Türkiye’de uzun zamandır tartışılan mülakat sistemi, birçok adayın yazılı sınavda yüksek puan almasına rağmen elenmesiyle yeniden gündeme geldi. Esenyurt Kaymakamlığı’nın “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ADEM Projesi Koordinatör Alımı” kapsamında yapılan sınavda yazılı sınavda en yüksek puanı alan adaylar mülakat sonucu elendiği iddia edildi. Buna karşın, mülakatta en düşük puanı alan adayların işe alınma iddiası, mülakat sistemine dair eleştirileri yeniden alevlendirdi.
Sözcü Gazetesi'nden Altan Sancar'ın haberine göre, Esenyurt Kaymakamlığı'nın ADEM projesine başvuran ve yazılı sınavda en yüksek puanı alan Baver Duygu, mülakatta elenerek yedekler listesinde dahi yer bulamadı. Buna karşın, mülakatta son sırada yer alan Özlem Özyolcu işe alındı. ADEM 1 mülakat listesinde en yüksek puanı alan Mihriban Sert de kadroya dahil edildi. Mülakatlarda hak sahiplerine alanlarına dair sorular sorulurken, mülakata Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu da katılım gösterdi.
Bu olaydan kısa süre önce, Samsun’da benzer bir olay yaşandı. 22 yaşındaki Doğuş Can Kavaklı, Samsun’da kaldığı yurdun altıncı katından atlayarak intihar etti. Kavaklı’nın Asarcık Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın personel alımında birinci sırada girdiği mülakatta elendiği, yerine ise 10 puan altındaki bir adayın işe alındığı öğrenildi. Kavaklı’nın intiharı öncesinde de benzer bir başka kaymakamlık alımında birinci olan aday elenirken, mülakatla son sıradaki adayın işe alındığı belirtildi.
Esenyurt Kaymakamlığı’nın ADEM projesi ilanına göre, eğitim fakültelerinden mezun olan ya da formasyon şartıyla fen-edebiyat fakültelerinden, psikoloji, psikolojik danışmanlık ve rehberlik, sosyal hizmet, çocuk gelişimi veya sosyoloji bölümlerinden mezun olan ve 2023 veya 2024 KPSS sınavında en az 60 puan almış adaylar başvuru yapabiliyordu. Başvuru süreci sonrası adayların KPSS puanlarına göre iki mülakat listesi oluşturuldu ve mülakata hak kazananlar kaymakamlığın internet sitesinde yayımlandı.
Türkiye genelinde mülakat sistemi nedeniyle yaşanan bu mağduriyetlerin, gençler arasında giderek artan bir huzursuzluğa neden olduğu belirtilirken, sistemin adaletsizliğine dair eleştiriler her geçen gün daha da büyüyor.