Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Sezonun başlamasına kısa bir süre kala konuşan Hacıosmanoğlu, tüm kulüplere adalet mesajı verdi.
Başkan Hacıosmanoğlu, futbolda adaletin ve eşitliğin önemine dikkat çekerek, "Tüm kulüplerimize adil bir sezon diliyoruz. Federasyon olarak adaletin ve şeffaflığın teminatı olacağız. Her kulübün hakkını korumak ve adil bir oyun ortamı sağlamak için çalışıyoruz" dedi.
Yeni sezon öncesi yapılan hazırlıklar ve alınan tedbirler hakkında da bilgi veren Hacıosmanoğlu, "Hakem eğitimlerinden saha denetimlerine kadar her alanda yenilikler ve iyileştirmeler yaptık. Amacımız, futbolun tüm paydaşları için daha adil ve keyifli bir sezon geçirmek" ifadelerini kullandı.
TEŞEKKÜR EDİYORUM
Biz zaten futbol ailesinin içinden geliyoruz. Daha önce Kulüpler Birliği toplantısında Sayın Ahmet Nur Çebi, o dönem Beşiktaş başkanıydı, adayımız Hacıosmanoğlu dedi. Ben o dönemde futbolun içine girmek istemiyordum. Sonra süreçte Türk futbolunun bir güvensizlik ortamına sürüklendiğine hep beraber şahit olduk. İnsanlar adil ve adaletli bir ortam istiyor, güven ortamı istiyor. Biz de futbol ailesinin içinden geliyoruz, kalbimizde taşıyoruz her şeyi. Servet Yardımcı adaylığını açıkladı, Büyükekşi de milli takım sonuçlarını bekliyordu adaylık için. Türk futboluna hizmet edecek irade bizde olduğunu çevremiz, ailemiz, kulüp başkanları söylüyordu. Tarafsızlığımıza inana sağduyulu insanlara teşekkür ediyorum.
"HAKSIZLIĞA UĞRAYANLAR BİZİ UMUT IŞIĞI OLARAK GÖRDÜ"
Ben Avusturya'yı yendikten sonra şampiyon olacağımıza inanıyordum, öyle bir inancım vardı. Adaylığımı açıklamadım, milli takıma zarar vermemek için. Hiç olmayacak şekilde Hollanda'ya elendik, elendikten sonra adaylığımı açıkladım. Sağ olsun Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu, Ege, Akdeniz, Karadeniz tüm bölgelerden, daha çok adaletsizlikten ezilen Anadolu diye tabir edilen, haksızlığa uğrayanlar bizi umut ışığı olarak gördü. Birebir konuşmalarda o hissiyatı hissettik. Sonuçta Türk futboluna adil adaletli, sportif başarıların sahada kazanılacağı konusunda teveccüh gösterdiler. 12 günlük çalışma sonunda sağduyulu insanlar bize güvenerek bu görevi tevdi ettiler. Tek talimat verdim, renk ayrımı yok, güçlü ayrımı yok. Tek durum var, haklı olan güçlüdür.
"ÇOK BÜYÜK SORUNLAR VAR"
Tek başımıza olacak iş değil. Çok büyük sorunlar var. Her ligin sorunlarını teknik ekipler kurarak kulüplerle istişare halinde, futbolun marka değerini koruyacak şekilde kararlar almaktır. Sorunlar çok ama bunları ortak noktada, amaç marka değerini yükseltmekse, istişare halinde çözmek çok kolay. Ben yaptım oldu dersen çözemezsin. Amacımız bu şekilde Türk futboluna hizmet etmek.
"TÜRK FUTBOLUNUN ADİL VE ADALETLİ YÖNETİME İHTİYACI VAR"
Çok basit... Türk futbolunun adil ve adaletli yönetime ihtiyacı var. Asıl güvensizliği yaratan bu. Bunu sağlamak zor değil. Kaypak olursanız, her hafta birine yaranmaya çalışırsanız kaos ortamı oluyor. Kaypak olmaya gerek yok. Doğru ve adaletli olup, renk güç ayrımı yapmadan herkese eşit mesafede olursanız kaos ortamı olmaz. Cenabı Allah'a şükürler olsun ki o iradeye hakimiz, o irade bizde var. Onu uygulamak için zorlanmaya gerek yok. Adil ve adaletli olacaksınız, herkese eşit mesafede olacaksınız. Futbolun patronu diye bir şey yok. Bize teveccüh gösterilmiş, başkan seçilmişiz. Saha içinde başarıyı yakalamak isteyenin hizmetkarıyız. Saha dışında manipüle etmeye çalışanlar, geçmiş hayatımızda baktıklarında olaylara karşı vermiş olduğumuz tepkilerden nelerle karşılaşacaklarını anlarlar.
"HERKES BİLSİN AYRIM YOK!"
Herkes şunu bilsin. Tarihinde ilk sefer, yönetim kurulu oluşurken dahi bu şunun çocuğu, bu monşerin çocuğu, bu beyaz yakalı diye bakmadık. Hiçbir TFF yönetiminde bu kadar futbolun içinden gelenler yoktur. Kurullar oluştururken de hiç kimsenin tavassutuna bakmadık. Kendi irademizle, adil ve adaletli yönetim gösterecek arkadaşlardan oluşturduk. Söylediğim tek şey var tüm kurullara, vereceğiniz kararlar sizin, ailenin, camianızın, kurumun haysiyeti ve şerefidir. Haysiyet ve şeref meselesi. Buna dikkat edeceksiniz. Çizginin dışına çıkarsanız en büyük hakaret bana yapılmış olur. Öyle bir unsuru içimizde barındırma şansımız yok. O zaman ilkelerimizle hareket edemeyiz. Türkiye'de Merkez Hakem Kurulları konuşuluyor. Türkiye'de oyunun manipüle edildiği yer, kararlarıyla sahadaki hakem yönetimleri.
"VAR'DA İNSANİ HATAYI KABUL ETMİYORUM"
Sahadaki hakemlerin insani hata yapma hakkı vardır dedim. Farklı hatalar olursa... Kulüp başkanlarına söyledim, PFDK'ye sevklerini yasakladım biliyorsunuz. Onu niye yaptım, önce kendimize sonra hakem arkadaşlara güveniyoruz. İlk tepkiyi ben göstereceğim dedim kulüp başkanlarına, bu hatayı ben soracağım. Burada kasıt varsa bizle yürüme şansları yok. VAR'da insani hatayı kabul etmiyorum dedi. İki sefer pozisyonu seyredince ben bile görüyorum, orada hata yapma şansı yok. Önce haysiyetinizi, şerefinizi koruyacaksınız dedim, sonra Türk futbolunun marka değerini yükseltmek için güç, renk ayrımı yapmayacaksınız dedim. Böyle iklim yaratırsanız Türk futboluna barış, kardeşlik getirirsiniz. Bunu yapmak zor değil. Kaypaklık zordur. Viraj alacaksınız, köşe döneceksiniz, karanlık yere gireceksiniz. Adil adaletli olan dosdoğru gider. Sizin doğru gidişinizden rahatsız olan varsa, üzerinden geçer gidersiniz.