Kadına Yönelik Şiddet, dünya genelinde ciddi bir insan hakları ihlali olarak kabul ediliyor. Birleşmiş Milletler (BM), 1999 yılında 25 Kasım tarihini Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan etti. Bu karar, 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde, diktatör Rafael Trujillo’ya karşı direniş gösteren Mirabal kardeşlerin katledilmesiyle ilgili trajik bir hikayeye dayanıyor. Bu olay, kadınların maruz kaldığı şiddetin önlenmesine yönelik uluslararası bir farkındalığın artmasına vesile oldu.
Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Durumu
Türkiye’de her on kadından dördü, yaşamı boyunca en az bir kez erkek şiddeti ile karşılaşıyor. OECD verilerine göre, dünya genelinde bu oran her üç kadında birine çıkıyor. Türkiye’deki beyaz yakalı kadınların ise yüzde 75’i, yaşamlarının herhangi bir döneminde şiddete maruz kalıyor. Bu rakamlar, kadına yönelik şiddetin boyutlarını gözler önüne seriyor ve bu konuda etkin mücadelenin gerekliliğini vurguluyor.
Kadına Yönelik Şiddetin Biçimleri
Kadına yönelik şiddet, çeşitli biçimlerde ortaya çıkıyor; bunlar arasında fiziksel, cinsel, duygusal, ekonomik, dijital ve sosyal şiddet yer alıyor. Bu çeşitlilik, şiddetin ciddiyetini artırmakta ve çözüm önerilerinin çeşitlenmesini zorunlu hale getiriyor. Kadına yönelik şiddet, yalnızca bir bireyin değil, toplumun genel sağlığı ve güvenliği için de bir tehdit oluşturuyor.
Ulusal ve Uluslararası Mücadele Stratejileri
Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadele, uluslararası gelişmelerle paralel bir şekilde ilerliyor. 1980’li yıllardan itibaren konu gündeme gelirken, 1990’lardan itibaren devletin ilgili kurum ve kuruluşları sorumluluk almaya başladı. 6284 Sayılı Kanun, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir hukuki zemin oluşturarak, şiddet mağdurlarının korunmasını amaçlıyor. Bu kanun, tüm kadınları, çocukları ve aile bireylerini kapsayan geniş bir koruma sağlayarak, şiddet uygulayanlara karşı önleyici tedbirlerin alınmasını zorunlu kılıyor.
Kadınların güvenliği için geliştirilen KADES (Kadın Acil Destek) uygulaması, şiddet mağdurlarının tehlike anında hızlı bir şekilde yardım çağrısında bulunmalarını sağlıyor. 2018 yılında kullanıcıların hizmetine sunulan bu uygulama, dört milyonun üzerinde kadın tarafından indirildi ve kadın cinayetlerinde yüzde 21 oranında bir düşüş sağladı. KADES, fiziksel şiddetin yanı sıra cinsel saldırı, taciz ve takip gibi tehlikeli durumlarda da destek sunuyor.
Ankara Kadın Platformu’nun 5 Kasım’daki etkinliği, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda toplumsal bir dayanışma ve farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Yüksel İnsan Hakları Anıtı’nda yapılacak bu buluşmaya tüm duyarlı vatandaşlar davetlidir.
25 Kasım’a giden yolda, kadına yönelik şiddetin sona ermesi için birlikte sesimizi yükseltelim. Bu önemli gün, sadece bir anma değil, aynı zamanda kadına yönelik şiddetin sona ermesi için mücadele etme kararlılığının simgesi olmalıdır. Gelin, sesimizle birlikte bu sesi yükseltelim ve kadına yönelik şiddete karşı mücadelede güçlü bir birliktelik oluşturalım!