Fransa Kültür Merkezi Ankara’da Yapay Zeka ve Etik Üzerine Söyleşi: "Hangi Etik Sorunları Beraberinde Getirecek?" Fransa Kültür Merkezi Ankara’da Yapay Zeka ve Etik Üzerine Söyleşi: "Hangi Etik Sorunları Beraberinde Getirecek?"

Çanakkale'deki Dalyan köyü yakınlarındaki Alexandria Troas Antik Kenti'nin 2 bin 200 yıllık çarşıda yeni mekan keşfedildi.

Antik Kentte Yeni Mekan Ortaya Çıktı

Ezine ilçesine bağlı Dalyan köyü yakınında yer alan ve 2 bin 400 yıllık liman kenti olan Alexandria Troas Antik Kenti'nde bu yılki kazı çalışmaları, 25-30 kişilik bir ekibin katılımıyla sürüyor. Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi, Kazı Başkanı Prof. Dr. Erhan Öztepe koordinesindeki kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izni ve maddi desteğinin yanı sıra Çanakkale Valiliği, Ankara Üniversitesi ve İÇDAŞ A.Ş. desteğiyle gerçekleştiriliyor. Bu yılki kazılarda, kentin 2 bin 200 yıllık çarşı yapısında yeni mekan gün yüzüne çıkarıldı.

Temmuz ayı itibarıyla kazı çalışmalarının saha aşamasının devam ettiğini belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. Erhan Öztepe: "Kazı çalışmalarının 4'üncü ayını doldurmak üzereyiz. Birkaç farklı noktada araştırmalarımızı yürüttük. Polygonal yapı ve podyumlu salon çevresindeki çalışmalar büyük ölçüde tamamlandıktan sonra Helenistik çarşı yapısında çalışmaya başladık. Helenistik çarşı yapısında olasılıkla dükkan olarak kullanılmış olan yeni bir mekanı açmaya başladık. Ana kayanın güneye doğru yükselmesi nedeniyle 1 katlı, kuzeye doğru alçalması nedeniyle 2 katlı olduğunu düşünüyorduk. Bu alanda açığa çıkardığımız, üzerinde sıvaları, harcı korunmuş olan mekan bize çarşı yapısının ikinci katıyla ilgili bilgi verecek nitelikte. Dışarıdan bakıldığında dönemsel olarak geç bir dönem oluşumu gibi gözüküyor. Daha aşağıya indiğimizde özgün evresini yakaladığımızda çarşının belki uzunca bir süre, tadilatlarla, onarımlarla kullanımda olduğunu bize söyleyecek özellikleri barındıracak. Bu konuda çalışıyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Images (41)

Tarihsel Bir Yolculuk

10 gündür bu alanda çalıştıklarını söyleyen Prof. Dr. Öztepe: "Oldukça hızlı ilerliyoruz. Bir mekanı duvarlarıyla, hatıl yuvalarıyla açığa çıkardık. Bu hatıl yuvaları 2'nci kata işaret ediyor olmalı. Önümüzdeki 10-15 günlük süre içerisinde zemine kadar inmiş olacağız. Yapının inşaat tarihini buluntulara bağlı olarak milattan önce 2'nci yüzyılın ortası olarak düşünmüştük. Bu da yapıyı tarih olarak yaklaşık 2 bin 200 yıl öncesine kadar geriye götürür. Ama biraz daha derine indiğimizde, yeni mimari detayları yakaladığımızda yapının ne kadar sürede kullanıldığı konusu hakkında bilgi sahibi olacağız" sözlerini kullandı.

Kentin büyük olasılıkla 13 ya da 14'üncü yüzyılda terk edilmiş olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Öztepe: "Ondan belki birkaç yüzyıl öncesinde yapının kullanımının tamamlanmış olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü doldurulmuş. Doldurulduğu için şu anda o son dönemde yaşayanların üzerinde yaşam sergiledikleri alanın altını kazıyoruz. Belki milattan sonra 9 ya da 10'uncu yüzyıla kadar yapı kullanılmış olmalı. Bu da bin yılı aşkın bir süre, fonksiyon değişiklikleriyle de olsa yapının kullanımda olduğunu göstermesi bakımından önemli" diye konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi