6 Şubat 2023'te yaşanan ve "asrın felaketi" olarak adlandırılan büyük depremler, Kahramanmaraş’ta birçok hayatı değiştirdi. Enkaz altından sağ çıkaranların yanında, çok sayıda can da kaybedildi. Bu acıların en derinini yaşayanlardan biri de 16 yaşındaki kızı Irmak Leyla Hançer’i enkaz altında kaybeden baba Mesut Hançer. Depremin ardından çekilen ve baba ile kızının elini tuttuğu o unutulmaz fotoğraf, tüm Türkiye’nin yüreğini burkmuştu. Hançer, iki yıl sonra da acısının halen ilk günkü gibi taze olduğunu belirterek, yaşadıklarını ve duyduğu tarifsiz acıyı paylaştı.
"Depremin Etkisi Halen Hızla Devam Ediyor"
Mesut Hançer, 6 Şubat’ın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, o günü ve sonrasını unutamadığını ve acısının daha da büyüdüğünü ifade etti. Depremin hemen ardından, kızı Irmak Leyla’yı kaybetmiş olmanın acısıyla sarsılan baba, “2 sene oldu bugün. Ateş hiçbir zaman sönmüyor, daha beter alevleniyor. Kızımın mezarına sürekli ziyarete geliyoruz. Çok zor bir şey, acısı hiçbir zaman geçmeyen bir şey,” diyerek, kaybının kendisi üzerindeki etkilerinin hala devam ettiğini ve her gün tazelediğini söyledi.
Mesut Hançer, depremin ardından kızının kaybı ile birlikte yaşadığı büyük boşluğun, zaman geçtikçe daha da derinleştiğini dile getirdi. Zorlukla katlandığı her an, bu acıdan kaçmanın mümkün olmadığını belirten baba, “6 Şubat hiçbir zaman geçmiyor. Daha beter, kötü oluyoruz günden güne. Her taraftan kızımı bekliyoruz. Geldi gelecek diye gözümüzün önünden gitmiyor,” şeklinde konuşarak, kaybının hala içini yakmaya devam ettiğini belirtti.
“Kızıma Çiçek Dikip Suluyoruz, Burada Yatması Çok Zor”
Mesut Hançer, kızı Irmak Leyla’nın kaybının ardından sürekli olarak mezarını ziyaret ettiğini, ancak her defasında bu ziyaretin kendisi için bir işkence halini aldığını söyledi. Kızıyla çok iyi bir ilişkisi olduğunu anlatan Hançer, kızını kaybettikten sonra hayatının büyük bir boşluğa dönüştüğünü belirtti. “Kızımla çok iyi anlaşıyorduk. Şu an evladımın kabrine çiçek dikip suluyoruz. Ona dua ettik, ömrü yetmedi kızımın. Burada yatması bile çok zor geliyor. Böyle olmasını beklemiyorduk,” diye konuşan baba, kaybının ardından yaşadığı derin yalnızlık ve boşluğu her geçen gün daha yoğun hissettiğini ifade etti.
Hançer, kızıyla birlikte geçirdiği her anın ve yaptıkları her şeyin çok değerli olduğunu, fakat şimdi o anların sadece hatıra olarak kaldığını belirtti. Bir zamanlar birlikte evde sohbet ettikleri, vakit geçirdikleri anların birer anı haline gelmesinin kendisini çok derinden sarstığını söyledi.
"Her taraftan kızımı bekliyoruz"
Baba Hançer, kızının kaybının ardından yaşadığı acının daima taze kaldığını, her geçen gün bu acının daha da katlandığını söyledi. Irmak Leyla’nın kaybından sonra bir türlü normal hayata dönebilmenin imkansız olduğunun altını çizen Hançer, gözlerinden hiç gitmeyen kızının hatıralarıyla yaşadığını ifade etti. “Her taraftan kızımı bekliyoruz. Geldi gelecek diye gözümüzün önünden gitmiyor,” diyerek, kızı Irmak’ın kaybını kabullenmenin kendisi için ne kadar zor olduğunu belirtti.
Irmak Leyla’nın acısının, fiziksel olarak kaybolmuş olsa da Mesut Hançer’in ruhunda ve kalbinde hep var olacağını dile getiren baba, kaybolan her saniye, kaybolan her anının acısının içini yakmaya devam ettiğini belirtti. Hançer, en küçük bir hatıra ya da kızından gelen bir işaretin bile onu ne kadar derinden sarstığını dile getirdi.
"Ateş hiçbir zaman sönmüyor"
Mesut Hançer, kızıyla bir hayat kurma ve birlikte daha çok zaman geçirme hayalleri kurarken, ne yazık ki bu hayallerin acı bir şekilde son bulduğunu dile getirdi. Kızının kaybı, hiç beklemediği şekilde, ailesinin dünyasını alt üst etti. Depremin üzerinden geçen zamana rağmen, bu acıyı kabullenmek bir türlü mümkün olmadı. Hançer, “Ateş hiçbir zaman sönmüyor,” diyerek, kaybın verdiği ıstırabın asla dinmeyeceğini, sadece her geçen gün daha da derinleştiğini söyledi.
