Suriye’de 2011 yılında başlayan halk ayaklanmasıyla başlayan iç savaş, 8 Aralık 2023’te 61 yıllık Baas rejiminin çöküşüyle sonuçlandı. Rejimin çöküşüyle, yıllardır gizli tutulan işkence merkezleri, insan hakları ihlalleri ve sistematik uygulamaları da açığa çıkmaya başladı. Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) verilerine göre, rejim iç savaş boyunca en az 1,2 milyon Suriyeliyi alıkoyarak işkence uyguladı. Ancak kayıtlara geçmeyen vakalarla birlikte gerçek sayının on binleri bulabileceği belirtiliyor.
İşkence Merkezlerinin Haritası
Anadolu Ajansı'nın (AA) özel haberine göre, rejimin işkence uyguladığı merkezler dört ana kategoride sınıflandırıldı:
- Sivil Hapishaneler: Baas rejiminin İçişleri Bakanlığına bağlı cezaevlerinde terör suçlamalarıyla tutulan binlerce kişi işkenceye maruz kaldı. Halep, Hama, Humus, Suveyda ve Şam’daki Adra Merkez Hapishanesi bu merkezlerin başında geliyor. Rejimin devrilmesinin ardından birçok cezaevindeki tutuklular kurtarıldı ancak Tartus ve Lazkiye’deki cezaevlerinde tutulanlar serbest bırakılmayı bekliyor.
- Askeri Hapishaneler: Savunma Bakanlığına bağlı cezaevlerinde on binlerce kişi yıllarca işkence gördü. Şam’daki Sednaya, Mezze ve Kabun, Humus’taki Balone ve Tedmur hapishaneleri bu merkezler arasında en kötü üne sahip olanlar. Sednaya, çoğu siyasi mahkûm olmak üzere binlerce kişinin işkence gördüğü üs olarak biliniyor.
- Gizli Gözaltı Merkezleri: Bu merkezler genellikle rejimin devrik lideri Beşşar Esed’in kardeşi Mahir Esed’in komuta ettiği 4. Bölük tarafından yönetildi. Hama’daki Deyr Şımeyl Kampı ve rejimin gözaltı merkezi olarak kullandığı evler, villalar ve stadyumlar bu kategoriye giriyor. Bu merkezlerde tutulan kişilerin kurtulma şansı neredeyse hiç yoktu.
- Güvenlik Birimlerinin Merkezleri: Rejimin güvenlik birimleri, işkence ve alıkoyma konusunda etkin bir rol oynadı. Dört ana istihbarat birimi olan Askeri İstihbarat Servisi, Siyasi Güvenlik Servisi, Genel İstihbarat Direktörlüğü ve Hava İstihbarat Direktörlüğü, ülke genelinde 45’ten fazla gözaltı ve sorgu merkeziyle faaliyet gösterdi.
Rejimin 72 İşkence Yöntemi
SNHR’nin raporuna göre rejim, fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet içeren 72 farklı işkence yöntemi uyguladı. Rejimin tutukluları zorla çalıştırma ve hücrede yalnız bırakma gibi insan haklarına aykırı uygulamaları da mevcut.
Rejimin fiziksel işkence uygulamaları arasında, mağdurun vücudunun farklı yerlerine kaynar su dökme, başını suya sokarak boğma hissi verme, elektrikli sopayla vücuduna elektrik verme, mağduru çıplak bir şekilde metal sandalyeye oturtarak sandalyeye elektrik verme, naylon poşeti yakarak vücuduna damlatma, bedeninde sigara söndürme, mağdurun parmaklarını, saçlarını ve kulaklarını çakmakla yakma, ısıtılmış metali bedeninin farklı bölgelerine değdirerek cildini yakma, kızgın yağı bedenine damlatma, yanıcı böcek ilaçlarını üzerine dökerek yakma gibi insanlık dışı yöntemler yer aldı.
Rejimin işkence yöntemleri arasında el ve ayak tırnaklarının kerpeten benzeri cisimlerle sökme, saçlarını yolarak koparma, kulak ve cinsel organlar dahil uzuvlarının makas gibi kesici aletlerle koparılması, el, dil ve burun gibi bedenin hassas noktalarına çivi çakılması gibi işkenceler de tespit edildi.
Sednaya: İşkencenin Sembolü
Rejimin çöküşüyle birlikte gözler, en kötü üne sahip olan Sednaya Hapishanesi’ne çevrildi. Mart 2011’deki olayların ardından bu hapishane, çoğunlukla siyasi tutuklular olmak üzere on binlerce kişinin işkence gördüğü bir üsse dönüştü. Şimdiye kadar ulaşılan bölümlerde bazı tutukluların yer altındaki gizli bölmelerde olabileceği düşünülüyor. Çalışmalar sürerken, yıllardır haber alamayan aileler hapishane önünde umutla bekliyor.
Sistematik İşkence ve İnsan Hakları İhlalleri
Uluslararası insan hakları örgütleri, rejimin yıllar boyunca çıkardığı 20’den fazla sözde af kararına rağmen alıkoyma ve işkence uygulamalarını sürdürdüğünü belirtiyor. Güvenlik birimlerinin işkence yuvalarına dönüştüğü Suriye’de, alıkonulan birçok kişinin hâlâ akıbeti bilinmiyor.
Rejimin uyguladığı işkence yöntemleri arasında, mağdurların parmaklarını ve saçlarını kerpetenle koparma, bedenlerinde sigara söndürme, uzuvlara çivi çakma, başını suya sokarak boğulma hissi verme gibi insanlık dışı yöntemler yer aldı.