HDP'nin çağrısıyla Ekim 2014'te başlayan Kobani olaylarıyla ilgili davada kararın açıklanmasıyla birçok isim hüküm giydi. Figen Yüksekdağ'a 30 yıl, Selahattin Demirtaş'a 42 yıl, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'e ise 10 yıl hapis cezası verildi. Ancak Sırrı Süreyya Önder, Altan Tan, Ayhan Bilgen ve Aysel Tuğluk beraat etti. Gültan Kışanak ve Ayla Akat Ata ise tahliye edildi. Bu kararlar, Kobani olaylarının tekrar gündeme gelmesine neden oldu.









Doğu illerinden başlayarak İstanbul'a kadar şehirlerin savaş alanına çevrilmek istendiği olayların başlangıcına neden olan ilk açıklama, HDP Merkez Yürütme Kurulu tarafından 6 Ekim 2014'te yapıldı. Açıklamada, "Kobané'de durum son derece kritiktir. IŞİD (DAEŞ) saldırılarını ve AKP iktidarının Kobané'ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz." ifadelerine yer verildi.









Daha sonrasında ise "Kobané'de yaşanan katliam girişimine karşı 7'den 70'e bütün halklarımızı sokağa, alanlara çıkmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz." ve "Bundan böyle her yer Kobane'dir. Kobane'deki kuşatma ve vahşi saldırganlık son bulana kadar SÜRESİZ DİRENİŞE çağırıyoruz." şeklinde açıklamalar ve çağrılar yapıldı.









Açıklamanın ardından, terör örgütü YPG/PKK destekçileri Aynularab bahanesiyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller başta olmak üzere 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde barikatlar kurarak yolları kesmeye başladılar.





Olaylar sırasında uzun namlulu silahlar, molotofkokteylleri, havai fişekler, taşlar ve sopalar gibi çeşitli araçlar kullanılarak kamu binalarına, vatandaşların evlerine, iş yerlerine ve araçlara zarar verildi.


Şiddet olaylarında 2 polis hayatını kaybetti. Diyarbakır'da Kurban Bayramı dolayısıyla yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü ve üç arkadaşı da dahil olmak üzere toplamda 43 kişi yaşamını yitirdi. Yaralananlar arasında ise 435'i sivil, 326'sı güvenlik görevlisi olmak üzere 761 kişi bulunmaktadır.





16 yaşındaki Yasin Börü, Diyarbakır'da ihtiyaç sahiplerine Kurban Bayramı'nda et dağıtmak isteyen bir grup gençle birlikte saldırıya uğradı. Silah, taş, sopa ve kesici aletlerle yapılan saldırı sonucunda Yasin Börü ve arkadaşları Hasan Gökguz, Ahmet Dakak ve Riyat Güneş, sığındıkları binanın üçüncü katında linç edildi. Cesedi üzerinden araçla geçildiği de rapor edildi.









Gençlerin cesetlerine binadan atıldıktan sonra vahşice işkence yapıldı. Ahmet Dakak'ın başı taşlarla ezilirken, 16 yaşındaki Yasin Börü'nün bedeni araçla ezildi. Cesetlerinin tanınmayacak hale gelmesi için yakılan gençler, aileleri tarafından ancak zorlukla teşhis edilebildi. Olayda şans eseri yaralı kurtulan Yusuf Er, arkadaşlarının korkunç ölümüne tanıklık ettiği için psikolojik olarak büyük zorluklar yaşadı ve Diyarbakır dışındaki bir hastanede tedavi görmeye başladı.









Olaylar sırasında 37 "nitelikli adam öldürme", 29 "adam öldürmeye teşebbüs", 3 bin 777 "mala zarar verme", 25 "alıkoyma", 395 "hırsızlık", 15 "yağma", 308 "iş yeri ve konut dokunulmazlığını ihlal", 13 "Türk bayrağını yakma", ve 7 "Atatürk'ü Koruma Kanunu'na muhalefet" suçu işlendi.









Tunceli'de 2, Mersin'de 3, Diyarbakır'da 34, Şırnak'ta 13, Batman'da 4, Şanlıurfa'da 19, Bitlis'te 8, Bursa'da 2, Mardin'de 36, Muş'ta 6, İstanbul'da 11, Bingöl'de 2, Hakkari'de 28, Siirt'te 13, Van'da 18, Gaziantep ve Adıyaman'da ise birer okul olmak üzere toplam 201 okul terör örgütü yandaşlarının saldırıları sonucu hasar gördü. Ancak devletin sağladığı imkanlarla tahribata uğrayan okullar kısa sürede onarılarak eğitim-öğretime açıldı.