Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Haydar Erseven kimdir?
1977 tarihinde Ankara’nın Keçiören ilçesinde 4 çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldim. İlk, orta ve lise eğitimlerimi Ankara Keçiören’de tamamladım. Halen Keçiören de ikamet etmekteyim. Yüksek öğrenimimi , Elektronik mühendisi ( ihtisas alanı Mikrosistem tekniği ) olarak yaptım ve ayrıca Yerel Yönetimler Bölümünden mezun oldum.
Sağlık Bakanlığı’nda çeşitli memuriyet görevlerinde bulundum. 2007 yılında kendi isteğim ile devlet memurluğundan ayrılarak , 2007 yılında savunma sanayii üzerine ticaret hayatına başladım. İleri teknoloji içeren ve kritik seviyede olan birçok ürünün millileştirilmesi adına AR-GE faaliyetlerini ve çalışmalarını yapmış ve halen devam ettirmekteyim. Teknolojik ve yatırımlar anlamında birçok ödüller kazandım. İleri teknolojiler ve Nükleer konularında birçok Ulusal ve Uluslararası firmanın Türkiye Temsilciliğini yürütmekteyim Evliyim ve üç kız babasıyım.
Başkent Ankara’da başarılı bir sanayici olmanın sırrını nasıl özetlersiniz?
Aslında uzun bir konu sorusu bu ancak Ankara’da başarılı bir sanayici olmanın sırlarını birkaç başlık altında özetlemek gerekirse; Öncelikle doğru sektör seçiminden başlamak gerek. Sanayi sektöründe doğru alanda uzmanlaşmak, büyük bir avantaj sağlar. Bölgenin ihtiyaçlarını ve taleplerini analiz etmek önemlidir. Ankara, sanayi ve üretim anlamında birçok fırsat barındırıyor. Başarılı bir sanayici, bölgedeki talep ve oluşumları doğru analiz ederek bir sektör seçmelidir. Başarılı bir sanayici, şehirdeki ekonomik dinamikleri ve sektörel hizmetleri doğru analiz ederek doğru sektöre yatırım yapar. Özellikle savunma sanayi, otomotiv, inşaat ve bilişim gibi alanlarda güçlü fırsatlar sunmaktadır.
Yenilikçilik ve AR-GE ye önem vermek gerekli rekabetçi kalabilmek için sürekli yenilikçi olmak ve Ar-Ge çalışmalarına yatırım yapmak gerekir. Yenilikçilik ve Ar-Ge (Araştırma ve Geliştirme) sanayi dünyasında başarılı olmanın temel unsurlarından biridir. Rekabetçi kalabilmek ve uzun vadede sürdürülebilir başarıyı sağlamak için Ar-Ge’ye yatırım yapmak şarttır. Bu yatırım, sadece mevcut ürünlerin iyileştirilmesiyle sınırlı kalmaz, aynı zamanda yeni ürünlerin ve teknolojilerin geliştirilmesine de olanak tanır.
Motivasyonu yüksek, alanında yetkin bir ekip kurmak, işletmenin sürdürülebilir başarısında kritik rol oynar. Doğru bir ekip sistemi, entegrasyonun başarısında kilit bir faktördür. İyi bir ekip, yalnızca bölümlerin arttırılmasıyla kalmaz , aynı zamanda uzun vadeli sürdürülebilirliği de sağlar. Motivasyonu yüksek,alanında yetkin ve uyumlu bir ekip oluşturmak, sanayiciye büyük bir avantaj sunar.
Etkili lojistik ve tedarik zinciri kurmak Üretim ve dağıtım süreçlerini optimize etmek, maliyetleri düşürmek ve müşterilere hızlı hizmet sunmak açısından önemlidir. Evet, etkili lojistik ve tedarik zinciri yönetimi, sanayinin gelişmesi için hayati öneme sahiptir. Üretim ve üretim süreçlerini uygun şekilde optimize etmek, yalnızca fiyatları depolamak kalır, aynı zamanda müşteri kitlesinin genişlemesini ve değerlendirilmesi doğru avantajı sağlar.
