ABD merkezli Atom Bilimcileri Bülteni, saatin gece yarısına 89 saniye kalaya getirildiğini duyurdu. Bu, saatin 1947'deki kuruluşundan bu yana insanlığın kendi kendini yok etmeye en yakın olduğu an olarak kayıtlara geçti.
Neden 89 Saniye?
Uzmanlar, saatin ileri alınmasının birkaç kritik faktöre dayandığını belirtti:
Rusya’nın Ukrayna Savaşı'ndaki Nükleer Tehditleri
Ortadoğu'daki Çatışmalar ve Küresel Gerilimler
Yapay Zekanın Askeri Kullanımı ve Dezenformasyon Tehlikesi
İklim Krizinin Derinleşmesi
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Kasım ayında nükleer silahların kullanım eşiğini düşüren yeni bir askeri doktrin imzalaması, bilim insanlarını endişelendiren başlıca unsurlardan biri oldu. Uzmanlar, yanlış bir hesaplamanın küresel bir nükleer felaketi tetikleyebileceği konusunda uyarıyor.
Dünyada sadece Ukrayna’daki savaş değil, aynı zamanda Ortadoğu, Tayvan ve Kore Yarımadası’ndaki askeri hareketlilik de Kıyamet Saati'nin ileri alınmasında etkili oldu. İran ve İsrail arasındaki gerilim, Çin’in Tayvan’a yönelik baskıları ve Kuzey Kore’nin balistik füze testleri, küresel istikrarsızlığın artmasına neden oluyor.
2024 yılında yapay zeka teknolojilerinde büyük ilerlemeler kaydedildi, ancak bu gelişmelerin askeri amaçlarla kullanımı ve bilgi manipülasyonu yaratması endişe kaynağı oldu. Aynı zamanda, iklim değişikliği de ciddi bir tehdit olmaya devam ediyor. 2023 yılı, tarihte kaydedilen en sıcak yıl olarak geçti ve uzmanlar yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların yetersiz kaldığını vurguluyor.
Kıyamet Saati, tarihte en uzak konumuna 1991'de Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle ulaştı ve gece yarısına 17 dakika uzaklıkta tutuldu. Ancak o günden bu yana insanlık, kıyamete her geçen yıl daha da yaklaşmaya devam ediyor.
Bilim insanları, dünya liderlerine nükleer silahların sınırlandırılması, küresel çatışmaların önlenmesi ve iklim krizine karşı somut adımlar atılması çağrısında bulunuyor. Aksi takdirde, gece yarısına sadece 89 saniye kaldı.
