Son haftalarda başta İstanbul olmak üzere çeşitli şehirlerde, üniversite öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşen sokak gösterileri dikkat çekti. Protestolar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hakkında açılan dava süreciyle başladı. Ardından liseli öğrencilerin, "proje okul" kapsamında yapılan öğretmen atamalarına karşı tepkileriyle büyüyerek devam etti.
"ÖĞRENCİLERİN YERİ OKULDUR"
Toplumsal olaylara gösterdikleri duyarlılıkla öne çıkan gençlerin, bu tür protestolara katılması üzerine değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, sokak hareketlerinin öğrencilerin gelişimine katkı sunmayacağını savundu. Gençlerin, çağın gereklerine uygun bilgi ve donanımlarla yetişmesi gerektiğini belirterek, asıl bulunmaları gereken yerlerin okul, sınıf, laboratuvar ve kütüphane olduğunu söyledi. “Öğrencinin yeri sokaklar değil, okul sıralarıdır” diyen Bahçeli, eğitim kurumlarının, gençlerin geleceğini şekillendirmede birincil rol üstlendiğini ifade etti.
"HİÇBİR EVLADIMIZDAN VAGEÇMEYİZ"
Genel Başkan Bahçeli’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Hiçbir evladımızdan vazgeçemeyiz. Onların her biri göz nuru, gönül surumuzdur. Öğrencinin yeri okuldur, sınıftır, kütüphanedir, aile sıcaklığıdır, laboratuvardır. Çağın gereği olan kavram, kuram ve bilgilerle donanmak, gençlerimizin asli hedefi olmalıdır.”
ÖĞRENCİLER NE DİYOR?
Bahçeli’nin bu çıkışı, bazı kesimlerce desteklenirken, bazı öğrenci grupları tarafından eleştiriyle karşılandı. Eğitimde söz sahibi uzmanlar ise, gençlerin fikirlerini ifade etmelerinin demokrasinin doğal bir parçası olduğunu vurgularken, öğrencilerin hem akademik hem sosyal alanlarda dengeli bir şekilde gelişmesinin önemine dikkat çekiyor.
Protestoların devam edip etmeyeceği henüz belirsizliğini korurken, Bahçeli’nin açıklaması ile siyasiler arasında gençliğe yönelik söylemlerin artacağı ve eğitimin geleceğine dair tartışmaların gündemde kalmaya devam edeceği öngörülüyor.