‘Amirallere suikast’ tertibiyle tutuklanan ve serbest bırakıldıktan sonra savcının talebiyle yeniden hakkında yakalama kararı çıkarılınca intihar eden Yarbay Ali Tatar, ölümünün 15’inci yılında Karşıyaka Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı.
MEZARI BAŞINDA ANILDI
Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, siyasi parti temsilcileri, aile üyeleri ve sevenlerinin katıldığı törende, Tatar’ın kabri başında saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
"FETÖ'NÜN İPLİĞİ PAZARA ÇIKTI"
Anma töreninde konuşan ağabey Ahmet Tatar, 252 kişinin şehit olduğu 15 Temmuz darbe girişimini hatırlatarak, "15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçti. FETÖ’nün ne kadar karanlık ve hain bir örgüt olduğu herkes tarafından görüldü, ipliği pazara çıktı. Yurt dışındaki yapılanması bile çözülüyor. Örgütün başı, yargı önüne çıkmadan, hesap vermeden bu yıl öldü" diye konuştu.
ALİ TATAR KİMDİR?
Ali Tatar 11 Şubat 1967 tarihinde Ankara'da Alevi kökenli bir ailede doğdu. Aslen Sivas'ın Gürün ilçesine bağlı Yuva köyündendir.Türk Deniz Kuvvetlerinde görev yapmış bir askerdi. Amirallere suikast soruşturması kapsamında tutuklanıp serbest bırakılan Tatar, hakkında yeniden tutuklama kararı çıkarılmasının ardından 19 Aralık 2009’da hayatına son verdi. Tatar'ın tutuklanmasını talep eden savcı ve kararı kabul eden hâkim, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ üyeliği suçundan hapis cezasına çarptırıldı.
İlk ve orta öğrenimini Ankara Keçiören'de tamamladı. Lisans ve yüksek lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde gerçekleştirdi.
ASKERİ KARİYERİ
1989 yılında yapılan sınavı kazanarak Türk Deniz Kuvvetlerine katılan Tatar, teğmen rütbesiyle görevine başladı.
Deniz Kuvvetleri bünyesinde Astsubay Hazırlama Okulu: Eğitim görevlisi, Karamürsel Eğitim Komutanlığı: Eğitim Plan Program Şube Müdürlüğü, Heybeliada Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu: Kısım Amirliği ve Şube Müdürlüğü, Beylerbeyi Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığı: Okullar Eğitim ve Yönetim Şube Başkanlığı gibi pek çok önemli pozisyonda görev aldı.
Görev yaptığı süre boyunca hem yüksek lisansını hem de doktorasını tamamlayarak akademik anlamda da gelişimini sürdürdü.
ÖLÜMÜ
5 Aralık 2009'da Amirallere suikast soruşturması kapsamında tutuklandı ve Hasdal Askerî Cezaevi'ne gönderildi. Tutukluluğuna yapılan itiraz sonucu 16 Aralık'ta tahliye edildi. Savcının itirazı üzerine hakkında tekrar tutuklama kararı çıkarıldı. Bunun üzerine Beylerbeyi'ndeki evinde 19 Aralık 2009 sabahı arkasında bir mektup bırakarak intihar etti