Kalite ve müşteri memnuniyeti çok önemlidir .Ürün kalitesini yüksek tutmak ve müşteri memnuniyetine önem vermek, uzun vadede sadık müşteri kitlesi oluşturur. Evet, ürünün kayıtlı olarak yüksek tutulması ve müşteri memnuniyetine yönelik, bir sürdürülebilir sürdürülebilirlik için temel unsurlardır. Müşteri hacmini sağlamak, sadece satışları artırmakla kalmaz , aynı zamanda marka sadakati oluşturur ve uzun vadeli iş büyümesine katkı sağlar.
Yerel ve global İşbirlikleri yapmak emek vererek kurduğunuz şirketinizi daha da ileriye taşımak için önemli bir adımdır. Hem yerel piyasa ile entegre olmak hem de global pazarlara açılmak, iş fırsatlarını artırır. Yerel ve küresel işbirlikleri , sanayiciler için önemli fırsatlar sunar ve uzun vadeli başarı elde etmek için kritik rol oynar. Hem yerel pazarda güçlü bir varlık oluşturmak hem de küresel pazarlara açılmak, büyüme potansiyeli için olmazsa olmazlardandır.
Sanayideki yeni teknolojik gelişmeleri takip ederek, işletmenin verimliliğini artırmak mümkündür. Teknolojiyi takip etmek, sanayicilerin kalkınması için kalmak, verimliliği arttırmak ve artırmak adına kritik bir stratejidir. Teknolojik gelişmeleri sürekli izler, hem üretimde hem de müşteri de önemli avantajlar sağlar.
Bana göre ülkesi için üretim yapan kişi, milli özgürlüğe ve bağımsızlığa katkı sağlar. Bir toplumun refahı, bağımsızlığı ve özgürlüğü, yalnızca dış politikadaki başarılarla değil, aynı zamanda ekonomik, kültürel ve sosyal üretimle de doğrudan ilişkilidir.
Bir ülkenin bağımsızlığı, ancak kendi üretim gücünü artırarak, dışa bağımlılığını azaltarak, kendi kültürünü ve değerlerini koruyarak güçlenebilir. Ülkesi için üretim yapan her birey, milli özgürlüğe ve bağımsızlığa katkıda bulunur. Bu üretim, ekonomik, kültürel, teknolojik ve savunma alanlarında olabilir; her biri, ülkenin bağımsızlık mücadelesine önemli katkılar sağlar.
- Unutmayın ki: ÜRETMEK ÖZGÜRLÜKTÜR!!!
Genç girişimcilere çıktıkları yolda neleri tavsiye edersiniz?
İyi bir iş fikri bulun , başarılı bir girişim için, öncelikle özgün ve pazarda bir ihtiyacı karşılayacak bir iş fikri gereklidir. Fikir aşamasında , çözmek istediğiniz problemi net bir şekilde belirleyin ve hedef kitlenizin ihtiyaçlarını anlayarak çözüm önerinizi geliştirin.
Araştırma yapın ve öğrenin , hem sektörünüzü hem de girişimcilik hakkında sürekli araştırma yapmak önemlidir. İş dünyası dinamik ve hızla değişiyor, bu yüzden yenilikleri ve trendleri takip etmek girişimcinin rekabet gücünü artırır.
Risk almaktan korkmayın girişimcilik , belirli bir risk almayı gerektirir. Ancak bu riskin ölçülü ve stratejik olması önemlidir. Hatalardan ders çıkarmak, girişimciliğin doğal bir parçasıdır.
Sabırlı olun başarı aniden gelmez. İşinize olan bağlılığınız, sabrınız ve kararlılığınız , karşılaştığınız zorluklara rağmen sizi ileriye taşıyacaktır. Başarılı girişimciler, genellikle uzun vadeli bir bakış açısıyla hareket ederler.
İş dünyasında insan ilişkileri son derece önemlidir. Yalnızca potansiyel müşterilerle değil, mentörler, diğer girişimciler ve yatırımcılarla da güçlü bağlantılar kurun. Bu ağ, fırsatlar ve rehberlik açısından oldukça değerli olabilir.
