Yavuz Yapıcıoğlu 1967'de Adana, Seyhan'da doğdu. Tam 9 kardeşten beşincisiydi. Baba kaynakçıydı, maddi sorunlardan dolayı ailesini de alarak 1969 yılında İstanbul'a yerleştiler. İstanbul onlar için yeni bir hayatın başlangıcı olacaktı. Yavuz burada ortaokulu bitirdikten sonra Yedikule Lisesi'ne başladı fakat lisedeyken artık okumak istemediğini anladı ve okulu bıraktı. Aslında kendi anlattığına göre ilkokulda ve ortaokulda hep sınıf birincisi olmuş. Okul hayatı erken bitince amatör olarak futbol oynamaya başladı.
Yedikulespor, Zeytinburnuspor, Pttspor en son Pttspor'a transfer olunca burada da memur olarak kaldı. 1988 yılında da askere alındı, askerde de Hava gücü'nde futbol oynayarak yaptı askerliğini. Yavuz askerden dönünce abilerinin yardımıyla nakliyecilik yapmaya başladı.
1991 yılında da akrabası Nazan'la evlendi. Nakliyecilik işi pek iyi değildi bu yüzden bu işi bırakarak deri ve ambalaj işine girdi fakat bu işte de başarılı olamadı. Yavuz ve eşi İstanbul'un Avcılar ilçesinde yaşıyorlardı. Kardeşlerinden bazıları buradayken bazıları Çorlu'da yaşıyordu. Yavuz'un abileri ona iş hayatında destek olmaya çalışıyorlardı ama Yavuz doğru düzgün bir işte tutunamıyordu. Çalkantılı giden iş hayatının yanında Yavuz'un başka bir yönü de vardı. 1992 yılında o yönü ortaya çıkmaya başlamıştı.
Avcılar'da arka arkaya 3 kadına saldırıp tecavüz etti. Tecavüz mağduru 3 kadın polise saldırganla ilgili eşkâliyle ilgili bilgi verebildi. Sırasıyla 3'ü de aynı eşkâli verdiler ama henüz Yavuz'a kimse ulaşamamıştı. Bu sırada Yavuz da saldırı boyutlarını arttırmaya karar vermişti.
HABERİN DEVEMI DİĞER SAYFADA>>>
CİNAYETLERİ TORNAVİDA İLE İŞLİYORDU
Cinsel saldırı ve gaspta bulunduktan sonra bu kez öldürmeye başlamıştı ölümlerin çoğu kesici, delici veya boğma üzerineydi. Kullandığı delici alette onun adıyla simgeleşen tornavidasıydı. Tüm saldırılarını dikkatsiz bir şekilde yapan Yavuz Yapıcıoğlu polis radarına takılmıştı.
Bu arada Yavuz'da garip bir şekilde etrafındaki herkese işlediği cinayetlerden ve saldırılardan bahsediyordu. Kahvehanelerin milletin ortasında öyle şeyler anlatıyordu ki insanlar inanmakta güçlük çekiyordu bu yüzden başına bela açılmıyordu.
MERAK ETME DELİ TAKLİDİ YAPAR 2-3 YIL YATAR ÇIKARIM’
Ayrıca abilerine de durumdan bahsediyordu. Yavuz'un akıl sağlığının yerinde olmadığını biliyorlardı onlarda bu yüzden pek bir şey demiyorlardı veya biliyorlardı ama kardeşi hapishanelerde çürümesin diye dilsizi oynuyorlardı. 1993 yılında eşinin doğum günü için evde abileriyle toplanmışlardı.
Bir süre sonra Tozkoparan Polis Karakolu'ndan polisler kapıyı çaldı, Yavuz'un bilgisine danışacaklardı. Karakola birlikte giden abisi ona ‘niye yaptın’diye serzenişte bulunuyordu. Yavuz da dönerek abisine ‘merak etme deli taklidi yapar 2-3 yıl yatar çıkarım’ dedi.
Yavuz Yapıcıoğlu bu saldırılardan dolayı tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi'ne gönderildi, hiçbir duruşmaya çıkmadı içeride psikiyatristler tarafından incelenince Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne gönderildi. Hastanede tedavisi sürerken babasının sayesinde izinli olarak çıkabiliyordu.
İZNE ÇIKIP, SALDIRILARA DEVAM ETTİ
Bu hafta sonlarından birinde 1994'te Zeytinburnu, Tozkoparan'da 3 kişiyi bıçaklamış kaçmaya çalışıyordu. Kaçarken gördüğü bir arabanın önünü keserek polis olduğunu söyledi. Arabaya bindikten kısa bir süre sonra şoförü de bıçaklayarak öldürdü.
Yavuz tam bir ölüm makinesiydi, bu adamın zapt edilmesi lazımdı. Sokaklara ehlileşmeden dönerse yine ciddi saldırılarda bulunacağı belliydi ama bir yandan da gerçekten akıl hastasıydı, içinde iki kişinin olduğunu düşünüyordu. Bu arada hastanedeyken bir gardiyanı da tuvaletten söktüğü muslukla kafasından yaraladı.
1996 yılında 46 raporu verilerek hastaneden taburcu edildi ve yeniden sokaklara döndü.Yavuz dışarı çıktığında artık bekardı, eşi onu hastanedeyken boşamıştı. Yavuz peşine düşmesin diye de izini kaybettirmişti. Hastaneden çıktıktan sonra ailesinin kiraladığı bir evde yaşamaya başladı.
