Medical Park Karadeniz Hastanesi'nde görev yapan Uzm. Dr. Yuluğ, maymun çiçeği virüsünün bir DNA virüsü olduğunu ve zoonotik bir hastalık olarak nitelendirildiğini ifade etti. Virüs, ilk kez 1959 yılında bir maymunda izole edilmiş, insanlarda ise ilk vaka 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 9 aylık bir bebekte görülmüştür. Yuluğ, hastalığın özellikle Orta ve Batı Afrika'da yaygın olduğunu, son yıllarda ise Avrupa'da da vakaların ortaya çıktığını belirtti.
"Bulaş Yolları Çeşitlidir"
Virüsün bulaşma yolları hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Yuluğ, "Maymun çiçeği virüsü, enfekte hayvanların ısırması, tırmalaması veya lezyonların çıkarılmasıyla direkt ya da dolaylı yoldan insana bulaşabilir. Ayrıca, enfekte bir kişiden solunum damlacıkları, deri lezyonları ya da kontamine nesneler aracılığıyla da bulaşma riski bulunur. Özellikle döküntülerin aktif olduğu dönemlerde bulaşma riski daha yüksektir," şeklinde konuştu. Virüsün sağlıklı bireylere ciltteki çatlaklar, ağız, burun, göz gibi açık dokular veya solunum sistemi üzerinden bulaşabileceğini de ekledi.
"Hastalığın Belirtileri ve Tanı Yöntemleri"
Maymun çiçeği hastalığının belirtileri hakkında da açıklamalar yapan Uzm. Dr. Yuluğ, "Virüsün kuluçka süresi 5 ila 21 gün arasında değişir. En sık görülen belirtiler arasında yüksek ateş, baş, sırt ve kas ağrıları, lenf bezi şişlikleri, yorgunluk, üşüme, titreme ve vücutta çiçek benzeri döküntüler yer alır. Bu döküntüler, yüzde, ellerde ve ayaklarda başlar ve tüm vücuda yayılır. Döküntülerin tamamen kaybolması 2 ila 4 haftayı bulabilir," dedi. Hastalığın tanısının genellikle lezyonlardan alınan örneklerin PCR testi ile konulduğunu belirten Yuluğ, virüsün ayrıca solunum salgılarında, kan ve idrar sıvılarında da saptanabildiğini belirtti.
"Korunma Yolları ve Tedavi Yöntemleri"
Maymun çiçeği virüsünden korunmanın yollarına değinen Uzm. Dr. Yuluğ, enfekte hayvanlar ve insanlarla temastan kaçınılması gerektiğini belirtti. Ellerini sık sık yıkamanın, sosyal mesafeyi korumanın ve maske kullanımının önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, kişisel eşyaların paylaşılmaması gerektiğine dikkat çekti ve hastalığın aşısı olduğunu belirterek, risk gruplarının aşılanması gerektiğini hatırlattı. Yuluğ, hastalık için spesifik bir tedavi bulunmadığını, ancak antiviral ilaçlar, istirahat ve sıvı tüketimi gibi yöntemlerle semptomların hafifletilebileceğini söyledi. Hastalığın süresini azaltmak, komplikasyonları önlemek ve hastanın genel durumunu iyileştirmek için tedavi uygulandığını ifade etti.
"El Hijyenine ve Beslenmeye Dikkat Edilmeli"
Son olarak, tüm viral enfeksiyonlarda olduğu gibi maymun çiçeği virüsünde de teması önlemenin ve el hijyenine önem vermenin korunmada kritik rol oynadığını belirten Uzm. Dr. Yuluğ, özellikle çocukların kaynağı belli olmayan pet hayvanlardan uzak tutulması gerektiğini söyledi. Ayrıca, bağışıklık sistemini güçlendirmek için sebze ve meyve ağırlıklı beslenmenin ve bol sıvı tüketiminin önemli olduğunu vurguladı.