Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine dayanılarak hazırlanan çalışmada, eşdeğer hane halkı gelirinin yüzde 60'ı yoksulluk sınırı olarak kabul edildi. Buna göre, Türkiye’de her üç çocuktan birinin yoksulluk içinde yaşadığı görülüyor.
İzmir’deki Olay Yoksulluğu Gündeme Taşıdı
İzmir'de anneleri geçimini hurda toplayarak sağlayan beş çocuğun evlerinde çıkan yangında hayatını kaybetmesi, Türkiye’de çocuk yoksulluğunun yakıcı boyutlarını tekrar gündeme taşıdı. TEPAV tarafından yayımlanan çalışma, yaş gruplarına göre yoksulluğun derinliğini gösterirken, özellikle küçük yaştaki çocuklarda bu oranın çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor.
Çocuk Yoksulluğu Oranı Yüzde 31’i Aşıyor
TEPAV araştırmacıları Ekrem Cünedioğlu ve Yağmur Uzunırmak'ın hazırladığı çalışmada, çocuk yoksulluğu oranının yüzde 31,3 olduğu ve 2017’ye kıyasla yükseliş trendinde olduğu belirtiliyor. Medyan gelirin yüzde 60’ının altında yaşayan çocuklar dikkate alındığında ise yoksulluk oranı yüzde 42,2’ye çıkıyor. Özellikle bebeklik dönemindeki (0-2 yaş) çocuklarda yoksulluk oranının yüzde 41,4, çocukluk (3-14 yaş) dönemindekilerde ise yüzde 43,8 gibi oldukça yüksek seviyelerde olduğu görülüyor.
2 Milyon Çocuk Derin Yoksulluk İçinde
TEPAV tarafından yayımlanan Hakan Yılmaz’ın araştırmasında ise Eurostat’ın metodolojisi kullanılarak, 2023 yılında çocuk yoksulluğu oranı yüzde 34,4 olarak ölçülmüş durumda. Yılmaz'ın hesaplamalarına göre, Türkiye’de 2 milyon çocuk “derin yoksulluk” içinde yaşıyor. Çalışmada ayrıca, çocuklara yönelik sosyal yardım ve koruma politikalarının AB ortalamasının oldukça gerisinde olduğu vurgulanıyor.
“Temel Hizmetlere Erişimde Ciddi Engeller Var”
TEPAV araştırmacılarından Ekrem Cünedioğlu, çocuk yoksulluğunun yalnızca ekonomik sıkıntılarla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda sağlık, eğitim ve güvenlik gibi temel haklara erişim konusunda da büyük sorunlar yarattığını belirtiyor. İzmir’de yaşanan olayın, çocukların sağlıklı ve güvenli koşullardan mahrum büyüdüklerini gösterdiğini söyleyen Cünedioğlu, çocuk yoksulluğunun fiziksel ve zihinsel gelişim üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.
Acil Çözüm Gerekiyor
Türkiye’de çocukların güvenliği ve refahı için sürdürülebilir politikaların hızla hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Cünedioğlu, çocukların eğitim, sağlık ve güvenlik hizmetlerinden eşit şekilde yararlanabilmesi için devletin sosyal destek programlarına ağırlık vermesi gerektiğini ifade ediyor. Cünedioğlu, "Çocuklarımızın geleceği için kapsamlı politikalar geliştirilmeli; yoksulluğun yarattığı kısır döngüyü kırmak için adımlar atılmalıdır," diyerek, konunun sosyal adalet ve çocuk hakları açısından büyük bir önem taşıdığını belirtti.