Uluslararası Kafkas Derneği Genel Başkanı Oğuz Berk'i tanıyanlar iyi bir analizci olduğunu da bilirler. İyi bir reisçidir.

Uluslararası Kafkas Derneği Genel Başkanı Oğuz Berk'i tanıyanlar iyi bir analizci olduğunu da bilirler.

İyi bir reisçidir.

AK Parti döneminde yapılan devrim niteliğinde hizmetleri de bilir.

Yerinde eleştirileri yapmayı da sever.

Bir başka açıdan, Oğuz Berk tarafından işte yerel seçimlerin kaybedilişinin değerlendirmesi:

Seçim geçti, ortalık biraz sakinleşti, duygusal tepkiler azaldı, biz sert bir özeleştiri yapalım, sorumlular yapmayacak nasıl olsa.
-Parti kadrolarında ve vitrinde pis sakallı, dar paçalı, altlarında Mercedes'ler, Volvo'lar, din, iman, vatan, millet, Sakarya sloganları atan samimiyetsiz, davası olmayan, sancısı olmayan, iktidar neredeyse biz oradayız diyen tipler yüzünden,
-Odun koysak kazanırız diye, bu partiyi bu günlere getiren herkesi dışlayan, ötekileştiren, köşe kapmaca oynayanlar yüzünden,
-Halkın derdiyle dertlenmeyen, koltuğa yapışmış, ekabirleşmiş, ekeleşmiş, tekelleşmiş belediye başkanları yüzünden,
-Halka hizmet, hakka hizmet yalanı ile milleti uyutup, oğlunu, kızını, kardeşini, baldızını... yedi sülalesini, LİYAKATSİZ TİPLERİ köşe başlarına yerleştiren, vekil yapan, bakan yapan, genel müdür yapan siyaset duayenleri yüzünden,
-Yoksullukla, yolsuzlukla mücadele deyip yola çıkan, hedeflerini unutan, davasını satan, yeni slogan “bal tutan parmağını yalar" diyenler yüzünden,
-Anadolu'dan çıkıp bin bir zorlukla, yoklukla okul okuyup, hayata tutunmaya çalışanlar, bir anda sahip oldukları mal, mülk, makam ile kabuğundan çıkıp kabuğunu beğenmeyen tosbalar gibi, nereden geldiklerini unutan, aristokrat ve sosyete olduk zannedenler yüzünden,
- Eleştirdikleri her şeyi, kendilerine mubah gören, hırsız, arsız, nimet azgını, edep, ahlak yoksunu, görgüsüz, kendilerini ayrıcalıklı, içinden çıktıkları toplumu 3'üncü, 5'inci sınıf görenler yüzünden,
- Dava adamı, hayata dişiyle tırnağıyla kazınarak tutunan siyasetçilerin, tepeden bakan, küçümseyen, ötekileştiren, hiçbir bedel ödememiş, babalarının paraları ile, makamları ile, diploma ve etiket sahibi olmuş görgüsüz bebeleri yüzünden,
- "Ekmek yoksa, pasta yesinler" diyen Fransız kraliçesi gibi, asgari ücretlinin, emeklinin, fakir fukaranın halinden anlamayan züppeler yüzünden,
- Belediyeciliği hizmet değil, ganimet görenler yüzünden,
- Liyakatsiz, beceriksiz, hedefsiz, inançsız, basiretsiz tipleri yanınızda toplamanız yüzünden,
- Kimseye “dost acı söyler” diye bakmadınız, iyi niyetli her eleştiriye, partiye ihanet diye bakan, linç ettiren sakat düşünce yüzünden,
- Etrafınızda hep “neme lazım” diyen tipler istemeniz yüzünden, “tabii ki başkanım, sen bizim yerimize düşünürsün” diyen yalakalar yüzünden,
- Para ve makam ile aklını, iradesini, ahlakını satın aldıklarınız yüzünden,
- İki lafı bir araya getirip konuşamayan, projesi, sancısı, toplumda karşılığı olmayan insanları alıp vekil, bakan, belediye başkanı olarak dayatmanız yüzünden,
- 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde bu halk Recep Tayyip Erdoğan’a inandığı kadar kimseye inanmadı, ona destek verdiği kadar kimseye destek vermedi. “Recep Tayyip Erdoğan’ın gölgesini, kendi cüssesi zannedenler” yüzünden, tabii bunları gölgesine alan Tayyip Bey yüzünden.
Bu güne kadar yüzlerce başarıya imza atan Recep Tayyip Erdoğan, bu başarısızlığın bir numaralı sorumlusudur.
- Bir Çerkes derneğinin başkanı olarak şunu ifade etmeden geçmeyeceğim: “Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da 30 tane Çerkes derneğini bir araya getirip, 4 gün “Kafkas Günleri Etkinliği” düzenliyor, AK Parti'nin en yetkili isimlerine iletiyoruz. “Bu toplumu onore edecek bir adım atın, önemsediğinizi gösteren bir hamle yapın, bir mesaj verin” diyoruz, cevap dahi vermiyorlar. Külliye'de, "Sittin Sene" size oy vermeyecek Romanlara (Çingenelere) iftar veriliyor, bu topluma selam dahi verilmiyor.
Bu seçim ötekileştirdikleriniz yüzünden kaybedildi.
AK Parti bitti mi, hayır.
Seçimi kaybetmenin analizini, AK Parti yetkili isimleri kesinlikle yapmayacak ve kimse suçu üzerine almayacak. Tüm başkan adayları topu "ekonomik sebepler yüzünden" deyip, Tayyip Bey'e atacak.
Suç altın semer olsa, üstüne alan olmaz.
1994’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olup, bu güne kadar 30 yıldır, 30 gün tatil yapmayan Recep Tayyip Erdoğan, 10 gün kenara çekilip, analizini yapıp, bu sonucun sorumlularını tatile göndermeli.