Yusuf Erbaş, açıklamalarında Dünya Radyo Günü’nün tarihçesini hatırlatarak, bu günün küresel çapta bir kutlama olduğunu belirtti. 13 Şubat, sadece Dünya Radyo Günü olarak değil, Türkiye'de radyoculuğun başladığı gün olan 6 Mayıs 1927 tarihini de hatırlatmaktadır. Erbaş, Türkiye’de radyonun ilk adımının atıldığı yer olan Sirkeci Postanesi’nde TRT mikrofonlarıyla başladığını ve bu tarihin Türk radyo tarihindeki önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi.

Kore Kültür Merkezi'nden Yelpaze Dansı Kursu! Başvurular Başladı Kore Kültür Merkezi'nden Yelpaze Dansı Kursu! Başvurular Başladı

"Radyo her an yanımızda olan güvenilir bir arkadaş"

Yusuf Erbaş, açıklamalarında radyonun toplumdaki yerini tanımlayarak, radyo yayınlarının hayatın her anında insanlar için arkadaş ve yol arkadaşı olduğunu vurguladı. “Radyo, her anımızda bizimle olan bir dosttur,” diyen Erbaş, radyocuların toplumun psikolojisini yöneten ve toplumu rahatlatan sesler olduğunu ifade etti. Erbaş, radyo yayıncılarının toplum psikolojisi üzerinde önemli bir rol oynadığını ve bazen güçlendirici, bazen de kırılganlaştırıcı etkilere sahip olabileceğini söyledi.

Erbaş, radyoların sosyal psikologlar gibi toplumu yönlendirdiğini belirterek, “Radyocular, toplum psikolojisiyle etkileşimde bulunan ve insanların ruhuna dokunan insanlardır,” dedi. Ayrıca, radyoların bazen moral veren, bazen de ruh halini etkileyen yayınlar yaparak toplumu etkileme gücüne sahip olduğunu dile getirdi. Bu noktada, radyoların "yapay doktorlar" gibi davranarak insanların ruh sağlığına katkı sağladığını da belirtti.

Whatsapp Image 2025 02 13 At 17.16.02"Teknolojinin gelişmesi radyoyu bitirmez"

Yusuf Erbaş, teknolojinin gelişmesiyle birlikte bir çok kişinin radyo’nun sona ereceğini düşündüğünü ancak bu öngörülerin yanlış olduğunu vurguladı. MP3 ve internet teknolojileri çıktığında da radyo ölecek diye iddialar ortaya atıldığını hatırlatan Erbaş, radyo’nun her dönemde yaşamaya devam edeceğini belirtti. “O dönemde, radyo ölecek denildiğinde ben de ‘radyo asla ölmez’ demiştim,” diyen Erbaş, radyo’nun hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunun altını çizdi.

Erbaş, insanların bir süre sonra tekdüze müziklerden sıkıldıklarını ve radyo’nun sunduğu canlı ve hayatın içinden gelen seslerin dinleyicilere farklı bir deneyim sunduğunu belirterek "Radyo, dinleyicilere sadece müzik sunmakla kalmaz, aynı zamanda hava durumu, yol durumu gibi günlük hayatı ilgilendiren bilgiler de sunarak insanlarla sürekli bir etkileşimde bulunur" ifadelerine yer verdi.

Radyo, ulaşılması en kolay ve en ucuz yayın aracıdır. Radyo, sadece müzik dinlemek değil, aynı zamanda o şarkının hikayesini dinleyerek dinlemek de çok farklı bir deneyimdir,” diyen Erbaş, radyonun yaşamla doğrudan bir bağ kurduğunu ve dinleyicilerini hep yanında hissettirdiğini ifade etti.

Whatsapp Image 2025 02 13 At 17.16.12 (1)"Radyo her zaman yanımızda olacak"

Yusuf Erbaş, radyo’nun ölemeyecek bir medya olduğunu vurgulayarak. “Radyo asla bitmeyecek, radyonun evrensel dilini ve güçlü kültürünü yaşatmaya devam edecek" dedi.

Radyo severlerin Dünya Radyo Günü’nü kutlayarak radyoyu yaşamın her anında bir yoldaş olarak hissetmeleri gerektiğini belirten Erbaş, radyo dinlerken geçmişe yolculuk yapmak çok özel bir şey. Hayatımızın her anında radyoyla yaşamaya, güzel hatıralar biriktirmeye devam edelim," diyerek, dinleyicilere radyonun sunduğu nostaljik deneyimin tadını çıkarma önerisinde bulundu.

Erbaş açıklamasının sonunda, radyonun sırdaşlık özelliğine dikkat çekerek, radyo dinleyicilerine “Sırdaşsız kalmayın,” diye seslendi. Radyolar, sırdaş ve arkadaş olma özelliği taşıyan bir araçtır. Dinleyiciler, radyo dinlerken yalnız kalmazlar, çünkü radyolar onların hayatında hep bir konuşan dost gibi yer alır. Radyo kültürünü yaşatmaya devam edelim. Radyo, yaşamımıza dokunan ve ruhumuza hitap eden bir deneyim sunmaya devam edecek. Radyo hep yanımızda olacak,” diyerek, radyo kültürünün korunmasının önemini bir kez daha vurguladı.

Kaynak: Cansel Yıldız