Ataköy Medicana Hastanesi’nde, 10-16 Nisan Kalp Sağlığı Haftası çerçevesinde ‘Kalbiniz için Bilinçlenin’ başlığıyla bir seminer gerçekleştirildi. Gazeteci Işıl Açıkel ve Ekrem Açıkel’in moderatörlüğünde düzenlenen programda, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Yıldırım, kalp sağlığına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

BU AĞRILAR KALP KRİZİ BELİRTİSİ OLABİLİR

Prof. Dr. Aydın Yıldırım kalp hastalıklarının belirtilerini anlattı. Yıldırım; göğüs ortasında, çenede, sol elin yüzük parmağında, sırtta ve midede yaşanan ağrıların kalp krizi belirtileri olabileceğini aktardı.

KALP KRİZİNİ TETİKLEYEN ETKENLERE DİKKAT

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Harun Arbatlı ise Türkiye’deki ölüm sebepleri arasında en yaygın olanının kalp krizi olduğunu belirterek “Erişkinlerdeki ölüm oranlarının yaklaşık 3’te biri kalp ve damar hastalıklarından oluyor. Bu yüzden ciddi bir toplum bilinci gerekmektedir. Çocukluk çağından itibaren kendimizi korumamız gereken bazı durumlar var. Bunlar yerine getirilirse toplum çok daha sağlıklı hale gelecek ve sağlık giderleri de azalarak refaha kavuşmuş toplum oluşacaktır. Türkiye’de ölüm sebebi arasında en başta kalp krizi gelmektedir. Kalp krizi; damar sertliği, şeker hastalığı, stres ve sigara faktörlerinin getirdiği hastalık grubudur. Çok basit kurallara uyarak bu faktörlerden korunmanız mümkün” şeklinde konuştu.

GENÇLER İÇİN KALP KRİZİ RİSKİ BULUNUYOR

Prof. Dr. Arbatlı, kalp krizi vakalarının artmasında, stresin ve yanlış yaşam tarzının etkili olduğunu belirterek “Bu hem toplumun yaşının ilerlemiş olmasından hem de içinde bulunduğu ekonomik koşullar dâhil olmak üzere stresin artmasından da kaynaklanıyor. Ancak kalp krizinden ölme oranları ise bir o kadar azalmış durumda. Çünkü sağlık hizmetlerinde de belirli bir artış var. İnsanlar kalp krizi geçirdiklerini fark edip hastaneye ulaştıklarında bir şekilde anjiyosu, gerekirse bir stent işlemi yapılıyor. Gerekirse ilaç tedavisiyle rahatlatıp sonrasında da gerekli tedavileri düzenlenebiliyor. Bazen bunun içerisinde ameliyatlar da oluyor” ifadelerini aktardı.

GENÇLER SAKİN, YAŞLILAR HAREKETLİ OLMALI

Kalp sağlığının korunması için önerilerde bulunan Arbatlı, “Gençlerde kalp krizi geçirme oranında artış gözlemliyor gibiyiz. Bazı yanlış adımlardan kaynaklı sorunlar var. Genç yaşta kalp krizi geçirebiliyorlar. Dolayısıyla bir noktada; sakinliği, sükûneti koruyabilmek lazım. Bir şeyler yapma, kendilerini ispat etme çabası içinde oluyorlar. Ama bu, onlara geri dönüşü çok pahalıya patlayabiliyor. Gençlere biraz sakin olmalarını, yaşlılara ise biraz daha hareketli olmalarını öneriyoruz. Yani ortada buluşmaları daha güzel bir şey” dedi.

“KALP SAĞLIĞI ORANLARI İYİ DURUMDA DEĞİL”

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Aydın Yıldırım ise kalp sağlığıyla ilgili toplum bilincinin artırılması gerektiğine dikkat çekti. Obezite ve yüksek tansiyon gibi risk faktörlerine karşı bilinçli olmak gerektiğini vurgulayan Yıldırım “Türkiye’de insanlarımızın kalp sağlığı oranları iyi durumda değil. Obezite ve yüksek tansiyon dünyada yaygın. Ayrıca kalp damar hastalıklarından yaşanan ölümler, dünyada birinci sıralarda. Ülkemizde ise durum Avrupa ülkelerine göre biraz daha kötü. Hem obezite hem hipertansiyon açısından daha yüksek oranlarımız var. Bu mevcut durumumuzun daha iyileştirilmesi için yoğun bir eğitim programı veya halkın bilinçlendirilmesi gerekmektedir” cümlelerini aktardı.

HAREKETSİZLİK KALP HASTALIKLARINI TETİKLİYOR

Kalp krizinden korunmak için günlük rutinlere dikkat etmenin önemine değinen Prof. Dr. Yıldırım, “Özellikle Kovid sonrası insanların çalışma ortamlarının eve taşınması ve hareket aktivitelerinde düşüş olmasından sonra obezite ve hipertansiyon yoğun şekilde arttı. Bunlar aslında birbiriyle bağlantılı. Kilonuz arttıkça tansiyonunuz da yükseliyor. Pandemi bittikten sonra da dinamik, hareketli hayata geçilmesi bekleniyordu ancak maalesef bu konuda çok fazla ilerleme kaydedilmedi. Teknolojinin gelişmesi ve araçların kullanılması da hareketsiz yaşamı tetikliyor. Bundan dolayı kalp hastalıkları açısından kötüleşme var” diye konuştu.

GÜNDE EN AZ 30 DAKİKA YÜRÜMEK ÖNEMLİ

Günde en az 30 dakika yürüyüş yapılması gerektiğini belirten Yıldırım “Bu olmadığı takdirde kilo artışı kaçınılmazdır. Beslenmede ise tuz tüketimi kısıtlanmalıdır. Akdeniz diyetine dönülmelidir. Stresten uzak durulmalı, kolesterol ve tarama testleri düzenli yapılmalıdır. Herkesin kalbine iyi bakması ve kontrol ettirmesi gerekir. Özellikle Türkiye'de büyük bir eksiklik olan koruyucu hekimliğin önemine değinmek istiyorum. Hastalandıktan sonra işlerin hem tedavisi hem de döneme ait zorlukları daha fazla. Öncelikli olarak hastalanmadan önlem almak gerekir.” diyerek önerilerde bulundu.

Muhabir: İhlas Haber