İşinizi yönetirken iyi bir finansal planlama yapmak kritik önemdedir. Nakit akışını izlemek, bütçeyi doğru yönetmek ve yatırım almak gibi konularda sağlam bir bilgiye sahip olmak gerekir.
Pazar koşulları zaman içinde değişebilir ve planlarınızda esneklik sağlamak önemlidir. Hedeflerinizi gözden geçirin ve yeni fırsatlar için açık olun.
Başarılı girişimciler yalnızca tek başlarına değil, etraflarında güçlü bir takım kurarak başarılı olurlar. Herkesin kendi uzmanlık alanında katkıda bulunabileceği bir takım oluşturmak, işinizin büyümesini hızlandırır.
İşinizin her aşamasında, ürün veya hizmetinizi kullanan müşterilerin geri bildirimlerini almak ve bu geri bildirimlere göre geliştirmeler yapmak çok önemlidir. Müşteri memnuniyeti, sürdürülebilir başarının anahtarıdır.Girişimcilik yolculuğu fiziksel ve zihinsel olarak zorlayıcı olabilir. Kendi sağlığınıza dikkat edin , stresle başa çıkmayı öğrenin ve yaşam dengenizi koruyun.
Bu yolculuk, hem heyecan verici hem de zorluklarla doludur. Sabırlı ve kararlı bir şekilde ilerlerseniz, başarıya ulaşmak mümkün olacaktır.
Ankara sivil toplum hayatında da etkin bir yeriniz var Ankara sivil toplum hayatına nasıl görüyorsunuz?
Ankara, Türkiye'nin başkenti olmasının yanı sıra, sivil toplum faaliyetlerinin de önemli bir merkezi olarak öne çıkmaktadır. Başkentte, pek çok farklı alanda faaliyet gösteren dernekler, vakıflar ve gönüllü gruplar , hem yerel hem de ulusal düzeyde toplumsal sorunlara çözüm arayışında önemli bir rol üstleniyor. Ankara'nın sivil toplum hayatına dair gözlemlerim şunlar olabilir :
Ankara, farklı toplumsal grupların ve ihtiyaçların ses bulduğu bir şehir. Eğitim, çevre, kadın hakları, insan hakları, kültür ve sanat, gençlik gibi birçok alanda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları bulunuyor. Bu çeşitlilik, toplumun her kesiminin kendisini ifade edebilmesi için geniş bir alan yaratıyor. Ankara’daki sivil toplum kuruluşları , genellikle kamu politikaları ve toplumsal sorunlarla ilgili farkındalık yaratma konusunda aktif bir rol oynuyor. Bu kuruluşlar , hükümetin uyguladığı politikalar üzerinde etki yaratma ve toplumun taleplerini kamuya duyurma noktasında önemli bir işlev üstleniyor.
Ankara’daki sivil toplum kuruluşları, birbirleriyle sıkça işbirliği yaparak daha geniş kitlelere ulaşabiliyor. Bu işbirlikleri , çeşitli sosyal sorunları ele almak , kamuoyunu bilgilendirmek ve çözüm önerileri geliştirmek açısından büyük bir fırsat yaratıyor. Ayrıca, Ankara'daki bu ağlar , yerel ve ulusal düzeyde etkili olabilmek için daha güçlü bir dayanışma ortamı sağlıyor.
Ankara'da, özellikle gençlerin katılım sağladığı birçok sosyal sorumluluk projesi ve girişimcilik platformu bulunuyor. Bu da, toplumun geleceğini şekillendirecek, gençlerin daha bilinçli ve etkin bireyler olmasına katkı sağlıyor. Girişimcilik ekosisteminin gelişmesi, gençlerin iş gücü piyasasında kendilerini daha iyi ifade etmelerine olanak tanıyor.
