Ekoloji uzmanı Aykut Alyanak Ankara Net Haber muhabiri Cansel Yıldız'a yaptığı açıklamada, Mogan ve Eymir Gölleri su toplama havzası içinde bulunan, Gölbaşı Özel Çevre Koruma Alanı’na sadece 10 km mesafede, Mogan gölüne 20 km mesafede bulunan alanda, Yıldızlar SSS Holding tarafından yüzbinlerce ton düşük kaliteli linyit kömürünün çıkarılmasının ve bu kömürün Eskişehir Mihalıççık ilçesinde bulunan Yunus Emre Termik Santrali’ne taşınmasının planlandığını belirtti. Bunun yanı sıra, Kırıklı Köyü ile Selametli Köyü'nün tarım ve mera arazilerinin de bu kömür ocağı projesi kapsamında işgal edileceğini ifade etti. Gölbaşı ilçesinin, Ankara'nın su ve temiz hava kaynağı olduğunu belirterek, burada açılması planlanan liniyet ocağının, bölgedeki su kaynakları ve sulak alanlar üzerinde geri dönüşü olmayan olumsuz etkiler yaratacağını dile getirdi.
Gölbaşı’nda su kaynakları tehlikede
“Yatağan, Elbistan, Zonguldak, Soma, Çayırhan başta işletilen kömür ocaklarının olumsuz etkileri ortadayken, Ankara’nın su ve temiz hava kaynağı Gölbaşı’nda açılması olası bir linyit ocağının bölgedeki hassas sulak alanları, tarım arazilerini tehlikeye sokacağı ve ilçeye dair bütün gelişme planlarını da sekteye uğratacağı gerçeğini önümüze getiriyor” diyen Alyanak, en büyük riskin kuraklık, susuzluk ve hava kirliliği olacağını belirtti.
Su kıtlığı ve atık su tehlikesi Ankara'yı bekliyor
Alyanak, kömür ocağı faaliyete geçtikten sonra, su kıtlığının artacağı, yeraltı su sisteminin bozulacağı ve Gölbaşı’nı besleyen derelere karışacak atık suların, Mogan ve Eymir Gölleri’nin kirlenmesine neden olacağı konusunda ise, "Faaliyete geçmesi halinde bölgede zaten yaşanan su kıtlığı artacak, yeraltı su sistemi bozulurken, Gölbaşı’nı besleyen derelere karışacak atık suları da kentin gözbebeği iki gölün, Mogan ve Eymir Göllerinin aynı anda kirlenmesine neden olacaktır. Mevzu bahis proje Yıldızlar SSS Holding’in sahibi olan Sebahattin Yıldız’ın kendi adına başvurusunu yaptığı kömür ocağı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan onay aldı. Akabinde başta TEMA olmak üzere yakın köylülerin de müdahil olduğu halde açılan davada mahkemenin belirlediği bilirkişi heyetinin bölgeye geliş tarihinin netleşmesinin beklendiği hukuki sürece girilmiş bulunmakta" şeklinde konuştu.
"Yıldızlar SSS Holding kanunların boşluklarından yararlanarak ruhsat aldı"
Alyanak, Yıldızlar SSS Holding'in, kömür ocağının işletme ruhsatını almak için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurmuş olduğunu ancak şirketin, maden sahasının tamamını kullanmayı planlarken, başvuruda sadece %2’lik kısmı için ruhsat almayı gösterdiğini belirtti. “Söz konusu maden sahası yaklaşık olarak 1.100 hektar yani 11.000 dönüm araziyi (1650 futbol sahası) kaplamaktadır. ÇED raporlarında maden ruhsat sahasının tamamını kullanacağını açıkladığı halde, pek çok maden projesinde yapılan ve göz yumulan hileyi çekinmeden kullanan şirketin ruhsat sahasının sadece yüzde iki (%2) için işletme ruhsatı aldığını görmekteyiz.” dedi.
Alyanak, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan kolayca izin almak amacıyla, kanunlardaki boşluklardan yararlanan şirketin, başvuruyu küçük bir işletme gibi yaparak ÇED muafiyeti aldığını belirtti. “Kanunları kötüye kullanarak ve Bakanlık yetkililerini yanıltmaya yönelik bu hileyi buradan da ifşa etmeyi vatandaşlık görevi olarak görüyorum. Bu şekilde ufak bir işletme olarak izin alıp, iki-üç sene sonra 11.000 dönümlük sahanın tamamını kullanacaklarını şirketin kendi raporlarında da açık açık ifade ediliyor. Şirketin toplamda 11 bin dönüm arazi üzerinde hızla genişleyen şekilde yılda ortalama 500 bin ton linyit çıkaracaklarını ve 24 yıl boyunca toplam 12,5 milyon ton linyite ulaşmayı hedeflediklerini, Çevre Bakanlığına verdiği tanıtım dosyasından biliyoruz! Açıkça alanın tamamını kullanacaklarını belirtmelerine rağmen ÇED denetiminden kaçmak için 25 hektar altında işletme ruhsatına başvurmuşlar ve kanunlardaki boşluktan yararlanarak 2024’ün Ocak ayında işletme onayını da almışlar” şeklinde konuştu.
Ankara'daki köylüler ve tarım alanları tehdit altında
Kömür ocağının faaliyete geçmesiyle birlikte, Kırıklı ve Selametli Köyleri başta olmak üzere, Karagedik, Dikilitaş, İkizce, Oyaca Köyleri, Haymana ve Polatlı köyleri de kamyon trafiği, toz ve gürültü gibi çevresel sorunlarla karşılaşacağını belirten Alyanak, Ayrıca, proje kapsamında kullanılacak tonlarca patlayıcı, yeraltı sularını olumsuz etkileyecek. Köylerin içinden, tarım arazilerinin arasından her gün geçecek yüzlerce kamyonun oluşturacağı toz ve trafik terörüne karşı herhangi bir önlem alındığını da görmüyoruz" ifadelerine yer verdi.
"Kömür madeni genişledikçe Gölbaşı'ndaki diğer köyler de etkilenecek"
Alyanak, Kırıklı ve Selametli Köyleri’nin hızla genişleyecek olan kömür madeni nedeniyle kısa zamanda yaşanmaz hale geleceğini ve Tepeyurt, Mahmatlıbahçe, Soğulcak ve Bezirhane köylerinde de madenin genişlemesiyle benzer olumsuz etkiler yaşanacağını vurguladı.
Aykut Alyanak, bu projeye karşı yapılan hukuki sürecin devam ettiğini, TEMA ve yerel halk tarafından açılan davada, bilirkişi heyetinin bölgeye geliş tarihinin netleşmesinin beklendiğini belirtti. Gölbaşı'nda açılması planlanan kömür ocağı projesinin çevreye vereceği zararların, sadece Gölbaşı’na değil, çevredeki köylere de ciddi şekilde etkileyeceği konusunda uyarıda bulunan Alyanak durumu "halkın ve çevre kuruluşlarının birlikte mücadelesiyle engellenmesi gereken bir tehdit" olarak tanımlayarak, projeye karşı duyarlı olunması gerektiğini ifade etti.