diye takdim edilecek olan bir edebe gelen arkadaşlarımız da kendi mesuliyetlerini bilerek dönsünler diye şöyle mukabele etti Fuat bey; Neyi çözeceğini bilenler için, hangi kilidi açacağını bilenler için, partinin sembolüyle ismi birleşsin. İradesi memleketin sorunlarını çözecek olanların anahtarı olsun memleketin partisinin ismi. O yüzden partimiz kısa takdimi ‘A’ ile ifade edilen bir edebin mesuliyeti anahtar olmakla takdim edilen bir partidir. Anahtarı bunca sorunu çözmek zorunda olan milletin evlatlarının her sorunu çözmek için kendi mesuliyeti bildiği bir sembolle isimlenme iradesidir. A Parti, Anahtar Parti, sembolü ve ismi anahtar olan parti mesuliyetini bilenlerin partisi. Çözecekleri sorunları idrak edenlerin partisi, çözeceği sorunlara cesaretle yürüyenlerin partisi, hakkı olan herkese hakkını alabileceği bir anahtarı verebilmeyi namusu bilenlerin partisi anahtar partidir.” ifadelerini kullandı.