Ankara'daki sivil toplum hareketi, kimi zaman kaynak yetersizlikleri, bürokratik engeller ve toplumsal kutuplaşma gibi zorluklarla karşılaşabiliyor. Bu zorluklar, bazı grupların daha az görünür olmasına veya etkisiz hale gelmesine yol açabiliyor. Ancak bu engeller, çözüm arayışlarını da besleyebiliyor ve sivil toplum kuruluşlarının daha yaratıcı ve yenilikçi yöntemler geliştirmelerine yardımcı olabiliyor.
Son yıllarda, toplumsal cinsiyet eşitliği, çevre hareketleri ve insan hakları gibi konularda artan bir aktivizm gözlemleniyor. Özellikle gençlerin bu hareketlere katılımı ve dijital platformları kullanma becerisi, toplumsal değişim için önemli bir katalizör oluyor.
Sonuç olarak, Ankara’daki sivil toplum hayatı, dinamik, güçlü ve çeşitlilik gösteren bir yapıya sahip. Bu yapının daha da güçlenmesi ve gelişmesi için çeşitli paydaşların işbirliği yaparak toplumsal ihtiyaçlara yönelik daha etkili çözümler üretmesi büyük önem taşıyor. Sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin, özellikle yerel yönetimlerle uyumlu bir şekilde çalışarak daha fazla toplumsal değişime öncülük etmeleri mümkün olacaktır.
Ankara sporu, özellikle futbolu çok seven bir şehir yalnız Ankara sporunda beklenen başarı bir türlü gelmiyor özellikle futbol alanında iki önemli futbol takımı Süper lig'de bulunmuyor. Bu husustaki düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
Ankara , futbolu çok seven ve bu alanda derin bir geçmişe sahip bir şehir. Ancak son yıllarda, özellikle Süper Lig'deki temsilcileri olan Gençlerbirliği ve Ankaragücü'nün istikrarlı bir başarı elde edememesi, futbolseverler için büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Bu durumu daha detaylı incelemek gerekirse, birkaç önemli faktör öne çıkmaktadır : Ankara kulüpleri, özellikle finansal zorluklar ve kötü yönetim nedeniyle sık sık krizlerle karşılaşıyor. Hem Gençlerbirliği hem de Ankaragücü, borç yükü ve yönetimsel sorunlar yüzünden istikrarlı bir şekilde büyüyüp, performanslarını sürdürebilmekte zorlanıyor. Yetersiz finansal kaynaklar, kulüplerin güçlü kadrolar kurmasını engelliyor ve bu da başarıya ulaşmalarını zorlaştırıyor.
Gençlerbirliği ve Ankaragücü'nün geçmişteki başarısının temelinde güçlü altyapıları yer alıyordu. Ancak günümüzde, altyapıya yapılan yatırımların azalması, genç yeteneklerin gelişimini engelliyor. Bu kulüplerin, tekrar Süper Lig'de kalıcı başarılar elde edebilmesi için altyapı yatırımlarını artırması ve genç oyunculara daha fazla şans vermesi gerekiyor. Hem futbolculardan hem de teknik ekipten uzun vadeli bir planlama ve vizyon gerekmektedir.
Ankara'nın futbol kültürü güçlüdür, ancak kulüpler bazında taraftar desteği zaman zaman dalgalanabiliyor. Bir kulübün başarısı, taraftarlarının sürekli ve tutkulu desteğine bağlıdır. Bu bağlamda, Ankara kulüpleri taraftarlarıyla daha sıkı bir ilişki kurmalı, onları daha fazla sahaya çekebilmek için çeşitli projeler geliştirmelidir. Ayrıca, şehrin futbol kültürünü sadece maçlar üzerinden değil, sosyal ve kültürel bir fenomen olarak tanıtmak, kulüpleri daha geniş bir kitleye tanıtabilir.
Ankara futbolu, Süper Lig'e çıkma konusunda zorluklarla karşılaşıyor çünkü Süper Lig , giderek daha rekabetçi bir hale geliyor. Gençlerbirliği ve Ankaragücü, Süper Lig'e çıkmak için büyük çaba sarf etse de, kadro kalitesi, oyun disiplini ve finansal kaynaklar gibi faktörler onları geride bırakabiliyor. Süper Lig'deki başarı için sadece iyi oyuncular değil, aynı zamanda profesyonel yönetim anlayışı ve uzun vadeli hedefler de gereklidir.
