Günümüzde estetik kaygılar nedeniyle dişlerini beyazlatmak için çözüm arayanların sayısı her geçen gün artıyor. Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Doç. Dr. Mağrur Kazak, dişlerdeki renklenmenin nedenleri ve son dönemlerde yaygınlaşan diş beyazlatma işlemleriyle ilgili merak edilenler hakkında bilgi verdi.
DEVAM ETMEK İÇİN TIKLAYINIZ..
Doç. Dr. Mağrur Kazak, dişlerde meydana gelen renk değişimlerinin dış kaynaklı, iç kaynaklı ve lekenin içselleştirilmesi olmak üzere üç ana sebepten kaynaklandığını belirtti. Dış kaynaklı renklenmeler, tütün, kahve, çay ve kola gibi maddelerden kaynaklanan lekeler ve kötü ağız hijyeni nedeniyle gelişirken, iç kaynaklı renklenmeler dişlerin gelişimi sırasında ve dişlerin sürmesinden sonra meydana geliyor.
Antibiyotik Kullanımına Dikkat
İç kaynaklı renklenmelerin üzerinde duran Dr. Kazak, hamilelik sürecinde plasenta bariyerini aşabilen geniş spektrumlu bir antibiyotik olan tetrasiklinin, diş gelişimi sırasında kullanıldığında sarımsı veya kahverengi-gri renklenmelere neden olduğunu belirtti. Dr. Kazak, dişlerde görülen renklenmenin şiddetinin, kullanılan tetrasiklin grubuna, kullanım süresine ve kullanıldığı zamanda dişin hangi formasyon fazında olduğuna bağlı olarak değişiklik gösterdiğini vurguladı. Hamilelik döneminde kullanılan tetrasiklin grubu antibiyotiklerin geri dönüşü olmayan renklenmelere neden olabileceği de önemli bir nokta olarak öne çıkıyor.
Aynı Günde Beyazlatma
Renklenmiş dişlerin beyazlatma işlemi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Kazak, bu işlemin hekim kontrolünde yapıldığında başarılı sonuçlar elde edildiğini ifade etti. Beyazlatma işlemi özel kimyasal ajanlar kullanılarak gerçekleştirilirken, mine ve dentin dokusundaki organik renk pigmentleri okside edilerek dişin rengi açılıyor. Dr. Kazak, çoğu vakada aynı gün içinde istenilen sonuca ulaşıldığını belirtti.
Dr. Kazak, beyazlatma işlemi yapılacak kişilerin diş minelerinde ciddi çatlak veya aşınma bulunmaması, aşırı hassasiyet problemi olmaması veya diş sıkma, gıcırdatma gibi parafonksiyonel alışkanlıkların bulunmaması gerektiğini belirtti. Ayrıca, aşırı sigara kullanımı ve yoğun çay/kahve içme alışkanlığı olan kişilerde de uygulama sonrası başarılı sonuçlar elde edilmediğini söyledi. Hamile ve emziren hastalara, 14 yaşından küçüklere ve beklentisi çok yüksek olan kişilere de beyazlatma işlemi yapılmaması gerektiğini ifade eden Dr. Kazak, ciddi renklenmiş dişlere sahip bireyler için lamina vener uygulamasının daha tatmin edici sonuçlar vereceğini belirtti.
Kontrolsüz İşlemler Kalıcı Hasar Oluşturabiliyor
Dr. Kazak, diş beyazlatma işlemine hastanın gülme hattının değerlendirilmesi sonrası başlanması gerektiğini belirtti. Beyazlatma tedavisinin hekim kontrolünde yapılması durumunda dişlerin zarar görmeyeceğini vurguladı. Ayrıca, diş hekimi kontrolü dışında ve bilinçsiz beyazlatma ürünlerinin kullanılması durumunda diş sert ve yumuşak dokularının ve ağızda var olan restorasyonların zarar görebileceği uyarısında bulundu. İnternette veya marketlerde satılan ve kişinin sadece tavsiye ile aldığı ürünlerin içerikleri, muhtemel yan etkileri ve biyouyumluluklarının bilinmediğinden, istenen beyazlığın elde edilemeyeceğini ve ciddi sorunlarla karşılaşılabileceğini ekledi.
Geniş Kesimler İlgi Gösteriyor
Doç. Dr. Kazak, diş beyazlatma işlemine ev hanımlarından ofis çalışanlarına kadar geniş bir kesimin ilgi gösterdiğini belirtti. Bu ilginin, beyaz dişlerin kişinin özgüvenini artırması ile ilgili olduğunu söyledi.
