2015 yılında İstanbul Bahçelievler’de 4 yaşındaki Ayaz Çınar Yılmaz’ın hayatını kaybettiği trajik olayda, üvey anne H.D., küçük çocuğu balkondan atarak ölümüne sebep olmakla suçlanmış ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesi, dosyada üvey annenin suçu işlediğine dair somut delil bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozdu. Bozma kararı sonrası H.D., yaklaşık 3 yıl tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı.
Ayaz Çınar’ın babası Dr. Mustafa Yılmaz ise tahliye kararının ardından hukuki mücadelesine devam ediyor. Kararın kendilerine tebliğ edilmediğini ve itiraz sürelerini kaçırdıklarını belirten acılı baba, olayın peşini bırakmayacağını dile getirdi. Baba Yılmaz, “Adaletin yerini bulması için elimden geleni yapacağım. Oğlumun ölümünde sorumluluğu olanların cezalandırılması için yeni bir dava açmaya hazırlanıyorum.” dedi.
Yargıtay Kararı Tartışma Yarattı
Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin kararı, dosyada yeterli delil bulunmadığı gerekçesine dayandırıldı. Ancak baba Mustafa Yılmaz, yargılama sürecinde delillerin dikkate alınmadığını ve bu kararın kendileri için derin bir üzüntü kaynağı olduğunu ifade etti.
GÖRDÜ TANIĞI YOK SAYILDI
Olay günü H. D.’nin evde alkol aldığını ve bu nedenle tartıştıklarını belirten ve halen özel bir hastanenin yenidoğan servisinde doktor olarak görev yapan Yılmaz, “Kavga ettikten sonra ben olay büyümesin diye, işyerine gittim. Orada uyuyacağımı söyledim. İşyerindeyken beni aramış, mesajlar yazmış en son 04.12’de bana mesaj yazıyor. Çocuğun balkondan düşme saati ise 03.30-04.00 arası görgü tanığı öyle söylüyor. Buna rağmen bu deliller yok sayıldı. Ben buna çok şaşırdım. Çocuğun düşüş saati belli, kadın 04.12’de uyanık. Görgü tanığı bir ses duyduğunu gidip baktığında çocuk düşmüştü, nefes alıyordu. O panikle bağırdım diyor. Aradan 1-2 dakika geçmeden 3. kattaki evden çocuğu ile birlikte aşağı inip çocuğun üzerine kapandığını 112’yi aradıklarını söylüyor” dedi.
Kararın onanmasını beklerken bozma kararını öğrendi
H. D.’nin görülen ilk davada 3 yıl hapis cezası aldığını iddia eden baba Mustafa Yılmaz, “İstanbul’da görülen ilk davada olayın rehaveti ve şokundan dolayı üzerine gidemedim, inanamadım, konduramadım. İlk mahkemede H. D. 3 yıl ceza aldı. Ben kendimi toparlayıp itiraz ettikten sonra İstinaf Mahkemesi’nde tekrar dava açıldı. O davada biz delilleri sunduk, görgü şahidi ile konuşuldu. Bunun ardından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yedi. Müebbet hapis cezası almasının ardından Yargıtay’a itiraz etmişler. Yargıtay’ın ilk kararlarını okuduğumda kararın onanması yönünde bir görüş bildirilmişti. Aradan 2 yıl geçtikten sonra ben kararın onanacağını beklerken, bir baktım 2022 yılında bozulmuş” ifadelerini kullandı.
YENİ BİR DAVA DAHA AÇILACAK
H. D.’nin avukatının itirazı ile Yargıtay’ın bozma kararının ardından İstinaf Mahkemesinde görülen davada serbest bırakıldığını belirten Yılmaz, “2023 yılında da tekrar İstinaf Mahkemesi’nde görülmüş. Ve kadın serbest bırakılmış. Ama bana her hangi bir bildirim veya tebligat gelmedi. Hiç birşeyden haberim yok. Tek celsede salıverilmiş. Ben adalet yerini bulsun istiyorum. Bu yüzden açlık grevine başladım. Kadının suçu belirli, Görgü şahidi zaten olayı anlatıyor. Herşey var, ben kadının tekrar hapse girmesini ve adaletin yerini bulmasını istiyorum. Bize bildirim gelmediği için son karara itiraz süresini kaçırdık. Ama avukatlarımız tekrar yeni bir dava açma hazırlığına başladılar” şeklinde konuştu.