Sahte 50 ve 100 dolarlık banknotlar nedeniyle bankalar, döviz büroları ve kuyumcular alım-satım işlemlerini durdururken, olayın yankıları sürüyor.
Sahte Dolar Alarmı
İstanbul’da ortaya çıkan ve yurtdışında basıldığı belirtilen sahte dolarlar, piyasalarda büyük bir kaosa neden oldu. Bu da Amerikan dolarının güvenilirliğini sarsmayı amaçlayan Saddam Hüseyin’in sahte para stratejisini yeniden gündeme taşıdı.
Saddam’ın Savaş Stratejisi Neydi?
1990’daki Birinci Körfez Savaşı sırasında, Saddam Hüseyin Amerikan ekonomisini zayıflatmak amacıyla sahte dolar basmaya başladı. "Saddam doları" olarak anılan bu banknotların yüzde 99 oranında gerçeğe benzediği ve morötesi ışıkla bile tespit edilemediği iddia edildi. Sahte paralar, savaş sonrası piyasalara sürüldü ve büyük bir ekonomik kargaşa yarattı.
Kaçırılan Milyarlar, Bitmeyen Sorular
2003’teki ABD işgalinin ardından, hem sahte hem de orijinal dolarların akıbeti merak konusu oldu. İşgal öncesinde Irak Merkez Bankası’ndaki tahmini bir milyar doların kaybolduğu öne sürüldü. New York Times, Saddam yönetiminin üç milyar doları Suriye ve Lübnan’daki bankalara taşıdığını, ayrıca Türkiye’de de Iraklılara ait 500 milyon dolar bulunduğunu iddia etti.
Fırsatçılar Devreye Girdi
Sahte dolar kriziyle birlikte piyasada fırsatçılık da baş gösterdi. Bazı döviz büroları ve kuyumcular, dolar alım-satımında komisyon oranlarını yüzde 10-30 arasında artırdı. Güncel kur 34.53 TL olmasına rağmen dolar, kimi yerlerde 30 TL’ye, hatta 25 TL’ye kadar düşürüldü.
Vatandaş Mağdur
Bu durum karşısında vatandaşlar tepkili. Ellerindeki doları bozdurmak isteyen bir kişi, "İki yıl önce aldığım doları bozdurmak istedim, sahte para bahanesiyle düşük fiyat teklif ettiler. Bu durum iki aydır sürüyormuş ama şimdi fırsatçılık yapıyorlar," dedi.
Ekonomide Güven Krizi
Sahte dolar skandalı, sadece vatandaşı değil, ekonomik güveni de zedeledi. Uzmanlar, piyasaların normale dönmesi için hızlı ve etkili önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Bu süreçte özellikle sahte paraların kaynağına ulaşılması ve fırsatçılara karşı caydırıcı adımlar atılması önem taşıyor.