Kıdem tazminatı, işçilerin en önemli mali güvencelerinden biri olarak görülmeye devam ediyor. Ancak zaman zaman gündeme gelen reform tartışmaları, işçiler arasında belirsizlik yaratıyor.

Son olarak TES modelinin Orta Vadeli Program'da (OVP) yer alması, bu konudaki endişeleri yeniden gündeme getirdi.

Karakaş, konuya dair yaptığı değerlendirmede, "Mevcut sistem değişmeyecek" diyerek çalışanların paniğe kapılmasına gerek olmadığını belirtti.

Karakaş, "Kıdem tazminatının mevcut uygulamasının değişmesi ihtimal dahilinde değil" ifadelerini kullandı.

TES modeli, işveren katkısıyla desteklenecek bir tamamlayıcı emeklilik sistemi olarak tanımlanıyor. Ancak Karakaş, şu an için kıdem tazminatının bir fona devredilmesine yönelik somut bir çalışmanın bulunmadığını söyledi.

Bununla birlikte, eğer böyle bir dönüşüm gündeme gelirse, hak kazanma şartları, ödeme süreçleri, fon yönetimi ve birikim modeli gibi birçok konuda köklü değişiklikler yapılması gerekeceğini vurguladı. Karakaş, "Tarafların rızası olmadan böyle bir değişiklik yapılması mümkün değildir" dedi.

Kıdem tazminatının fona devredilmesi konusu yeni bir fikir değil. Karakaş, daha önce de iki kez benzer girişimlerin yapıldığını hatırlatarak bu girişimlerin neden başarısız olduğunu şu şekilde açıkladı:

2003 yılında yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu'nda kıdem tazminatı için fon modeli benimsenmişti. Ancak sendikalar ve işverenler arasında uzlaşma sağlanamadı ve uygulamaya geçilemedi.

2021 yılında da benzer bir girişim gündeme geldi. Ancak yine tarafların itirazları nedeniyle tasarı rafa kaldırıldı.

Bugün de sendikalar kıdem tazminatı konusundaki bir değişikliğe sıcak bakmıyor. Aynı zamanda işverenler de TES kapsamında ek prim ödeme fikrine olumsuz yaklaşıyor.

Karakaş, kıdem tazminatının geleceğine dair endişe duyan çalışanlara seslenerek, bu süreçte panik yaparak işten ayrılmanın yanlış bir karar olabileceğini belirtti.

İsa Karakaş, "Hükümet, kıdem tazminatı konusunda sosyal tarafların uzlaşması olmadan bir düzenleme yapılmayacağını defalarca ifade etti. İşçilerin hak kaybı yaşaması söz konusu değildir" dedi.