İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener 26 Ağustos’da Afyonkarahisarda önemli açıklamalar yapacağı bilgileri ülke gündemini uzunca bir süre meşgul etti.
Nihayet o gün geldi çattı.
31 Martta yapılacak olan yerel seçimlerde büyük şehirlerde pazarlık gücünü yükseltmek için “Yüksek Volümlü perdeden” Sayın Akşener yine sağa sola mesajlar gönderdi.
Ne mi dedi ?
-Ben ve arkadaşlarım makam, mevki peşine düşecek olsaydık bize saraylar vaat edilirken, elektriği kesilen salonlarda hayır diye haykırmazdık.
-Biz, hakikate yol verdik, ama onlar, yalanlar üretmeye devam ettiler. Ez cümle; ben sustum ama, “yüzde 60 ile kazanırız.” diyenler susmadı. Ama o verileri, yırtıp atanlar susmadı. Televizyonlara çıkıp, utanmadan, sıkılmadan, yüzsüz yüzsüz, seçimin faturasını, bize yüklemeye kalktılar.
-Biliyorsunuz önümüzde, yerel seçimler var. 2023 seçimlerini, çantada keklik görenler, şimdi de yerel seçimleri, âdeta bir genel seçim havasında, değerlendirmeye başladılar. Yine tüm gündemi, sayısal oranları yarıştırarak, ittifaklara çekmeye çalışıyorlar.
-Hâlbuki yerel seçim, bir genel seçim değildir. Her yörenin, belirli özellikleri vardır. Her siyasi parti, o yöreyi bilen, tanıyan, ve geliştirme iddiasında olan, kadrolarıyla birlikte, milletin huzuruna çıkar.
-Eğer ki, toptancı bir anlayışla, yerel seçimi, bu niteliğinden uzaklaştırıp; Merkez-yerel bütünleşmesine götürür; ya da sayısal ittifaklara yönlendirirsek; bu, yereli ortadan kaldırmak olur.
Yereli ortadan kaldırmak ise, demokrasiyi ortadan kaldırmaktır. Çünkü yerel seçimler, çoğulculuğun yaşadığı yerdir.
-Yerel özellikler ve talepler doğrultusunda, elbette işbirlikleri olabilir. Ancak biz, İYİ Parti olarak; Hür ve millî siyaset anlayışımız gereği; Gizli gündemleri olan, kendi menfaatleri için, bizim sırtımızda kurban kesen, şahsi hayallerini ve kariyerlerini önceleyen, mevcut güç ve siyasal ilişkilerine, destek arayan, marjinal ve bölücü yapılarla yakınlaşan, hiç kimseyle, herhangi bir işbirliği yapmayacağız. Çünkü böyle bir iş birliğinin;-Milletimize, hiçbir yararının dokunmayacağı gibi, hem siyasete, hem de partimize, zarar vereceğini düşünüyoruz.
Dün neredeysek, bugün de oradayız. Bizim, hiçbir zaman, birilerinin yaptığı tanımlamalara, ihtiyacımız olmadı. Ne omuz atarak, ne de omuz vererek, birilerinin bize, istikamet çizmesine, asla izin vermedik.
Bütün bunları alt alta sıraladığımızda İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in 31 Martta yapılacak yerel seçimlerde yine adı 6 lı masa olmasa da “şu ilde bizi siz destekleyin, şu ilde biz sizi destekleyelim” modeli ile birlikte hareket edeceklerini tahmin ediyorum.
Hatta tahmin değil iddia ediyorum.
Çünkü Nasıl 6 masadan kalktığında onu geri döndüren o irade , yine bu kesime talimat verecek seçimlere anlaşarak gerecekler.
Aksini düşünenler için matematiksel şu rakamlara bi bakmalarını öneririm.
Diyelim ki İYİ Parti Ankara’da Mansur Yavaş ile seçime girdi.
4.5 yıldır hizmetten öte Sanal medyada başarısından dolayı Sayın Yavaş en iyi ihtimalle %10 kişisel oy aldı, İyi Parti’de % 10 alsa , “20 ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını kime verirler.
Tersine bakarsak CHP’nin adayı tek basına Mansur Yavaş oldu, Alacağı oy % 25-30 bandında. Bu denklemde ülkücülerin de oy vereceği tartışılır.
Yani Sayın Akşener’ın yüksek perdeden konuştuğuna bakmayın, dönüp dolaşacağı yer yine işbirliği altında seçimlere ortak girmek olacaktır.
Sn. Akşener’ın başka çaresi yok
Mevla’m Ne eylerse güzel eyler.