Çekmeköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, dokuz aylık bir bebeğe yönelik cinsel istismar iddialarının ortaya çıkması, toplumda büyük bir infial yarattı. Soruşturmanın detaylarına göre, bebeğin babası tarafından gerçekleştirilen bu korkunç suçun, annenin kayda alması ile ortaya çıkması dikkat çekti. Ebeveynlerin böylesine trajik bir duruma düşmesinin yanı sıra, olayın aydınlatılması için başlatılan soruşturma sonucunda faillerin tutuklandığı bildirildi.
Çekmeköy'deki bu olay, yalnızca bir çocuğun maruz kaldığı korkunç bir istismarı değil, aynı zamanda aile içindeki güven ilişkilerinin de ne denli kırılgan olabileceğini gözler önüne serdi. Ankara Barosu, açıklamasında, bu tür olayların özellikle aile içindeki bireyler tarafından gerçekleştirilmesinin, toplumsal yapının zayıfladığının bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Ankara Barosu'ndan Çocukların Hakları İçin Acil Tedbir Çağrısı
Ankara Barosu, açıklamalarında, Çekmeköy'deki olayın, çocukların beden bütünlüğü, cinsel dokunulmazlıkları ve yaşam haklarının ciddi bir tehdit altında olduğunu vurguladı. Baro, bu tür olayların, çocukları korumakla yükümlü olan ailelerin yanı sıra, devletin sağlık sistemine sızmış çeteler veya örgütlü feodal yapılar tarafından da tetiklenebileceğine dikkat çekti.
Ayrıca, Baro, son yıllarda artan çocuk istismarı vakalarına karşı daha etkin bir mücadele gerektiğini belirtti. Çocukların korunmasının yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirten Ankara Barosu, "Çocukları koruma yükümlülüğü, sadece ailelerin değil, devletin ve toplumun tamamının sorumluluğudur. Aile içindeki baskılar, toplumsal yapıyı zayıflatmakta ve suçluların korunmasına neden olmaktadır. Çocukların hakları her şeyin önündedir ve bu hakların korunması için etkin adımlar atılmalıdır" şeklinde bir açıklama yaptı.
Narin, Şirin ve Yenidoğan Çetesi Gibi Olaylara Dikkat Çekildi
Ankara Barosu, yaptığı açıklamada, son yıllarda medyada geniş yer bulan ve çocukların maruz kaldığı istismar olaylarına da atıfta bulunarak, benzer durumların tekrar etmemesi için kapsamlı yasal ve toplumsal önlemler alınması gerektiğini ifade etti. Baro, özellikle "Narin", "Şirin" ve "Yenidoğan Çetesi" gibi trajik olayların, çocukların güvenliğini tehdit eden ciddi yapılar olduğunu belirtti.