28 Ocak, Ankara’nın ve Türkiye’nin tarihindeki dönüm noktalarını temsil eden bir gündür. Bu tarihte yaşanan olaylar, sadece ülke sınırları içinde değil, uluslararası arenada da etkiler yaratmıştır. Ankara, bu olaylarda merkezi bir rol üstlenerek, Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve toplumsal tarihinin şekillenmesinde önemli bir yer tutmuştur.
1920: Misak-ı Milli’nin Kabulü – Bağımsızlık Mücadelesinin Yol Haritası
28 Ocak 1920’de, Osmanlı Mebusan Meclisi, gizli bir oturum düzenleyerek Misak-ı Milli kararlarını kabul etti. Bu kararlar, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesi ve Kurtuluş Savaşı’nın ideolojik temelini oluşturdu. Misak-ı Milli, Türkiye’nin milli sınırlarını belirlemiş ve uluslararası alanda Türkiye’nin bağımsız bir devlet olarak tanınmasının yolunu açmıştır.
Misak-ı Milli kararları, daha sonra Lozan Barış Antlaşması’nın temelini oluşturmuş ve modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda bir dönüm noktası olmuştur. Ankara, bu süreçte kararların uygulanmasında merkezi bir rol üstlenmiştir.
1929: Ford ile Otomotiv Sektörüne İlk Adım
Türkiye, sanayileşme hamlelerinin bir parçası olarak 1929’da Ford Motor Company ile bir anlaşma yaparak İstanbul’da bir otomobil montaj fabrikası kurmayı planladı. Bu anlaşma, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından 28 Ocak 1929’da onaylandı.
O dönemde Türkiye'nin otomotiv sanayisine yönelik bu girişimi, ülkenin ekonomik kalkınma sürecinde önemli bir adım olarak değerlendirildi. Montaj fabrikası, sadece araç üretimini değil, aynı zamanda teknoloji transferini ve iş gücü eğitimini de beraberinde getirdi.
1958: Kıbrıs’ta Türk Halkına Yönelik Katliam
28 Ocak 1958’de, Kıbrıs’ta Türklerin düzenlediği miting, tarihe kanlı bir olay olarak geçti. İngiliz askerlerinin açtığı ateş ve bir kamyonun kalabalığın üzerine sürülmesi sonucu 8 Türk hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.
Bu trajedi, Kıbrıs Türk toplumunda derin bir öfkeye yol açtı. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 31 Ocak’ta İngiltere’yi kınayan bir karar aldı. Bu olay, Kıbrıs sorunundaki gerilimi artırmış ve adadaki Türk toplumunun hak mücadelesinde önemli bir dönemeç olmuştur.
1975: Bülent Ecevit’ten Siyasi Eleştiri
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Bülent Ecevit, 28 Ocak 1975’te yaptığı bir açıklamada, o dönemin siyasi karışıklıklarının baş sorumlusu olarak Milliyetçi Cephe hükümetini işaret etti.
Ecevit’in bu eleştirisi, siyasi arenada geniş yankı uyandırdı ve o dönemin kutuplaşan siyasi atmosferinde önemli bir tartışma başlattı. Milliyetçi Cephe ile CHP arasındaki bu gerilim, Türkiye’nin siyasi tarihindeki kritik dönemlerden birine damgasını vurmuştur.
1982: Kemal Arıkan Suikastı
Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan, 28 Ocak 1982’de Ermeni terör örgütü ASALA tarafından düzenlenen silahlı saldırıda hayatını kaybetti. Bu olay, ASALA’nın Türk diplomatlarını hedef alan suikastlar serisinin bir parçasıydı ve uluslararası kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Türkiye, bu saldırıya sert tepki gösterdi ve diplomatik alanda ASALA’nın faaliyetlerine karşı daha etkin önlemler alınması için harekete geçti. Arıkan’ın suikastı, yurtdışındaki Türk diplomatların güvenlik sorunlarına dikkat çekti.
1983: Levon Ekmekçiyan’a Ölüm Cezası Onaylandı
28 Ocak 1983’te, Cumhurbaşkanı Kenan Evren başkanlığındaki Milli Güvenlik Konseyi, ASALA militanı Levon Ekmekçiyan için verilen ölüm cezasını onayladı. Ekmekçiyan, Esenboğa Havalimanı’nda düzenlenen bombalı saldırının faillerinden biri olarak yakalanmış ve yargılanarak idama mahkûm edilmişti.
Bu karar, Türkiye’nin terörle mücadelesindeki kararlılığını ve terör örgütlerine karşı taviz vermeyen duruşunu simgeler nitelikteydi.
1988: THY’de Sigara Yasağı Başladı
28 Ocak 1988’de, Türk Hava Yolları (THY) iç hat uçuşlarında sigara içilmesini yasakladı. O dönemde alınan bu karar, halk sağlığını önceleyen uygulamaların başlangıç noktalarından biri oldu.
THY’nin bu adımı, ilerleyen yıllarda birçok kamu alanında sigara yasağının uygulanmasına ilham vermiştir.
1993: “Darbe Dönemi Kapandı”
28 Ocak 1993’te Genelkurmay Başkanlığı, “Darbe devri kapanmıştır” açıklamasını yaparak Türkiye’deki siyasi ve askeri dengeye dair önemli bir mesaj verdi. Bu açıklama, Türkiye’nin demokrasiye geçiş sürecinde bir dönüm noktası olarak değerlendirildi.
2004: Türk Lirası’ndan Altı Sıfır Atıldı
Türk ekonomisinde önemli bir reform olan Türk Lirası’ndan altı sıfır atılması süreci, 28 Ocak 2004’te TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Bu yasa ile Yeni Türk Lirası (YTL) 1 Ocak 2005 itibarıyla yürürlüğe girdi. Bu değişiklik, Türkiye’de ekonomik istikrarın sağlanması ve enflasyonun düşürülmesi için kritik bir adım olarak tarihe geçti.