Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Kastamonu İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'de belediyelere yönelik yargı süreçlerine dair önemli açıklamalarda bulundu. Erbakan, muhalefetin kazandığı belediyelerde önceki dönemlere ilişkin yapılan suç duyurularının dikkate alınmadığını, buna karşın muhalefet belediyelerine yönelik soruşturmaların sürdüğünü ifade etti.
Erbakan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Muhalefet belediyelerine gelince ayrı hukuk, iktidar belediyelerine gelince farklı hukuk uygulanıyor. Elbette yolsuzluk, usulsüzlük kim yaptıysa araştırılsın, yargılansın, gereken yapılsın. Ancak muhalefetin eline geçen belediyelerde AK Parti dönemine ait usulsüzlükler için yapılan suç duyurularıyla ilgili hiçbir işlem yapılmazken, sadece muhalefet belediyelerinin üzerine giderseniz bu adaletsizlik olur, çifte standart olur.”
Erbakan, tüm belediyeler için hukukun eşit işlemesi gerektiğini vurgularken, yolsuzlukla mücadelede siyasi ayrım yapılmasının kamuoyunda adalet duygusunu zedelediğini savundu.
Yeniden Refah Partisi lideri, adil bir hukuk düzeninin tesisi için iktidarın tarafsız davranması gerektiğini belirterek, “Adaletin olduğu yerde güven olur, güvenin olduğu yerde huzur olur” ifadelerini kullandı.
Kongrede partililere seslenen Erbakan, konuşmasında ayrıca ekonomi, genç işsizlik ve tarım politikalarına da değinerek, Yeniden Refah Partisi’nin çözüm odaklı bir muhalefet anlayışıyla yoluna devam edeceğini söyledi.
Erbakan, CHP’nin başlattığı boykot sürecine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
''Ana muhalefet ile iktidarın, birbirinin karbon kopyası olduğu bir mesele de bu. Boykot meselesi. Gerektiğinde her ikisi de boykottan medet umuyor. Yakın zamanlarda iktidar boykot çağrısı yapmıştı. Cumhurbaşkanı, fiyatları kontrol altına almaktan umudunu kesince, çareyi 'marketleri boykot edin' çağrısında bulmuştu. Şimdi yeni bir boykot çağrısı da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den geldi. Erdoğan’ın geçmişteki, Özel’in günümüzdeki boykot çağrılarını doğru bulmadığımızı ifade ediyoruz. Yerli üretim yapan, sahipliği yerli olan, bu ülkenin ekonomisine katkı sağlayan firmaların boykot edilmesi kendi kendimize zarar vermekten, zaten dibe vurmuş olan ekonomimizi daha da kötü hale getirmekten başka bir şeye yaramaz.''
İşin Özeti Budur
Erbakan, cumhurbaşkanlığı seçimleri ve yeni anayasa tartışmalarına yönelik de şunları söyledi:
''PKK’nın taleplerinin yerine getirilmesi karşılığında DEM Parti Anayasa değişikliği sürecinde ve sonrasında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde iktidara destek olacak. İşin özeti budur. Daha düne kadar bırakın Abdullah Öcalan’ı, DEM Parti’ye selam vereni dahi 'terörist' ilan eden, 6’lı masaya ''7'inci ortağınız da masanın altına gizlenmiş, o da HDP’dir’ diyen iktidar ittifakının bugün siyasi çıkarları uğruna, koltuk uğruna PKK ve Öcalan’la sıkı pazarlıklar içerisinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Ve iktidarın siyasi çıkarları uğruna PYD-YPG tehdidini de görmezden geleceği ve askeri harekattan vazgeçeceği ortaya çıkmaktadır. İktidarın seçim kazanma ve siyasi çıkarlar uğruna içine düştüğü bu durumu aziz milletimizin takdirine bırakıyoruz.''
Türkiye çifte standartlar ülkesi haline geldi
İktidarın hukuksuz politikalar yürüttüğünü belirten Erbakan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye maalesef bir çifte standartlar ülkesi haline geldi. Muhalefet belediyelerine gelince ayrı hukuk, iktidar belediyelerine gelince farklı hukuk uygulanıyor. Elbette yolsuzluk usulsüzlük kim yaptıysa araştırılsın, yargılansın, gereken yapılsın. Ancak muhalefetin eline geçen belediyelerde AK Parti dönemine ait usulsüzlükler için yapılan suç duyurularıyla ilgili hiçbir işlem yapılmazken, sadece muhalefet belediyelerinin üzerine giderseniz bu adaletsizlik olur, çifte standart olur."
AK Partili belediyeleri de kapsamalıdır
Bir inceleme, bir soruşturma olacaksa, yolsuzlukların üzerine gerçekten gidilecekse bu sadece muhalefet belediyelerini değil, AK Partili belediyeleri de kapsamalıdır. Bir fiil suç ise herkes için suçtur, değilse de hiç kimse için suç değildir. Ali’ye gelince suç, Veli’ye gelince suç değil, geç olmaz.
Çifte standart uygulamayın
Yolsuzluk mu var? Sonuna kadar gidin. Hırsızlık mı var? En derinine inin. Ama soruşturmalarda da görevden almalarda da yargılamalarda da adaleti terk etmeyin. Çifte standart uygulamayın. AK Partili'ye başka, DEM Partili'ye başka, CHP’liye başka hukuk uygulamayın. Peki biz şimdi bunları söylerken kimden yanayız? Hiç kimseden yana değiliz. Sadece adaletten yanayız. Hep dediğimiz gibi: Doğruya doğru, yanlışa yanlış!
RTÜK parti organı gibi hareket ediyor
"Bir diğer çifte standartçı uygulama da RTÜK’ün muhalif kanallara verdiği cezalardır. İktidara yakın kanalların Aile Yılı’nda aile yapımızı dinamitleyen, toplum ahlakını ifsad eden gündüz kuşağı yayınlarını ve akşam yayınlanan dizilerini görmezden gelen RTÜK, devlet kurumu gibi değil, parti organı gibi hareket ediyor ve muhalif kanalları susturmaya yönelik ağır cezalar getiriyor."
RTÜK ifade özgürlüğünü açık bie şekilde kısıtlıyor
"RTÜK vermiş olduğu bu cezalarla basın hürriyetini ve ifade özgürlüğünü açık bir şekilde kısıtlıyor. İfade özgürlüğünün olmadığı yerde hukuktan, hukukun olmadığı yerde adaletten, üçünün olmadığı yerde demokratik rejimden söz edilemez. Yeniden Refah Partisi olarak her zaman olduğu gibi bugün de hukuktan ve adaletten yana olduğumuzu ve çifte standarda karşı olduğumuzu ifade ediyoruz!''