23 Nisan’da, Silivri açıklarında Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi’ndeki Kumburgaz segmentinde meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul başta olmak üzere çevre illerde de hissedildi. Sarsıntı yaklaşık 13 saniye sürdü ve ardından 180’den fazla artçı deprem kaydedildi.
UZMANLAR NE DİYOR?
"BU DAHA BAŞLANGIÇ OLABİLİR"
CNN Türk canlı yayınına katılan Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Marmara’daki fay hattının 8 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu vurgulayarak, “6.2’lik bir depremin büyük depremi engellediğini söylemek için elimizde yeterli veri yok,” dedi. Ersoy ayrıca, yaşanan depremin yalnızca 32’de biri kadar enerji boşalttığını, yani beklenen büyük depremin enerjisinin hâlâ büyük oranda durduğunu belirtti.
"ZAMAN DARALIYOR"
İTÜ Öğretim Üyesi Çakır, yaşanan depremin Marmara’da beklenen büyük sarsıntının zamanını öne çekmiş olabileceğini savundu. “Belki enerji bir miktar azaldı, ama bu yeterli değil. Şehirde risk hâlâ çok yüksek. Kentsel dönüşüm süreci hızla başlatılmalı,” diye uyardı.
"TEHLİKE GEÇMİŞ DEĞİL"
Yıldırım, Marmara Denizi’nde yaklaşık 120 km uzunluğunda bir sismik boşluk bulunduğunu, bu boşluğun tamamı kırılmadığı sürece büyük deprem riskinin devam ettiğini ifade etti. “Şu an sadece 20 kilometrelik bir bölüm kırılmış olabilir. Geriye kalan kısım, 7’nin üzerinde bir deprem üretebilir,” diyerek dikkat çekti.
BU DEPREM RİSKİ AZALTTI MI?
Bazı uzmanlara göre Kumburgaz segmenti, "creep" yani sürüklenen bir fay olduğundan çok büyük depremler üretmeyebilir. Jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, “Bu tür faylar çok enerji biriktirmez. Bilimsel veriler en fazla 6.4 büyüklüğünde bir deprem olabileceğini gösteriyor,” dedi.
Diğer yandan, Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Süleyman Pampal, Kumburgaz Fayı’nın hala stres biriktirdiğini ve büyük bir kırılmanın an meselesi olduğunu belirterek uyarılarını sürdürdü.
VATANDAŞ NE YAPMALI?
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremin ardından yapı hasarlarının tespiti için ekiplerin sahada çalışmalar yürüttüğünü açıkladı. Aynı zamanda halktan sakin kalmaları, ama tedbiri elden bırakmamaları istendi. Uzmanlar ise özellikle 2000 yılı öncesinde inşa edilen binalarda yaşayanların dikkatli olmaları gerektiğini vurguluyor.
ŞİMDİ NE OLACAK?
ODTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erdin Bozkurt’un da belirttiği gibi asıl soru şu: “Beklenen büyük depreme hazır mıyız?” Uzmanlar, İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde yaşayanların bir an önce önlem alması gerektiği konusunda hemfikir. Kentsel dönüşüm, yapı denetimi, afet eğitimleri ve yerel yönetimlerin etkinliği, bu süreçte en kritik unsurlar olarak öne çıkıyor.