Ankara'nın futbolu, sadece Süper Lig takımlarından ibaret değildir. Şehirdeki alt liglerde de oldukça tutkulu bir futbol kitlesi bulunmaktadır. Ancak, Süper Lig dışında kalmak, kulüplerin maddi ve manevi açıdan zorlanmasına neden oluyor. Alt liglerde başarılı olunsa bile, Süper Lig'deki rekabetin seviyesi farklıdır ve burada yer almak, kulüplerin tüm organizasyonlarını etkileyen büyük bir etken.
Ankara futbolunun tekrar başarıyı yakalaması için, Gençlerbirliği ve Ankaragücü gibi kulüplerin daha fazla işbirliği yapması gerekebilir. Altyapıdan gelen oyuncular, iki kulübün birleşik çabalarıyla daha verimli hale getirilebilir. Ayrıca, kulüplerin üst düzey profesyonellik anlayışını benimsemesi, takım yönetiminde stabiliteyi sağlaması, hedeflere ulaşmalarını kolaylaştırabilir.
Ankara'da gençlerin futbol altyapısına daha fazla önem verilmesi, gelecekteki başarıyı doğurabilecek bir yatırım olabilir. Şehirdeki futbol okulları, kulüplerle işbirliği yaparak genç yetenekleri keşfetmeli ve onlara kariyerlerinde destek olmalıdır. Gençlerin sporla daha iç içe olması, kulüpleri sadece Süper Lig hedefiyle değil, toplumun genelindeki sportif gelişimle de destekleyecektir.
Sonuç olarak , Ankara, futbol açısından çok büyük potansiyele sahip bir şehir olmakla birlikte, kulüplerin yaşadığı finansal zorluklar, altyapı eksiklikleri, yönetimsel problemler ve rekabetçi yapı gibi sebeplerle istediği başarıyı Süper Lig'de yakalayamıyor. Ancak, bu durumu değiştirebilmek için doğru yönetim anlayışları, altyapıya daha fazla yatırım, taraftar desteğinin güçlendirilmesi ve şehrin futbol kültürüne yapılan katkılar büyük önem taşıyor. Eğer bu alanlarda atılacak adımlar bir arada yürütülürse, Ankara'nın futbolu tekrar Süper Lig'deki temsilcileriyle başarılı bir dönem geçirebilir.
Başkent Ankara'nın kültür sanat alanında katılımcı bir kişisiniz çok sayıda kültürel ve sanatsal etkinliği sponsor oluyorsunuz Ankara Kültür ve Sanat hayatının geldiği noktayı yeterli buluyor musunuz bulmuyorsanız neden öyle düşünüyorsunuz?
Ankara, Türkiye'nin başkenti olmasının yanı sıra kültür ve sanat hayatı açısından da büyük bir potansiyele sahip bir şehir. Ancak, bu potansiyelin tam anlamıyla hayata geçmesi konusunda hala gelişmesi gereken noktalar olduğunu düşünüyorum. Kültür ve sanat alanında, özellikle son yıllarda bazı olumlu adımlar atılmış olsa da, şehrin genel kültürel zenginliği ve bu alandaki etkinliklerin yaygınlığı açısından yeterli noktada olduğumuzu söylemek zor.
Ankara, özellikle devletin merkezi olması ve bürokratik yapısı nedeniyle, genellikle daha formal ve kurumsal etkinliklerin yapıldığı bir şehir olarak tanımlanabilir. Ancak, bu durum, şehre geleneksel sanatların yanı sıra daha çağdaş, yenilikçi ve farklı kültürel ifade biçimlerinin gelişmesine de engel olabiliyor. Müzik, dans, görsel sanatlar gibi alanlarda daha fazla çeşitlilik ve özgünlük bekliyorum. Farklı toplulukların kendilerini ifade edebileceği, özgür ve dinamik bir kültürel ortamın oluşması şehrin kültürel hayatını çok daha zenginleştirebilir.
