Türkiye’de artan enflasyon ve TL’nin hızla değer kaybetmesi, vatandaşları birikimlerini koruma çabasına yönlendirdi. Bu süreçte çeşitli yatırım araçlarına olan ilgi artarken, dünya genelindeki siyasi ve ekonomik gelişmeler, özellikle Ortadoğu’daki durum ve ABD Başkanlık seçimlerinin yaklaşıyor olması, piyasalarda belirsizlik yaratıyor. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) Eylül ayında faiz indirimi yapabileceği beklentisi de bu belirsizlikleri artırıyor. Bu ortamda yatırımcılar, doğru kararlar alabilmek adına ekonomistlerin görüşlerine daha fazla önem veriyor.
Mevduat Faizleri Yükseldi
Yatırım dünyasında sıkça tercih edilen mevduat faizleri, son dönemde yatırımcıların en çok ilgi gösterdiği alanlardan biri haline geldi. Mevduat faizlerinin yüzde 50’ye ulaşması, bazı yatırımcıları ev ve araba gibi varlıklarını satarak bu alanlara yönlendirdi. Ancak Mert Başaran, bu stratejinin risklerini vurgulayarak, mevduat faizine yönelmek için mülklerini satmayı düşünenleri uyardı.
"Bu Hataya Düşmeyin"
Başaran, "Bana danışanlara ‘Kesinlikle yapmayın’ diyorum" şeklinde konuştu. Örnek vererek durumu şöyle açıkladı:
"Bana soranlara ‘sakın yapmayın’ diyorum. Kısa vadede çok güzel para kazanmış oluyorsun. Örnek verirsek; Sen 10 milyonluk bir evi sattığında bunu bankaya koydun. Bankadan da yüzde 4 aldın diyelim. 400 bin TL para alıyorsun. Birinci yıl böyle güzelsin, ikinci yıl yine fena değilsin, 3 yıl diyorsun ki ‘Mert abi ya bu 400 bin lira eridi’ artık üçüncü yıl oldu para pul olmaya başladı. 10 milyondan bir gelen 400 bin lira vardı ya artık o sigara parası oldu. Ev al diyorum şimdi yeri ev oldu 500 milyon. 10 milyon kalmadı. Kısacası evini satıp faize koyduğun anda ilk yıl süper yaşarsın, 5 yıl kapısını alamazsın 10 yılda sokakta kalırsın."