Çankırı'nın Tuz Mağarası, kent merkezinin 18 km doğusunda ve 150 metre derinlikte yer alan Yeraltı Tuz Şehri olarak biliniyor. Karabuğa, yaptığı açıklamada, bu benzersiz yapının 18.000 m2 kapalı alana sahip olduğunu ifade etti. Mağaranın iç ortamının ise 13 ile 15 derece arasında değişen sıcaklıklarla yıl boyu sabit kaldığını belirten Karabuğa, Türkiye'nin en büyük tuz madeni olduğunu vurguladı. Ayrıca, Çankırı Yeraltı Tuz Şehri'nin 400 yıl Türkiye'ye, 40 yıl ise dünya genelinde kullanılabilecek kadar tuz rezervine sahip olduğunu söyledi.
HİTİTLERDEN GÜNÜMÜZE: BİR MEDENİYETLER GEÇİDİ
Burak Karabuğa, yeraltı tuz şehrinin tarihine de değindi. 5000 yıl önce Hitit uygarlığı tarafından keşfedilen Yeraltı Tuz Şehri, tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Hititler, Frigler, Lidyalılar, İyonlar, Urartular, Persler, İskender İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu ve Bizanslılar gibi büyük medeniyetler bu bölgede yaşamış ve şehri kullanmışlar.
Ayrıca, 7-9 milyon yıl önce okyanus sularıyla kaplı olan bu toprakların, kıtaların oluşumu ve suların çekilmesi ile bugünkü tuz rezervlerini oluşturduğuna dikkat çeken Karabuğa, içeriye giren ziyaretçilerin gördüğü rölyef ve heykellerin de bu tarihsel süreçten esinlenerek yapıldığını aktardı.
“ZİYARETÇİLERİNE DOĞAL BİR ŞİFA KAYNAĞI SUNUYOR”
Karabuğa, Yeraltı Tuz Şehri'nin sadece tarihi ve coğrafi değil, sağlık açısından da önemli bir değere sahip olduğunu belirtti. Astım, bronşit ve KOAH gibi solunum yolu hastalıklarına iyi geldiği bilinen yeraltı tuz şehri, ziyaretçilerine doğal bir şifa kaynağı sunuyor. İnsanlar burada rahatlamış bir şekilde sağlıklarına kavuşabiliyor.
2,5 MİLYON KİŞİ ZİYARET ETTİ
Çankırı Yeraltı Tuz Şehri, 2024 yılı itibarıyla yerli ve yabancı toplamda 2,5 milyon turist tarafından ziyaret edildi. Burak Karabuğa, bu ilgiye yönelik olarak hedeflerinin daha büyük olduğunu ve gelecekte daha fazla turist ağırlamayı planladıklarını belirtti.
Burak Karabuğa, Çankırı Yeraltı Tuz Şehri'ni ziyaret eden herkese, sağlık ve huzur dolu bir deneyim sunduklarının altını çizerek, "İnsanlık tarihinin en önemli yerlerinden biri olan bu şehri ziyaret etmek, hem bedenen hem ruhen insanı dinlendiren bir deneyim. Ziyaretçilerimize sağlık, huzur ve pozitiflik sunmaktan mutluluk duyuyoruz." dedi.