Dava, Halime bebeğin ölümüyle ilgili sanıkların ifadeleriyle dikkat çekiyor. Tutuksuz yargılanan hemşire Ecem Koç’un açıklamaları ise tartışma yarattı:
"Kötü bir bebekti. Doktorların umudu yoktu, buna rağmen elimizden gelen her şeyi yaptık. Aniden ölen bir bebek değildi. Zaten kötü duruma gelmişti. Doktor olmadığı için hemşireler olarak müdahale ettik"
Duruşmada Neler Yaşandı?
Davada, aralarında çete lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı’nın da bulunduğu 22 tutuklu sanığın ardından, bugün tutuksuz sanıkların savunmaları alınıyor. İlk olarak savunma yapan yenidoğan yoğun bakım hemşiresi Ecem Koç, suçlamaları reddetti. Koç, "Fırat Sarı'yı bir yıldır tanıyorum. İşletme adı altında geçen şeyin ne olduğunu bilmiyorum. Burada sizinle öğrendim. Sadece hemşirelik yapmakla yükümlüyüm" dedi.
"Doktorlar Umutlu Değildi"
Halime bebeğin ölümünden sorumlu tutulduğunu belirten Koç, "Anne karnında oksijensiz kalmıştı. 55 gün boyunca tüm çabalarımıza rağmen durumu kötüye gitti. Doktorların da umutlu olmadığı bir vakaydı. Aniden ölmedi, süreç zaten çok kritikti. Doktor olmadığı için müdahaleyi biz hemşireler yaptık. Ancak bir yandan da doktorlara bilgi verilmesi gerekiyordu, bunu ben üstlendim," ifadelerini kullandı.
"Kötü Bir Bebekti"
Mahkeme heyeti, Halime bebeğin ölümüyle ilgili Fırat Sarı ile aralarında geçen konuşmaları sordu. Koç, "Anne karnında oksijensiz kalmış bir bebekti. 55 gün kadar tüm çabalarımızla baktık. Eksiğimiz olduğunu düşünmüyorum. Kötü bir bebekti. Doktorların umudu yoktu buna rağmen elimizden gelen her şeyi yaptık. Aniden ölen bir bebek değildi. Zaten kötü duruma gelmişti. Son birkaç gün de daha kötüydü. Doktor olmadığı için hemşireler olarak müdahale ettik. Birinin de doktora haber vermesi gerekiyordu. O da ben oldum" diyerek kendini savundu.
"Maddi Çıkarım Yoktu"
Koç, Fırat Sarı ile ticari bir ilişkisinin olmadığını belirterek, "Fırat Sarı ile aramızda ticari çıkar bulunmuyordu. Kendisinden bu doğrultuda para almadım. Zaman zaman bize yemek ısmarlardı. Sadece bana değil, diğer hemşirelere de maaşlar düşük olduğu için sorumlu hemşiremize paralar vermiş, sorumlu hemşireler de bize dağıtmıştı" dedi. Koç ayrıca, yoğun bakımda bebekler için kendi ceplerinden bazı ihtiyaçları karşıladıklarını ve bunun ödemesini aldıklarını ifade etti.
"Halime Bebeğe de Aynısını Uyguladık"
Koç, bebeklerin ölümünden sonra uygulanan prosedürleri detaylandırarak, "Bebekler öldüğünde bağlı tüm aletler çıkarılır, bebek sıcakken ailesi aranır, bebek kefenlenmeden önce aile görür, bebeği son kez gördükten sonra biz de son görevimiz olarak bebeği yıkar ve kefenler, aileye teslim ederiz. Halime bebeğe de aynısını uyguladık. Denetime geldiklerinde Halime bebek vefat etmişti biz de bağlı olduğu makineleri çıkarmıştık, bekliyordu. Denetime gelen görevliler kuvözde yatarken gördüler" dedi.
Çelişkili İfadeler Kullandı
Koç, sözlerine şöyle devam etti:
"Fırat Sarı her gün hastaneye gelirdi. Bizi rahat bırakmaz, sürekli başımızda dururdu. Halime bebekle Fırat Sarı, her gün ilgilendi ailesiyle de yakından ilgilendi. Halime bebeğin ailesi yabancı uyrukluydu. Kendileriyle tercüman eşliğinde iletişim kurarlardı"
Sanığın ifadeleri arasında çelişkiler olduğunu belirten savcı, "Her gün doktor olması gerekiyor ama olmuyordu diyorsun aynı zamanda Fırat Sarı'nın her gün hastanede olduğunu söylüyorsun, bu çelişkiyi açıklar mısın?" diye sordu. Koç, "Fırat Sarı belli saatlerde gelirdi, benim kastım sabit olarak her gün hastaneye gelen bir doktor olmasını istememdi" yanıtını verdi.
Yenidoğan Çetesi’ne yönelik davada yargı süreci devam ederken, kamuoyu sanık ifadelerini ve mahkeme sürecini yakından takip ediyor.