İsrail güçlerinin dün gece Han Yunus'un batısındaki Mevasi bölgesine ve kuzeydoğusundaki El-Karara Limanı çevresine yönelik 10 saat süren saldırıları sonrasında geri çekilmesinin ardından, bölgede büyük bir yıkım ve trajedi yaşandığı ortaya çıktı.
İsrail ordusunun geri çekilmesinin ardından yollarda ve tarım arazilerinde çok sayıda Filistinlinin cesedinin bulunduğu görüldü. Söz konusu Filistinlilerin, saldırılar sırasında ateşli silahlarla vurularak öldürüldüğü anlaşılırken, bölgedeki altyapıda ve evlerde büyük hasar meydana geldiği belirtildi.
Filistin resmi haber ajansı WAFA, Mevasi'deki saldırılarda en az 26 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Ancak, bu sayının daha da artabileceği endişesi ve gerçek boyutların henüz tam olarak belirlenememesi bölgedeki gerilimi daha da artırdı.
İsrail ordusunun bu saldırılarına ilişkin uluslararası toplumdan da tepkiler gelirken, bölgedeki tansiyonun yüksek seyretmeye devam ettiği gözlemleniyor.
İsrail'in "Güvenli" İlan Ettiği Mevasi Bölgesinde Büyük İnsani Kriz
İsrail'in daha önce "güvenli" olduğunu iddia ettiği Mevasi bölgesinde yaşanan dramatik durum, Filistinlilerin çektiği acıların boyutlarını bir kez daha ortaya koyuyor. Mevasi bölgesi, çok sayıda yerinden edilmiş Filistinlinin çadırlarının bulunduğu bir alan olarak dikkat çekiyor ve İsrail'in önceden güvenli olarak ilan ettiği bölgeler arasında yer alıyordu.
İsrail ordusu, Gazze kenti ile Gazze Şeridi'nin kuzey ve orta kesimlerindeki Filistinlilerin bu bölgeye gitmesini teşvik etmişti. Ancak, Mevasi'nin yaşadığı insani kriz, bu bölgelerin aslında güvenli olmadığını gösteriyor.
Mevasi'nin Han Yunus'taki kısmı, kentin en güneybatısında yer alıyor ve Deyr el-Belah kenti yakınlarına kadar uzanıyor. Bu bölgenin genellikle tarım arazileri ve kum tepelerinden oluşan Refah'a bağlı kısmı ise kentin en kuzeybatısında kalıyor.
Yaklaşık 9 bin Filistinlinin bulunduğu Mevasi'de, 2 bin kadarının bölgenin Refah'ta kalan kısmında yaşadığı tahmin ediliyor. Ancak, bölgedeki yaşam koşulları ve İsrail'in sık sık gerçekleştirdiği saldırılar nedeniyle insanlar güvende değil.
Mevasi bölgesindeki insani krizin derinleşmesi, uluslararası toplumun ve insani yardım kuruluşlarının dikkatini çekiyor ve bu konuda acil önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor.
