19 Şubat 1913: İttihat ve Terakki Komitesi’nin Toplantısı
19 Şubat 1913, Osmanlı İmparatorluğu’nda tarihi bir dönüm noktasını işaret ediyordu. Balkan Savaşları sona ermiş, Osmanlı İmparatorluğu ağır bir yenilgi almıştı. Bu kayıpların ardından, Osmanlı'nın geleceği hakkında büyük tartışmalar başlıyordu. O dönemde iktidarda olan İttihat ve Terakki Cemiyeti, Balkan Savaşları’nın neden olduğu kayıpların ardından İttihat ve Terakki Komitesi’ni topladı. Bu toplantı, Osmanlı'nın gerileme sürecine girerken, bürokratik yapının ve askeri stratejilerin nasıl yeniden düzenleneceği konusunda kritik kararların alındığı bir gündü. Bu toplantının, Osmanlı İmparatorluğu'nun 1913-1914 dönemi için aldığı stratejik kararlar üzerinde büyük etkisi oldu.
19 Şubat 1921: Kastamonu Kongresi’nde Ankara’nın Başkent Olması Kararı
Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında, Kastamonu Kongresi önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. 19 Şubat 1921’de Kastamonu’da toplanan kongrede, Ankara’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olması fikri ilk kez ciddi şekilde masaya yatırıldı. Kongreye katılan delegeler, Anadolu’nun iç bölgelerinde yer alan Ankara’nın askeri ve stratejik açıdan daha güvenli bir yer olduğunu vurgulayarak, İstanbul’un başkent olmaktan çıkarılması gerektiği görüşünü dile getirdiler. Bu kongre, Ankara'nın başkent olma yolunda atılan önemli adımlardan biriydi. Zira, daha sonra 13 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından Ankara, resmen başkent olarak ilan edilecekti. Kastamonu Kongresi, bu kararın öncesinde Türkiye’nin geleceği için kritik bir yer tuttu.
19 Şubat 1946: Yunanistan'dan Türkiye’ye Göç Başladı
19 Şubat 1946, Türk-Yunan ilişkileri açısından bir dönüm noktasıydı. Bu tarihte, Yunanistan'dan Türkiye'ye büyük bir göç dalgası başladı. Yunanistan'da yaşayan Türkler, özellikle savaşın izlerinin silinmesiyle birlikte ekonomik zorluklar ve siyasi baskılar nedeniyle Türkiye’ye göç etmeye başladılar. Yunanistan'daki iç karışıklıklar ve savaş sonrası koşullar, Yunanistan’daki Türk nüfusunun göç etmesine zemin hazırladı. Bu süreç, Ankara ve diğer büyük şehirlere olan göçün hızlanmasına yol açtı. Türkiye, bu göçmenlere yardım etti ve onlara yeni yaşam alanları açmak için çalışmalar başlattı. Ankara'da yerleşim yerleri kurularak, göçmenler için yeni bir hayat kurma fırsatı sunuldu. Bu tarih, aynı zamanda Türk-Yunan ilişkilerinin dönüm noktalarından biri oldu ve iki ülke arasında sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkilerin gelişmesine yol açtı.
19 Şubat 1978: Ankara'da Çalışma Yasası İsyanı
1978 yılı, Türkiye'nin sosyal yapısında önemli değişimlerin yaşandığı bir yıl oldu. Özellikle işçi sınıfı ve emek hareketleri, artan yaşam maliyetleri ve çalışma şartları nedeniyle büyük bir tepki gösterdi. 19 Şubat 1978 tarihinde, Ankara'da büyük bir işçi hareketi başladı. Çalışma yasasında yapılan değişiklikler, işçiler arasında büyük bir huzursuzluğa yol açtı. İşçilerin hakları üzerindeki değişiklikler, onları sokağa döktü ve bu hareketin büyümesiyle birlikte Ankara’daki işçi sendikaları da harekete geçti. Olaylar sırasında, çeşitli gruplar hükümeti protesto ederek, daha adil bir çalışma yasası ve iyileştirilmiş çalışma koşulları talep etti. Bu isyan, Türkiye'deki işçi hakları mücadelesinin önemli bir parçası oldu ve işçi sınıfının gücünü bir kez daha gösterdi.
19 Şubat 1997: 28 Şubat Süreci'nin İlk Adımları
19 Şubat 1997, Türkiye’nin siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktasını işaret eder. O gün, Türkiye Cumhuriyeti'nin yönetim kadroları, dönemin en tartışmalı süreci olan 28 Şubat Süreci için ilk önemli toplantıyı gerçekleştirdi. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alınan kararlar, hükümetin iradesine ciddi şekilde müdahale eden bir süreci başlattı. Bu toplantıda, özellikle Refah Partisi'nin yükselen gücü ve İslamcı görüşlerin etkisi, askeri ve sivil bürokrasinin endişelerini artırdı. 28 Şubat Süreci, Türk siyasetinde büyük bir dönüm noktasıydı çünkü bu süreçte ordu, siyasal İslam’a karşı sert bir duruş sergileyerek, hükümete yönelik baskılarını arttırdı. 19 Şubat'taki bu toplantı, 28 Şubat'ın başladığı, Türk toplumunda çok büyük toplumsal değişimlere yol açacak bir dönemi işaret ediyordu.
19 Şubat 2015: Ankara’da Şüpheli Araçta Bomba Tespit Edildi
19 Şubat 2015, Ankara’da büyük bir güvenlik alarmı veren bir gün oldu. Şüpheli bir araç, üzerinde bomba olduğu ihbarıyla birlikte güvenlik güçleri tarafından takibe alındı. Ankara'nın merkezi bir bölgesinde park halinde bulunan bu araç, uzman ekipler tarafından güvenlik tedbirleri alınarak incelendi. Olay yerine gelen bomba imha uzmanları, araçta bulunan şüpheli paketleri güvenli bir şekilde etkisiz hale getirdi. Bu olay, Ankara’daki güvenlik önlemlerinin ne kadar arttığını ve terörizmle mücadeledeki kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Ankara, terör saldırılarıyla karşı karşıya kalmaya devam ediyordu, ancak güvenlik güçlerinin hızlı müdahalesi sayesinde bir felaketin önüne geçildi.