Yaban hayatı suçlarıyla mücadele örnekleri, yaban hayatı suçları mevzuatları, arkeolojik kalıntılarda elde edilen kuş kalıntıları, yapay zekâ - doğa ilişkisi ve genetik çalışmalara kadar pek çok konunun işlendiği konferansa Türkiye'nin dört bir yanından katılan 30 akademisyen ve doğa koruma alanında uzman kişiler, konuyla ilgili deneyimlerini ve bilimsel çalışmalarını katılımcılarla paylaştı.
ODTÜ Sualtı Araştırma Derneği (SAD) ve Akdeniz Foku Araştırma Grubu (AFAG) üyesi Cem Orkun Kıraç da, konferansta ‘Deniz kuşları ve Akdeniz foku Monachus Monachus yaşam alanlarında habitat bozunumu risklerine karşı somut koruma başarıları’ konulu bir sunum gerçekleştirdi.
HABİTATLARIN KORUNMASI ÖNEMLİ
1985 yılında ODTÜ Rektörlüğü’nün izniyle ODTÜ’de kurulmuş mütevazı bir öğrenci topluluğu olduklarını ve 2025 yılı Ocak ayında derneğin 40. Yılını kutlayacaklarını belirten Cem Orkun Kıraç, “Geride kalan 39 yıl 10 ayda üzüldüğümüz birinci konu geri dönüşü mümkün olmayan habitat galiba. Çünkü habitat yoksa tür de yok. Bütün olay, yaşam alanlarını korumamız gerekir, yani orijinal karakteristik yapılarıyla habitatların korunmasının birinci derecede gelen çok önemli bir faktör olduğuna inanıyoruz.” dedi.
Çalışmalarında önemli gider kalemlerinin yer aldığına değinen Kıraç, “Mali açıdan eforumuzun, mücadelemizin, emek, mesai, kaynak ne derseniz deyin yaklaşık yüzde 70’i korumaya gidiyor. Yüzde 20’si araştırma, yüzde 10’da eğitim ve farkındalık şeklinde diyebilirim. Bu bir üçgen ama bu üçgenin yüzdeleri değişiyor. Eğer çok fazla araştırma yapmamız gerekiyorsa mesela korumayı yüzde 50’ye çekiyoruz, araştırmayı yüzde 30-40’a çıkarıyoruz.” şeklinde konuştu.
MARMARA KIYILARI TEHLİKE ALTINDA
Kanayan yaralardan birinin de doğallığını koruyan kıyıların betonlaşması olduğunu söyleyen Kıraç, “Karabiga’nın Güvercinlik Kıyılarından bahsedeceğim. Marmara’da sadece 7-8 kıyı şeridi kaldı segment olarak ve bu 7-8 segmentte yaklaşık 1000 km kıyısı vardır Marmara’nın. Bu bin kilometrenin içinde 7 km’lik, 20 km’lik küçük küçük parçalar kalmıştır. Onlardan bir tanesi Karabiga sahillerinin ilk 1-2 km’lik bir kısmı. Ben buraya 2008 yılında geldiğimde bu kıyıda yüzlerce tepeli karabatak, karabatak, diğer deniz kuşları ve çok güzel bir Akdeniz foku mağarası vardı ve günümüzde orayı betonla doldurmuşlar. Ve ne oldu, nasıl mücadele ettik? O 24 km’lik kıyının bir kilometresi betonlaştı. Ahtımız oldu ve kalan 23 km’yi kurtardık.
Moraliniz bozulmasın Türkiye’nin hala çok büyük oranda kıyıları doğallığını koruyor. Onun için vazgeçmeden habitat koruma, doğal yaşam alanlarını koruma çalışmalarımız devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
KUŞ GÖZLEM YÜRÜYÜŞÜ
Konferansın üçüncü gününde katılımcılarla Mogan Gölü’nde kuş gözlem yürüyüşü gerçekleştirildi. Mogan Gölü’nün güncel durumu, gölün ekolojisi ve mevcut tehditleri değerlendirildi. Yürüyüşte katılımcılar bahri, sakarmeke, elmabaş patka, pasbaş patka, çamurcun, küçük batağan gibi türler gözlemledi.