Ankara'da çeşitli sanat galerileri, tiyatro sahneleri ve kültürel etkinlikler bulunuyor. Ancak, bu etkinliklere katılım hala yeterince yaygın değil. Özellikle gençlerin kültürel etkinliklere katılımını teşvik edecek projeler, sanatın toplumun her kesimiyle buluşması açısından büyük önem taşıyor. Kültür ve sanat, sadece elit kesimin değil, herkesin erişebileceği ve keyif alabileceği bir alan olmalı. Bu bağlamda , daha fazla katılımcı etkinlik düzenlenmesi ve halkın sanatla daha fazla buluşturulması gerektiğini düşünüyorum.
Ankara'daki kültürel altyapı, bazı yönlerden yetersiz kalabiliyor. Özellikle bağımsız sanatçıların ve sanat kolektiflerinin sergilerini yapabileceği, etkinliklerini düzenleyebileceği mekanlar konusunda sınırlı imkanlar mevcut. Bağımsız sanatçılara daha fazla alan yaratılması ve şehrin dört bir yanına yayılacak kültürel merkezlerin kurulması, hem sanatı daha ulaşılabilir kılacak hem de şehrin kültürel çeşitliliğini artıracaktır.
Ankara'da sanat galerileri , müzeler ve kültür merkezleri belirli bölgelerde yoğunlaşmış durumda. Ancak, sanat ve kültür, sadece özel mekanlarla sınırlı kalmamalı. Kamusal alanlarda yapılan sanatsal etkinlikler, duvar resimleri, sokak performansları gibi çalışmalar, şehrin her köşesinde sanatla iç içe yaşamayı mümkün kılabilir. Bu tür kamusal sanat projeleri, hem yerel halkı hem de turistleri sanata çekmek açısından büyük bir potansiyel taşıyor.
Ankara'da sanata ve kültüre olan ilgiyi artırmak için daha fazla kurum ve özel sektörden destek almak önemli. Özellikle genç sanatçılara yönelik projelerin hayata geçirilmesi ve onların eserlerini sergileyebilmesi için sponsorların daha fazla katkı sağlaması gerekiyor. Ben de birçok etkinlikte sponsor olarak yer alıyorum çünkü genç sanatçılara ve kültürel projelere destek vermek, şehri daha dinamik ve yaratıcı kılar. Ancak, bu desteklerin daha geniş kitlelere yayılması ve daha çeşitli sanat dallarına yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Sanat ve kültür, toplumsal gelişim ve bireysel olgunlaşma açısından çok önemli bir yer tutar. Ancak sanat eğitimi , özellikle genç yaşlardan itibaren daha yaygınlaştırılmalı. Bu, sadece okullarda değil, çeşitli kültürel merkezlerde ve belediyelerin düzenlediği atölyelerde de yapılabilir. Sanatın toplumun her kesimine yayılması, insanların kendilerini daha rahat ifade edebilmelerini sağlar.
Ankara'da son yıllarda bazı kültürel festivaller düzenlenmeye başlasa da, bu festivallerin sayısının artması ve uluslararası düzeyde daha geniş bir katılım sağlanması önemli. Bu tür organizasyonlar, hem şehrin kültürel çeşitliliğini hem de uluslararası alandaki sanatçı ve kültürleri tanıma fırsatını artırır. Ankara’nın, kültürel başkent olma potansiyeline sahip olduğuna inanıyorum, ancak bunun için daha fazla uluslararası etkinlik ve işbirliği gerekmektedir.
Ankara, kültür ve sanat alanında ciddi bir potansiyele sahip, ancak bu potansiyelin daha fazla ortaya çıkabilmesi için altyapı, çeşitlilik, katılım ve destek konusunda bazı eksiklikler bulunuyor. Şehirdeki kültürel ve sanatsal hayatın daha da büyüyebilmesi için sanatın toplumun her kesimine ulaşması, katılımcılığın artırılması ve özgün projelere daha fazla yatırım yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu bağlamda, sanat ve kültür alanında yapılan yatırımların artırılması, Ankara’nın kültürel kimliğini daha da güçlendirecektir.