Yavuz orada kendisine birde arkadaş edinmişti. Babasını ikna ederek onunda dışarı çıkmasına izin verdi daha sonra babasının yanında İbrahim'le beraber çalışmaya başladılar. 1997 yılında da Çorlu'da bir gecekondu tutup oraya yerleştiler.
İŞ ARKADAŞINI ÖLDÜRDÜ
Burada da Yavuz'un abisinin yanında kaynakçı da çalıştılar. İbrahim, Yavuz'a göre daha çalışkandı bu yüzden Yavuz çalışmayıp onun parasını yemek istiyordu. Haliyle İbrahim bu duruma kızınca kavgaya tutuştular. Yavuz, İbrahim'e göre daha tecrübeliydi İbrahim'i bıçaklayarak öldürdü.
HASTANEDEN ÇIKIP 6 KİŞİ DAHA ÖLDÜRDÜ
Bu cinayetin ardından yine hastaneye yatırıldı sadece 15 gün kaldığı hastaneden kaçma deneyimi başarılı olunca yeniden sokaklardaydı. Çıkar çıkmaz rahat durmayan Yavuz 6 kişiyi daha arka arkaya öldürdü. 1998 yılına kadar durmadan o sene içerisinde cinayet işledi.
Çorlu'da bir saldırı daha gerçekleştirdikten sonra polis tarafından görüldü ve ayağından vurularak yakalandı. Yeniden Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne gönderildi. Ceza ehliyeti olmadığı için hapishaneye gönderilemiyordu.
Yavuz Yapıcıoğlu'nu kapalı bir yerde tutmak imkânsızdı. Yaklaşık 10-15 gün sonra yeniden kaçmayı başardı. Akçay Beldesi'ne gitti oradan da İstanbul'a geri döndü.
Tekrar ailesinin yanına gittiğinde hastanede çok fazla eziyete maruz kaldığını,şok tedavilerinin onu fazlasıyla rahatsız ettiği için kaçtığını söyledi. Ailesi de her yerde arandığını bildiği halde Yavuz'u ihbar etmediler. 3 ay boyunca abisinin tuttuğu bir evde kaldı ama 1999 yılında yeniden sahaya çıktı.Zeytinburnu'nda bir kişiyi öldürdü daha sonra başkası bir abisi kendisine harçlık vermediği için adamın evini kundakladı abisi gidip onu hiç düşünmeden polise ihbarda bulundu.
Yavuz Yapıcıoğlu şimdi yeniden kaçmaya başladı. Bu arada kaçarken de bir hademeyi öldürdü, yeniden yakalandı ve Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne gönderildi. Yavuz 3 ay kadar sonra buradan da kaçmayı başararak Çorlu'ya geldi. Başka bir abisi ona torna dükkânı vererek bir iş sahibi olmasına olanak sağladı ama artık aile yüzüne bile bakmıyordu, kimseyle görüşmüyordu.
BABASINI ÖLDÜRMEK İSTEDİ
Buna kızan Yavuz bu kez de babasını öldürmeye gitti. Baba evinde bulundurduğu pompalı tüfekle karşılık verince Yavuz işini tamamlayamadan uzaklaşmak zorunda kaldı. 2002 yılında aralıksız saldırılarla devam etti, tornavidalı katil durdurulamıyordu. Kadın, erkek fark etmeksizin saldırıyordu.
Bazıları şans eseri yaralanarak kurtuluyordu bazılarıysa o kadar şanslı değildi. 24 Aralık 2002'de sonunda yeniden Çorlu'da yakalandı işlediği cinayetlerle ilgili yaşadığı evde deliller vardı bu kez hastaneye değil doğrudan mahkemeye çıkarıldı.
İSA PEYGAMBER OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Yargılanması Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Yavuz Yapıcıoğlu mahkemeler sırasında kendisini İsa Peygamber olarak adlandırıyordu. Ayrıca 1993 ve 1994 yılları arasında Merter'de bulunan 'Sis Tarikatı' adlı bir grupla hareket ettiğini iddia etti.
Bu grubu da kendisi gibi sapıkça eylemler yapan birileri olarak nitelendiriyordu. Tabi böyle bir tarikatın olup olmadığı hiçbir zaman kanıtlanamadı. Duruşmalar boyunca hiç yerinde durmuyordu sürekli ayağa kalkıp bağırıyordu aslında iyi bir insan olduğunu sadece bazen zaman ve mekan algılamasında sorun yaşadığını tam bu sırada cinayet işlediğini söylüyordu. İki kişilik barındırdığının farkındaydı.
Şakir T.'yi öldürmekten 28 yıl Salih B.'yi öldürmekten 16 yıl hapis cezası aldı aslında toplamda kendi itirafına göre 18 kişiyi öldürmüştü ailesine göre de 40'tan fazla kişiyi öldürmüştü. Ancak mahkemenin elinde net delil bulunan bu iki suçtu.
Yavuz Yapıcıoğlu Cumhuriyet tarihinin en çok cinayet işlemiş Türk seri katiliydi. Cinayet sayısı 18 de olsa 43 de olsa bu sonuç değişmeyecek. Anti-sosyal kişilik bozukluğu olmasına rağmen sonunda hapishanenin yolunu tutması gerekiyordu çünkü bu katil başka türlü zapt edilemezdi.
Yavuz Yapıcıoğlu şu anda da hâlâ hapiste cezasını çekmektedir.