Doç. Dr. Bülent Özmen, Türkiye’nin en tehlikeli deprem bölgeleri arasında, Marmara Denizi’nden başlayıp Ege Denizi’ne kadar uzanan Kuzey Anadolu Fayı’nın bir kısmı ile Erzincan-Bingöl’e kadar giden Yedisu segmentini gösterdi. Özmen, özellikle Marmara Bölgesi'nde biriken gerilimin büyük bir depremi tetikleyebileceğini ve İstanbul’un bu riskten kaçınamayacağını belirtti. "İstanbul için korkutan bir gerçek var, 7 ve üzeri bir deprem olasılığı yüksek" diyen Özmen, bu bölgedeki fay hatlarının aktif olduğuna dikkat çekti.
BURSA’DA UZUN SÜREDİR DEPREM OLMAMASI RİSKİ ARTTIRIYOR
Bursa’da uzun süredir büyük bir deprem yaşanmamış olmasının, kenti deprem açısından daha tehlikeli hale getirdiğini söyleyen Özmen, "Bursa'da yıllardır büyük bir deprem yaşanmaması, tehlikenin arttığının bir göstergesidir. Bu tür bölgelerde deprem gerilmesi birikir ve bir noktada büyük bir deprem olabilir" dedi.
“ANKARA’DA 7’DEN BÜYÜK DEPREM ÜRETEBİLECEK POTANSİYELİ OLAN FAY HATLARI BULUNUYOR”
Ankara, genellikle deprem açısından güvenli kabul edilen bir şehir olarak bilinse de, Doç. Dr. Özmen bu algıyı çürüttü. Ankara'nın da deprem açısından risk taşıyan bir şehir olduğunu belirten Özmen, “Ankara deprem açısından sanıldığı kadar masum değil. Ankara'nın çevresinde, 7’den büyük deprem üretebilecek potansiyeli olan fay hatları bulunuyor. Özellikle kuzeydeki Kuzey Anadolu Fayı, doğudaki Ezinepazar-Sungurlu Fayı, güneydeki Tuz Gölü ve batıdaki Eskişehir fay zonu gibi büyük fay hatları, Ankara'ya yakın konumda. Bu fayların etkisi, yaklaşık 70 km uzaklıktaki bir şehirde bile hissedilebilir. İzmir örneğini göz önünde bulundurarak, Ankara'nın da bu tür bir büyük depremden etkilenmesi mümkün” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE BİNE YAKIN DİRİ FAY HATTI BULUNUYOR
Doç. Dr. Bülent Özmen, Türkiye’de bin civarında diri fay olduğunu belirterek, bu fayların büyük bir deprem potansiyeli taşıdığına dikkat çekti. MTA’nın 2012 yılında yayınladığı diri fay haritasına göre, Türkiye’de 500’ün üzerinde aktif fay bulunuyor. Ancak Özmen, bu sayının yeni keşfedilen faylarla birlikte bin civarına ulaştığını ifade etti. Özmen, ilerleyen yıllarda bu sayının artmasının beklendiğini söyledi.
DEPREM GERÇEĞİYLE YÜZLEŞMEK
Doç. Dr. Özmen, Türkiye'nin her noktasının deprem bölgesi olduğunu hatırlatarak, vatandaşları bu gerçeği kabul etmeye ve deprem hazırlıklarını yapmaya çağırdı. Türkiye’nin farklı bölgelerinde depremler yaşanabilir ve bunun önüne geçilemez. Ancak bu durumun, hazırlıksız yakalanma riskini arttırmamak adına önceden tedbir alınması gerektiği vurgulandı.