İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik düzenlediği hava saldırılarında, Filistinli gazeteci ve foto muhabiri Fatma Hassona hayatını kaybetti. 25 yaşındaki Hassona, saldırı sırasında ailesiyle birlikte evindeydi. Belgeselin yönetmeni Sepideh Farsi’nin aktardığına göre, Hassona ailesinden birçok kişiyle birlikte yaşamını yitirdi.
Hassona, İsrail ordusunun sivillere yönelik saldırılarını belgeleyen çarpıcı fotoğraflarıyla tanınıyordu. Son dönemde uluslararası kamuoyunun da dikkatini çeken genç gazeteci, kısa süre önce nişanlanmıştı. Ölümünden sadece günler önce, başrolünde yer aldığı belgeselin, Cannes Film Festivali’nin bağımsız seçkisi ACID bölümüne kabul edildiğini öğrenmişti.
“Ruhunu Avucuna Al ve Yürü”
Yönetmen Sepideh Farsi ile Hassona’nın bir yıl boyunca sürdürdüğü yazışmalardan doğan “Ruhunu Avucuna Al ve Yürü” adlı belgesel, 7 Ekim 2023 sonrası Gazze’de yaşananlara bir gazetecinin gözünden tanıklık sunuyor. Farsi, ACID’in internet sitesindeki film tanıtımında Hassona ile tanışmasını şu sözlerle anlattı:
“Bu film, Fatma’yla yaşanan mucizevi karşılaşma sayesinde açılan bir pencere… Gazze’deki katliamı onun gözlerinden gördük. O benim gözlerim, ben onun dış dünyaya bağlantısı oldum.”
Farsi, Hassona’nın belgeseldeki görünürlüğünün onu hedef haline getirip getirmediği sorusunun zihnini meşgul ettiğini ve yaşananları “son derece yıkıcı” olarak nitelendirdi.
Gazze’de Öldürülen Gazeteci Sayısı 209’a Ulaştı
Birleşmiş Milletler’e bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'nın (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, Hassona’nın ölümünden sonra yaptığı açıklamada, “Filistinli gazeteciler kahramanca çalışmaya devam ediyor, ağır bedeller ödüyorlar” dedi. Lazzarini, savaşın başından bu yana 170 gazetecinin hayatını kaybettiğini, BM verilerine göre ise bu sayının 209’a ulaştığını belirtti.
“Bombalar Arasında Fotoğraf Çekti”
Belgeseli hazırlayan ACID organizasyonu ise yaptığı açıklamada, “Fatma’yla tanıştığımızda onun azmine, ışığına, gülümsemesine hayran kaldık. O, bombalar, açlık ve acılar arasında fotoğraf çekti, yardım dağıttı ve tanıklık etti. Onun hayatını kaybetmesi bu filmin daha da geniş kitlelere ulaşmasını zorunlu kılıyor,” ifadelerini kullandı.