Aileler, duvarların ardında sevdiklerinden bir iz bulabilmek için umutla çabalıyor. Rejimin baskıcı yönetimi altında mahkumların akıbetini belgeleyen kayıtlar gün yüzüne çıktı. İdamlar, hastalık nedeniyle ölümler ve kaybolan binlerce kişinin hikayesi, yıllar süren iç savaşın karanlık yüzünü ortaya çıkardı.
Gözaltında Kaybolan On Binlerce Kişi
Sednaya Hapishanesi, iç savaş boyunca rejim karşıtı sesleri susturmak için kullanılan geniş çaplı bir gözaltı ağının merkeziydi. 2011'deki ayaklanmaların ardından rejimin uyguladığı politikalar nedeniyle on binlerce kişi gözaltına alındı ve bir daha kendilerinden haber alınamadı. Mahkumların tutulduğu hücreler, atılmış giysiler ve yere serilmiş ince şiltelerle doluydu. Duvarlara kazınmış “Bir gün” gibi mesajlar, umutlarını kaybetmeyen mahkumların izlerini taşıyordu.
Her Gün 50 Kişi İdam Ediliyordu
Sednaya'da yaşananlar, rejimin işkence merkezinin vahşetini açıkça ortaya koyuyor. 2017'deki raporlara göre, hapishanede her gün 50 kişi idam edildi. Hücrelerden çıkan kırmızı ipler ve giysi yığınları, burada yaşananların somut kanıtıydı. Muhaliflerin hapishaneyi açmasının ardından, aileler kayıp yakınlarının izlerini sürmeye başladı.
“Yüzde 99’u Hayatta Değil”
Wall Street Journal’a konuşan avukat Ammar El-Bara, Sednaya’daki tutukluların çoğunun öldüğünü belirtti. Hapishane kayıtlarında, isimlerin yanında genellikle “idam edildi” veya “hastalıktan öldü” ifadeleri yer alıyordu. Rejim tarafından sistematik şekilde belgelenen ölümler, savaş suçlarına dair güçlü deliller oluşturuyor.
100 Bin Suriyeli Kayıp
Suriye’de iç savaş süresince rejimin baskıları, yalnızca çatışma bölgeleriyle sınırlı kalmadı. İnsan hakları gruplarına göre, 2022’ye kadar yaklaşık 100 bin Suriyeli rejim tarafından kaybedildi. Esad rejiminin hapishaneleri, kimyasal silah kullanımı ve bombalamalarla birlikte rejimin vahşetini simgeleyen unsurlar arasında yer aldı.
Fotoğraflarla Ölüm Kanıtları
2014 tarihli bir rapor, Esad rejiminin 11 bin tutukluyu idam ettiğini ortaya koydu. Hapishanede ölenlerin cesetlerini belgelemekle görevli bir askeri fotoğrafçı, daha sonra bu görüntüleri savaş suçları davalarında kanıt olarak sundu. Şam Hastanesi’ne taşınan cesetler, yakınları tarafından teşhis edilmeyi bekliyor.
Bir Annenin Feryadı
Şam’da yaşayan 50 yaşındaki Amira Humusi, hastanede cesetler arasında oğlu Muhammed’i buldu. Oğlunu göğsündeki bir çift yıldız dövmesinden tanıyan acılı anne, gözyaşları içinde oğlunun başına gelenleri anlattı. 20 yaşındaki demir işçisi Muhammed, bir gece güvenlik güçleri tarafından kaçırılmış ve bir daha geri dönmemişti.
Acının Sessiz Tanıkları
Suriye’deki iç savaş sırasında yüz binlerce insan hayatını kaybederken, milyonlarca kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
