Ankara Üniversitesi, Adli Antropoloji Ana Bilim Dalı ile bir ilke imza attı. Bu yeni bilim dalı, özellikle doğal felaketler, savaşlar ve kitlesel ölümler gibi durumlarda ölen bireylerde kimliği bilinmeye iskeletleşmiş cesetlerinden kimlik tespiti çalışmalarına önemli katkılar sunacak. Geçtiğimiz günlerde açılışı yapılan ana bilim dalı hakkında Ankara Net Haber muhabiri Cansel Yıldız’a açıklamalarda bulunan Adli Antropoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayla Sevim Erol, önemli bilgiler paylaştı.

Adli Antropoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayla Sevim Erol, Adli Antropoloji alanındaki eğitim süreçlerini anlatırken, ana bilim dalı olarak açılmadan önce lisansüstü programların başladığını belirtti. Yüksek lisans ve doktora eğitimleri verdiklerini ifade eden Sevim Erol, bu programların öğrencilerin özellikle adli antropoloji diploması almalarına ve bu alanda kariyer yapabilmelerine olanak tanıdığını söyledi. Ancak, öğrencilerin resmi olarak adli antropolog unvanı alabilmesi için adli antropoloji ana bilim dalı açılmasının uygun gördüklerini belirten Sevim Erol, “Ana bilim dalı açılmasını istedik çünkü öğrencilerimiz mezun olduklarında adli antropoloji diploması alabilsinler ve adli antropolog olarak farklı kurumlardaki alanlarıyla ilgili görevlerde yer alabilsinler istedik. Bu nedenle anabilim dalı başvurumuzu yaptık ve açılışı sağladık” dedi.

Ayla İskelet İncelemeDoğal Felaketler ve Kimliklendirmede Adli Antropoloji önemli rol oynuyor

Adli Antropoloji, özellikle doğal felaketler, savaşlar, terör olayları gibi kitlesel ölümlerden sonra iskeletleşmiş cesetlerin kimliklendirilmesinde büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Sevim Erol, bu alanın amacını şu şekilde açıkladı: “Adli antropoloji, felaketlerde ya da kitlesel ölümlerde öldürülen şahısların, kimliği belirsiz kişilerin iskelet halini inceleyerek kimlik tespiti yapar ve bu konuda adli birimler, kolluk kuvetleri ve hukuka yardımcı olur. Bizim amacımız, AFAD gibi kurumlarda görev verilecek adli antropologların , felaketlerden sonra kaybolan veya kimliği belirsiz olan kişilerin iskeletlerinden kimliklendirilmeye katkı sağlamaktır.

Prof. Dr. Ayla Sevim Erol, Türkiye’de doğal felaket kurbanlarının kimliklendirilmesi için henüz DVI ve ya Türkçe karşılığı Felaket Kurbanlarının Kimliklendirilmesi gibi özel ekiplerin tam anlamıyla oluşturulmadığını ancak bu yönde çalışmalar yapıldığını belirtti. AFAD’ın mevcutta arama-kurtarma ve ilk aşama kimliklendirme çalışmalarını gerçekleştirdiğini dile getiren Sevim Erol, üzerinden zaman geçtikten sonra bu kayıplara ait iskeletler bulunabilmektedir, işte adli antropoloji disiplini bu iskeletlerin üzerinden yapılan kimlik tespitine odaklandığını ifade etti. Sevim Erol, “Ülkemizde AFAD arama kurtarma ve ilk etapta kimliklendirme çalışmaları yapıyor. Ancak iskelet buluntuları değerlendirilirken adli antropoloji devreye girmeli ve, iskeletlerden kimliklendirme yaptığı için kayıp şahıslar ya da kimliği belirsiz şahısların kimliklendirilmesi için çalışıyor. Bu nedenle Adli antropoloji ana bilim dalını da kurduk. Bundan sonraki çalışmalarda, antropologların kolluk kuvvetleri, adli bilimler, AFAD veya AKUT gibi sivil toplum örgütlerinde de antropologların görev almalarını önermiştir. Mesela son zamanlarda Suriye savaşı gibi çeşitli savaşların durması sonrasında savaşta ölenlere ait pek çok toplu gömülerde iskelet buluntularıyla karşılaşılmaktadır. Bu tür iskelet buluntularının kimlik tespiti yapılarak yakınlarına teslim edilmesi hem hukuki hem de insani açıdan önemlidir, bunun için bu tür konuları çalışacak uzman adli antropologların yetişmesi elzemdir ” dedi.

Antropoloji Uygulama Dersi 2018Adli Antropoloji Türkiye’de ilk kez anabilim dalı olarak açıldı

Adli Antropoloji, Türkiye’de daha önce Adli Bilimler Enstitü’lerinde sadece ders olarak verilmiş olsa da Ana Bilim Dalı olarak açılmadığını belirten Sevim Erol, bu açılışın önemine şu sözlerle değindi. “Adli antropoloji dersleri veriliyordu ama bu yeterli değildi, Türkiye’de ilk kez, bu alanda ilgilenenlerin daha donanımlı yetişmesi ve bu antropolog diplomasına sahip olmalarını önemsediğimiz için ana bilim dalı olarak açılmasını önemsedik ve Ankara Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü'nde bir adli antropoloji ana bilim dalı adı altında açılmasını sağladık. Şu an bu dal, Türkiye’de ilk ve tek olarak yer alıyor” dedi.

Bakan Tekin: '2025 bütçesi sonrası öğretmen atamaları paylaşılacak' Bakan Tekin: '2025 bütçesi sonrası öğretmen atamaları paylaşılacak'

Magnesi̇a Belgesel Çeki̇m“Yeni uzmanlar Ankara Üniversitesinde yetiştirilecek”

Sevim Erol, adli antropoloji ana bilim dalı sayesinde, doğal felaketler ve kitlesel ölümler sonrası kimliklendirme konusunda uzmanlaşacak yeni nesil adli antropologlar yetiştirileceğini belirtti. Bu uzmanlar, özellikle savaş, terör ve cinayet kurbanlarına ait iskelet buluntuları bulunduğu bölgelerde, iskeletler üzerinde analizler yaparak kimlik tespitinde aktif rol alacak. Sevim Erol, bu tür felaketlerde özellikle uzman kadroların devreye girmesinin önemini vurguladı ve “Adli Antropoloji uzmanları, doğal felaketler ve savaşlar gibi büyük olaylarda kimliklendirme çalışmalarına katkı sağlayacak ve insani ve hukuki açıdan önemli bir hizmet sunacak” dedi.

Adli Antropoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayla Sevim Erol, Ankara Üniversitesi Adli Antropoloji Ana Bilim Dalı, önemli bir boşluğu doldurarak, doğal felaket kurbanları, cinayet kurbanları, terör kurbanlarının kimliklendirilmesi ve savaş kurbanları üzerinde yapılan çalışmalara katkı sağlayacağının altını çizerek, bu gelişmenin sadece Türkiye’deki değil, uluslararası düzeydeki olaylarda da etkili olacağını söyledi.

Kaynak: Cansel Yıldız