TCMB Başkanı Karahan, enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 44 seviyelerine ulaşacağını belirterek, enflasyonun önümüzdeki yıllarda düşüş göstermeye başlayacağını söyledi. Karahan, 2025 yılı için enflasyon tahmininin yüzde 21, 2026 yılı içinse yüzde 12 olarak belirlendiğini açıkladı. Yıl sonu enflasyon tahmininin ilk etapta yüzde 34, ardından ise yüzde 38 olarak belirlenmişti. Ancak mevcut ekonomik koşullar ışığında, enflasyon beklentisi daha da yukarı çekildi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN ENFLASYON AÇIKLAMASI
TCMB Başkanı Karahan’ın açıklamalarının ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan da enflasyonla ilgili dikkat çekici bir değerlendirme geldi. Kırgızistan ve Macaristan ziyaretleri sonrası uçakta gazetecilerin gündemdeki sorularını yanıtlayan Erdoğan, Türkiye’nin enflasyonla mücadelesine dair mesajlar verdi. Erdoğan, enflasyonun düşüşe geçeceğine inandığını belirterek, "İnşallah faizle birlikte enflasyon da düşecek. Bundan hiç endişeniz olmasın," ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı, yıllar önceki uygulamalara atıfta bulunarak, 2021 yılında enflasyonun düşüş gösterdiği dönemde faiz oranlarının düşük tutulduğuna dikkat çekti. Erdoğan, bu sürecin yeniden ülke gündemine taşınacağını ve enflasyonun inşallah hızlı bir şekilde düşeceğini vurguladı. "Son 2 ay içinde enflasyonda inişleri hep beraber göreceğiz. Hatırlayın, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek döneminde faiz 4 küsür seviyelerindeydi ve enflasyon da 5-6 seviyelerine kadar düşmüştü. Şimdi bunu yeniden ülkemizin gündemine getireceğiz," diye konuştu.
"FAİZ SEBEPTİR, ENFLASYON NETİCEDİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte yaptığı açıklamalarla da sıkça gündeme gelen faiz ve enflasyon ilişkisine bir kez daha vurgu yaptı. 2021 yılında partisinin grup toplantısında "Faiz sebeptir, enflasyon neticedir" diyerek faiz indirimi konusunda taviz vermeyeceğini açıklamıştı. Erdoğan, faizle enflasyonun ters orantılı olduğuna inandığını belirterek, yüksek faiz oranlarının enflasyonu körüklediğini savunmuştu.
Bu açıklamalar doğrultusunda, Türkiye'de faiz oranlarının enflasyon oranlarının altında tutulması gerektiği görüşü benimsenmişti. Ancak bu politika, faiz indirimlerinin ardından fiyatların hızla artmasıyla birlikte Türkiye’yi yüksek enflasyon dönemine sokmuştu.