Sabah yazarı Tuba Kalçık'a konuşan Karadağlı, özel sektörde torpil ve adam kayırmanın yaygın olduğuna dikkat çekerek, "Devlet Tiyatroları'nda fırsat eşitliği var. Burada herkes yeteneği ölçüsünde değerlendirilir" dedi.

DEVLET TİYATROLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜ NASIL KARŞILADI?

Karadağlı, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinin kendisine teklif edildiğinde büyük bir şaşkınlık yaşadığını belirterek, "Böyle bir görev aklımda bile yoktu. Teklifi ilk duyduğumda şaşırdım ve biraz zaman istedim. Ancak Sayın Bakanımız ve Bakan Yardımcımız ile görüştükten sonra bu görevi kabul etmeye karar verdim" dedi.

Genel müdürlük süresince tiyatroya ve izleyicilere en iyi hizmeti sunabilmek için büyük bir özveriyle çalıştığını belirten Karadağlı, "Günde 22 saat çalıştığım zamanlar oluyor. Hayatımı Ankara'ya taşıdım ve tüm zamanımı Devlet Tiyatrosu'na ayırıyorum" diye konuştu.

Karadağlı

ELEŞTİRİLERE YANIT VERDİ

Genel müdürlük görevine başladığından bu yana eleştirilerin hedefinde olduğuna dair yorumlara da yanıt veren Karadağlı, "Kişisel olarak algılamıyorum. Kim benim yerimde olsa eleştiriler olurdu. İsmim bilindiği için daha çok eleştiriler oluyor. Ben insanların ne dediğiyle ilgilenmiyorum açıkçası. İşimi yapıyorum. Eleştirilere cevap yetiştirecek değilim. Eleştirilere cevap yetiştirsem işimi yapamam. Ben sokağa çıkınca halktan takdir görüyorum. Önemli olan bu. Genel Müdür olmamdan dolayı halktan büyük ilgi görüyorum. Tabii bunun arka planında çok çalışmak ve doğru ekip kurmak da var." dedi.

"SANATTA HERKESİ MEMNUN ETMEK MÜMKÜN DEĞİL"

Devlet Tiyatroları'nda sahnelenen bazı oyunların tartışma konusu olmasıyla ilgili olarak Karadağlı, "Herkesin oyunlarımızı beğenmesini bekleyemeyiz. Sanatın doğasında olan bir şey bu. Bazıları beğenir, bazıları beğenmez. Oyunlarımız seçilirken çok ciddi elemelerden geçiyor. Birkaç aşamadan geçerek oyunlarımız Devlet Tiyatrosu'nun havuzuna giriyor. Devlet Tiyatrosu her önüne gelen oyunu oynayamaz. Biz devleti temsil ediyoruz." diye konuştu.

Tamerkaradağlı

İSTİFA DEDİKODULARINA YANIT

Zaman zaman gündeme gelen istifa söylentileriyle ilgili olarak Karadağlı, "Devlet Tiyatroları'ndaki en büyük dedikodu mekanizması genel müdür göreve geldiği günden itibaren görevden alınacağı söylentisidir. Bu 75 yıldır böyledir. Muhsin Ertuğrul için de Cüneyt Gökçer için de aynı dedikodular oluyordu. Bunu çok normal karşılıyorum. Sanat çevrelerinde böyle dedikodular hep vardı, olmaya da devam edecek. Bakanlıkla en ufak bir problemim olmadı bugüne kadar. Bakanımızla çok uyum içinde çalışıyoruz. İstifa dedikoduları doğru değil yani... Başarı odaklı bir insanım. Sadece başarılı olmak için çalışıyorum. Bu yüzden kimin ne dediğini önemsemiyorum" dedi.

"ÖZEL SEKTÖRDE TEKELLEŞME VAR"

Son dönemde özel sektörde tekelleşme iddialarıyla ilgili soruşturmaların yürütüldüğü hatırlatıldığında Karadağlı, şöyle dedi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ukrayna için barış mesajı Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ukrayna için barış mesajı

"Özel sektörün işleyişi bambaşka. Devlet Tiyatroları'nda herkes konservatuar mezunu. Yeni mezunlar kuruma girdikten sonra bölgelere staj yapmaya gidiyorlar. Orada pişiyorlar. Bizdeki sistem budur. Fırsat eşitliği var kurumumuzda. Bunun aksi zaten mümkün değil. 1080 tane oyuncumuz var, hepsi de fırsat eşitliğinden yararlanarak girdi. Herkes yeteneği ölçüsünde değerlendiriliyor. Yani Devlet Tiyatrosu'nda adam kayırmaca, tekelleşme gibi bir şey söz konusu değil. Aynı koşullar özel sektörde yok. Özel sektörde tekelleşme var, zaten bu yıllardır bilinen bir şey. Şimdi konuşulmaya başlandı."

"TERÖR YANDAŞLARINI SAHADA GÖRÜNCE BİR DAHA GİTMEDİM"

Karadağlı, Gezi Parkı protestolarına katılmasının sosyal medyada tekrar gündeme gelmesiyle ilgili olarak da "Evet Gezi'ye gittim. O dönem orada olan binlerce insan gibi. Ancak kısa sürede konunun ağaç olmadığını gördüm. Olayın siyasi boyutunu görünce, terör örgütlerinin yandaşlarını sahada görünce bir kez daha orada olmadım..." ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Merkezi