Tam olarak Türkçe bir karşılığı olmayan Gaslighting, karşıdaki insana çeşitli oyunlar oynayarak zamanla kendisinden şüphe etmesini sağlamasına yönelik olan bir psikolojik işkence/manipülasyon yöntemi olarak biliniyor.
HABERİN DEVAMI DİĞER SAYFADA>>>
Genellikle narsistler ve sosyopatlar tarafından uygulanan bu yöntemin korkunç olan tarafıysa kurban tarafından fark edilmesinin neredeyse imkânsıza yakın olması.
Bunun nedenlerinden biri de sevdiğimiz insanlara güvenmemiz ve sözlerine inanma eğiliminde olmamız. Daha da kötüsü, çoğumuz bir dönemler farkında bile olmadan böyle bir manipülasyona maruz kalmış olabiliriz.
Her yapacağı hareketin, her kuracağı cümlenin, her düşüncesinin yanlış olacağını düşünmeye başlıyor ve karar alma yetisini kaybediyor. Zamanla kendine olan şüphesi iyice artan kurban, bütün kontrolü karşı tarafa bırakıp iyiden iyiye kendi köşesine çekiliyor.
İşler bu noktaya kadar geldiğinde geri dönülmesi iyice imkânsızlaşan bir yola girmiş olan kişi, çevresinde güvenebileceği tek insan olarak karşısındakini görüyor ve o ne isterse onları yapmaya başlıyor. Bu manipülasyonun uygulanma şekilleri farklılıklar gösterebiliyor.
Temelde yatan üç ana yöntem bulunuyor. Bunlardan birincisi, sözlü şekilde bir şeyleri ifade edip bu bilgileri her seferinde tekrardan, bu sefer farklı şekillerde anlatmak. Böylece karşıdaki kişinin algılarını allak bullak etmek amaçlanıyor. İkinci yöntem ise fiziksel; sürekli evde bulunan şeylerin yerlerini değiştirmek ve bir süre sonra olması gereken yerlerine tekrar koymak.
Böylece eşyayı ilk başta ait olduğu yerde göremeyen ama bir süre sonra tam orada bulan kurban, bu durumdan bahsettiğinde "Ne saçmalıyorsun, hep oradaydı o!" tepkisi alıyor. Bu durum zamanla yine kendisinden şüphe etmesine yol açıyor.
Üçüncü yöntem ise bir olayın detaylarından bilinçli olarak bahsetmemek daha sonrasındaysa önceden bahsetmiş gibi konuşmak ve karşıdaki insana hafıza kayıpları yaşadığı vurgusunu yaparak aklını bulandırmak üzerine.
Diğer yöntemlere bir örnek vermek gerekirse; karşıdaki kişiyle önce sert bir ses tonuyla konuşup daha sonrasında bunu inkâr etmek ve oldukça yumuşak bir ses tonuyla konuştuğunu, onun yanlış anladığını söylemek.
Bu durumun devamında kurban her şeyi olumsuz anlamasıyla suçlanıyor ve zamanla karşıdaki sert konuştuğunda bile kendi kendine sadece yanlış anladığını, son derece normal bir konuşma yaşadığını söylemeye başlıyor.
Bu manipülasyon yönteminin sınırları öylesine geniş bir alana yayılıyor ki, farklı şekillerde maruz kalmak maalesef mümkün. Örneğin bir başka yöntem de karşıdaki kişide aldatılıyormuş hissi uyandırmak.
Sürekli aynı kişiden, farklı bir şekilde bahsettikten sonra doğal olarak şüphelenen kurban bu şüphesini ortaya döküyor. Bu noktada manipüle eden kişi sert bir tavır kullanarak güvensizlik suçlamaları yapmaya başlıyor.
İşi daha da ilerleterek kurbanın zihninde kendisine olan güvenini sarsacak düşüncelerin oluşmasını sağlıyor. Kafasında bunları kurgulayan kurban zamanla problemli olduğunu düşünüyor ve gerçekten aldatılsa bile bu düşünceyi sadece kafasında kurduğunu düşünerek kendine kızıyor.
Bir diğer yöntem de kurbanla sürekli dalga geçip, daha sonrasında çok alıngan olmakla suçlamak. Bu hareket sürekli tekrarlandıkça kurban aşağılanmayı kabullenmeye, kötü hissettiğinde "Sadece espri yapıyor, ciddiye almamam gerek" demeye başlıyor.
Manipülasyona uğrayan kişide gözlemlenebilecek ana problemleri şöyle sıralayabiliriz;
Sürekli özür dileme: Kurban diğer insanlara ve manipüle eden kişiye karşı sürekli bir özür dileme halinde olacaktır, yanlış yaptığı bir şey yoksa bile.
Karar alamama: Seçim şansı sunulduğunda kurban ne seçerse seçsin yanlış olacağını düşünecek ve kendi başına bir seçim yapamayacaktır. Bu durum zamanla manipüle eden kişiye daha büyük bir otorite ve güç sağlayacaktır.
İçe kapanıklık: Hem morali, hem kendine saygısı yerle bir olan kurban zihnen yorgun hissedecek ve sosyalleşmeye daha az zaman harcayacaktır.
Böylece ailesiyle ve arkadaşlarıyla arasındaki mesafe artacak, bu da manipüle eden kişiye kurban üzerinde etkili olma şansı tanıyacaktır.
Özellikle karşıdaki kişi bu davranışları sergiliyorsa bir manipülasyonla karşı karşıya olmanız olası:
-Söylediği bir şeyi söyledikten sonra, cümleleri ile yüzleştirilince "Ben asla öyle bir şey demedim." demesi.
Defalarca belli bir olaydan veya söylemden kırıldığınızı anlatmanıza rağmen sizi üzüp kırdıktan sonra "Çok abartıyorsun, fazla dramatiksin." demesi.
-Size hakaret ettikten sonra "Hep sen beni sinirlendirip bu hale getiriyorsun." demesi.
Suçlanacak çok şeyi olmasına rağmen "Hep beni suçluyorsun, sanki sen suçsuzsun." demesi.
-Sizin için çok önemli olmasına rağmen bir konu için "Bir daha bu saçmalığı dinlemeyeceğim." deyip sizi söyledikleriniz veya inandıklarınızın saçmalık olduğuna inandırması.
Emin olduğunuz bir hatıra konusunda "Hayır sen yanlış hatırlıyorsun." demesi.
Dönüşü olmayan yola girildikten sonra olay tamamen manipüle eden kişinin insafına kalıyor. Bu tip durumlarda genelde manipüle eden insanın amacı, karşıdaki kişiden üstün hale gelip ondan faydalanmak.
Bu fayda süreci son bulduğunda ilişkinin de sonu geliyor ve geriye yeni kurban ve yeni heyecan arayan hasta bir ruhla derinden yaralanmış bir kurban kalıyor. Tüm yalvarma çabaları boşa gidiyor, kurban da uzun bir süre kendine gelemiyor, hâlâ kendini suçluyor ve hayattan soğuyor.