Nahit Eren, TELE1 ekranlarında yaptığı değerlendirmede, Bahtiyar’a verilen cezanın vicdanını rahatsız ettiğini belirtti. Mahkemenin, sanıkların tümünün "çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan cezalandırılmasını talep ettiğini ancak Bahtiyar’ın sadece "suç delillerini gizleme" suçundan mahkum edildiğini ifade etti. Eren, bu durumun adalet duygusunu zedelediğini ve Bahtiyar’ın cezaevinde yalnızca bir yıl kalma ihtimalinin toplumda ciddi bir tepkiye yol açabileceğini dile getirdi.
DELİLLER VE BAZ KAYITLARI NASIL DEĞERLENDİRİLDİ?
Davada kilit noktalardan biri olarak baz kayıtları ön plana çıktı. Eren, cinayet sırasında Nevzat Bahtiyar’ın Salim Güran’ın evinin önünde olduğuna dair baz verilerinin dosyada yer aldığını aktardı. Bu delilin, Bahtiyar’ın olay sırasında cinayet mahalline yakın olduğunu gösterdiğini vurgulayan Eren, tek başına bu verinin mahkumiyet için yeterli kabul edilip edilmeyeceğinin tartışıldığını belirtti.
ÇÖZÜLMEYİ BEKLEYEN BELİRSİZLİKLER VAR
Eren, cinayetin çözülmesini zorlaştıran pek çok unsur olduğunu ifade etti. Narin Güran’ın cesedinin dere yatağına taşınmasının ardından yapılan DNA testlerinin herhangi bir bağlantı ortaya koymadığını söyledi. Ayrıca, cinayet sonrası araç hareketliliğiyle ilgili yeterli delil bulunamadığını, ancak baz kayıtlarının cinayet saatine uyumlu olduğunu ekledi.
GEREKÇELİ KARARDA NE DENİLDİ?
Mahkemenin yaklaşık bin sayfa uzunluğunda bir gerekçeli karar hazırlamakta olduğunu belirten Eren, bu kararın SEGBİS kayıtları ve duruşma tutanaklarını içereceğini ifade etti. Ayrıca, Salim Güran’ın aracının güzergahına ilişkin baz kayıtları ve kamera görüntülerinin cinayet saatiyle örtüştüğünü, ancak bu delillerin tek başına cinayeti tamamen aydınlatmaya yetmeyebileceğini söyledi.
