Lüks yaşam alanlarının bulunduğu bölgelerde yemyeşil bahçeler, büyük yüzme havuzları ve güvenlikli site konseptleri dikkat çekerken, birkaç yüz metre ileride görüntü tamamen değişiyor. Kalabalık ve plansız yerleşimlerin hâkim olduğu bölgelerde binaların eski oluşu, altyapı eksiklikleri ve sosyal alan yetersizlikleri net bir şekilde gözlemlenebiliyor.
İKİ FARKLI DÜNYA....
Villaların bulunduğu bölge havadan bakıldığında oldukça sakin, düzenli ve ferah bir görünüm sunarken, hemen yanında yer alan mahallelerin yoğun yapılaşması ve düzensiz şehir planlaması, iki farklı dünyayı yan yana getiriyor.
Uzmanlar, bu tür görüntülerin şehir planlamasında sosyal adaletin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğunu belirtiyor. Sosyoekonomik farkların bu denli fiziksel ayrışmalarla gözlemlenebiliyor olması, İstanbul’da gelir dağılımı eşitsizliğinin mekânsal boyutunu da gözler önüne seriyor.
Kent sosyologlarına göre bu tablo, yalnızca estetik bir çelişki değil; aynı zamanda eğitimden sağlığa, altyapıdan güvenliğe kadar pek çok alanda ciddi bir ayrımın da göstergesi.