Müzik Müzesi'nin yaklaşık 100 yıllık tarihi bir bina olan Musiki Muallim Mektebi içerisinde bulunduğunu belirten Müze yetkilisi Alperen Kuzu, müzenin burada olmasının sebebinin de binanın bu özel anlam ve önemi olduğunu dile getirdi.
Müze hakkında Ankara Net Haber internet haber sitesine değerlendirmelerde bulunan Alperen Kuzu, "Müze; Giriş (Koridor), Türkiye Vitrinleri, Dünya Vitrinleri ve Müze Kitaplığı olmak üzere 4 bölümden oluşuyor. 220 adet enstrüman 98 kitap ve 42 mecmua ile hizmet veriyor. Burası belediyenin işlettiği, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı özel müze kapsamında hizmet veriyor.
Burada sergilenen 220’ye yakın enstrümanın hepsi bir kişinin koleksiyonu. Kendisi bir arkeolog, aynı zamanda eski Çamlıdere Belediye Başkanı Hazım Caner Can. Kendisinin koleksiyonerlik tarafı var. Bu müzik enstrümanlarını toplamış ve bu binanın özel anlamına ithafen Mamak Belediyesi’ne bağışlamış. Belediyenin restorasyonlarını yaptığı bu enstrümanlar yaklaşık bir senedir müzede sergileniyor." dedi.
Hitit Enstrümanları vitrin aranjesinin müzenin kurulmasında emeği geçen müzikolog Oğuz Elbaş tarafından yapıldığını söyleyen Kuzu, "Hitit enstrümanlarının replikalarının bulunduğu bölümde “Çalpara” denilen bir çeşit zil var. Birbirine vurulduğu zaman bir zil sesi çıkıyor. Ayrıca yabani hayvanların kemiklerinden yapılan tırtıklı ilkel bir enstrüman var, “tırt” diye bir ses çıkartıyor. Hititlerin çaldığı müzik enstrümanlarından bir çömlek var. Orijinali İzmir’de, bir benzeri de Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde. Önceden davullar orijinal deriden, teller de hayvanın bağırsaklarından yapılıyordu. Şimdi naylon ve sentetik ürünler kullanılıyor. “Hitit Arpı” ve “lir” de var. Yaklaşık 4 bin sene önce buna benzer çalgılar çalındığı biliniyor Anadolu’da. Sümerlerin çaldığı biliniyordu ama Anadolu’da çalındığı bilinmiyordu. Hititlerin bunları çaldığı biliniyor artık. “Tar” da İran ve Azerbaycan coğrafyasında çalınan bir enstrüman. “Cura” Akdeniz Yörüklerin çaldığı bir enstrüman. “Kabak Kemane”, organik su kabağından yapılan bir enstrüman." şeklinde konuştu.
Müzede bir “QR Kodu” çalışması yaptıklarına değinen Kuzu, "Her vitrine bir QR Kodu yerleştireceğiz. Kiosklar koyacağız. Gelen ziyaretçiler QR Kodunu telefonundan okutarak ya da kiosklardan hem enstrümanın tarihini, Türkçe İngilizce olarak okuyabilecekler. Hem de bu enstrümanların sesini duyabilecekler. Gezerken daha interaktif ve keyifli bir müze deneyimi yaşayacaklar." dedi.
Enstrümanların Mayıs 2023’te şartsız bağışlandığını, sonrasında dışarıdan hizmet alınarak restorasyona tabi tutulduğunu belirten Kuzu, "Çoğu şu an olduğu durumdan biraz daha kötü durumdaydı. Telleri yoktu mesela. Müzenin ziyarete açılma tarihi de 25 Kasım 2023.
“Anadolu Enstrümanları” ve “Dünya Enstrümanları” diye bir aranje yöntemine gidilmiş. İki farklı salonda sergilenen 220 enstrümandan 100 tanesi Anadolu, 120 tanesi Dünya enstrümanlarından oluşuyor. Depoda restorasyonu bekleyen 50-60 enstrüman daha var. Onları da sergileyeceğiz. Orada da ilginç şeyler var. Antarktika hariç her kıtadan müzik aleti bulunuyor.
Tüm bu enstrümanlardan üç tanesinin net tarihini biliyoruz. Bir tanesi “Banjo” Hollanda, 1940 tarihli. Diğeri bir “Tef”, önü orijinal yağlı boya yapılmış, 1885 tarihli. Bu süslemeyi yapan ressam arkasına tarih, imza atmış. Makedonya Dukalığına hediye edildiği bilgisi var.
Bir de içeride kitaplık bölümümüzde piyanomuz var. Polonya imalatı bu piyano envanterin en yaşlı üyesi. 1836 yılından kalma, tam olarak 188 yaşında bir piyano bu. Ayrıca mecmualar var, 1950-1960 yıllarından kalma aylık müzik dergileri var.” ifadelerini kullandı.
Musiki Muallim Mektebi, 1924’te Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle müzik öğretmeni yetiştirmek ve halkın müzik ihtiyacını karşılamak amacıyla kurulmuş.
1924 – Açılış Kararı
1927 – Restorasyon
1934 - Müzik Akademisi
1936 – Devlet Konservatuvarı
1984 – Mamak Belediye Binası
Bina, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Devlet Konservatuvarı. Ayten Gökçer, Suna Kan, Zafer Algöz, Haluk Bilginer, Selçuk Yöntem, Zuhal Olcay ve Fazıl Say gibi isimler buradan mezun olmuş. Bina kültür varlıklarından tescilli.
Tarihi net olarak bilinen üç eserden biri: “Banjo” Hollanda, 1940 tarihli