Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali kapsamında sahnelenecek olan "Göçük Mehmet’le Bacaağzı Sohbetleri", emek mücadelesi ve kömür işçiliği tarihini derinlemesine işleyen, geçmişi günümüzle buluşturan özel bir tiyatro oyunudur. 29 Kasım Cuma günü 75. Yıl Sahnesi'nde izleyicileriyle buluşacak bu oyun, Zonguldak kömür havzasındaki işçilerin ve emekçilerin yaşamını, bir maden işçisinin gözünden aktarıyor. Oyun, tarihi olayları meddahlık geleneği ve komedi unsurlarıyla harmanlayarak izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunmayı amaçlıyor.

Emek Mücadelesi ve Maden İşçiliği Tarihi

"Göçük Mehmet’le Bacaağzı Sohbetleri", Zonguldak’ın kömür havzasındaki işçilerin yaşamını ve mücadelelerini anlatan bir sahne gösterisidir. Oyun, emekli bir maden işçisinin kendi yaşamından kesitler sunarak, kömür işçiliğinin zorlukları ve bu zorluklarla mücadele eden işçilerin emek mücadelesini gözler önüne seriyor. Zonguldak kömür havzası gibi Türkiye'nin önemli sanayi bölgelerinin tarihsel geçmişini derinlemesine inceleyen bu oyun, kömür işçiliğinin ne kadar zorlu ve tehlikeli olduğunu vurguluyor.

Göçük Mehmet’in hikayesi, izleyiciyi geçmişin derinliklerine götürürken, maden kazalarının ve işçilerin günlük yaşamındaki zorlukların duygusal boyutlarını keşfetmesini sağlıyor. Oyun, işçilerin aileleriyle ve çalışma koşullarıyla kurduğu bağları da ele alarak, sadece tarihsel bir anlatım sunmakla kalmıyor, aynı zamanda günümüzle de ilişkilendiriyor.

Tiyatro-1

Meddah Geleneğiyle Harmanlanmış Komedi

Oyun, geleneksel meddahlık geleneğini günümüz tiyatrosuyla buluşturuyor. Meddahlık, halk edebiyatının önemli bir parçası olup, genellikle anlatıcıların eğlenceli bir biçimde halk hikayelerini anlatmalarıyla bilinir. "Göçük Mehmet’le Bacaağzı Sohbetleri" de bu geleneği sahneye taşıyor. Ancak burada, dramatik bir temanın üzerine komedi unsurları eklenerek, izleyicinin duygusal bir yolculuğa çıkması sağlanıyor. Komediyle bezeli olan bu hikaye, Zonguldak’ın kömür işçileri ve emek mücadelesinin karanlık yanlarını yumuşatarak, aynı zamanda güçlü bir mizahi bakış açısı getiriyor.

İzleyiciler, hem gülecek hem de bu komedinin ardındaki derin anlamları keşfedecekler. Saydam fotoğraflar, şarkılar ve sahne dekorları, geçmişle günümüz arasında güçlü bir bağ kurarak, oyun boyunca izleyicilere görsel bir şölen sunuyor.

Saydam Fotoğraflar ve Şarkılarla Zenginleştirilmiş Anlatım

Oyun, saydam fotoğraflar ve şarkılar gibi görsel ve işitsel unsurlarla zenginleştirilmiştir. Zonguldak kömür havzasındaki işçilerin ve halkın yaşamını simgeleyen bu öğeler, geçmişin zorluklarını anlatırken aynı zamanda izleyicilerin bu dönemi daha iyi hissetmesini sağlıyor. Fotoğraflar, geçmişteki yaşamın kesitlerini sergilerken, şarkılar ise dönemin ruhunu yansıtan melodilerle oyunla bütünleşiyor. Bu öğeler, oyunun yalnızca bir tarihsel anlatı olmasının ötesine geçmesini sağlayarak, izleyicilere bir görsel ve işitsel deneyim sunuyor.

Ders saatleri öğretmenlerin kabusu oldu: Okullarda mobbing alarmı Ders saatleri öğretmenlerin kabusu oldu: Okullarda mobbing alarmı

Göçük Mehmet’in hikayesi, yalnızca bir maden işçisinin hayatı değil, aynı zamanda emek mücadelesinin, işçi sınıfının ve kömür işçiliğinin tarihsel ve kültürel bir yolculuğudur. Bu özel oyun, izleyiciyi geçmişle yüzleştirirken, aynı zamanda günümüzün toplum yapısı ve işçi mücadelesi hakkında da derinlemesine bir farkındalık yaratmayı hedefliyor.

"Göçük Mehmet’le Bacaağzı Sohbetleri", emek mücadelesine dair derin bir içgörü sağlarken, izleyicileri de eğlenceli ve düşündürücü bir tiyatro deneyimine davet ediyor. Oyun, Zonguldak’ın kömür işçiliği geçmişini ve emek mücadelesini anlatan en kapsamlı ve düşündürücü yapımlardan biri olarak dikkat çekiyor.

Kaynak: Cansel Yıldız