Ticaret merkezi şeklinde tasarlanan oldukça modern bir görüntüye sahip İtfaiye çarşısı ve 7 katlı Ofis 110 binası müzayede yöntemiyle satışa sunulmuş ve yoğun taleple karşılaşmıştı. Aradan geçen 9 aylık süre içerisinde mülk sahipleri gerek çarşı, gerekse ofis bölümünde ki eksiklerin giderilememesi nedeniyle mülklerini ne hizmete açabildi, nede kiraya verebildi.
ANAHTARLAR 22 OCAK’TA TESLİM EDİLDİ AMA…
İtfaiye çarşısı dükkanları ve Ofis 110 mülk sahiplerine Emlak Konut tarafından 1 Ocak 2024 tarihinde anahtarları teslim edildi. Mülk sahipleri aldıkları ofisi ve dükkanları ancak o gün görebildi. Asansörlerin çalışmadığı, elektriğin bağlanmadığı, içerisinde suyun akmadığı ve ısıtma sisteminin eksik olduğu bir hizmet binasını teslim almak istemeyen Mülk sahipleri Emlak konut tarafından yönetim oluşturulmak üzere itfaiye çarşısı bodrum katında mum ışığında yapılan toplantıyı terk ederek yönetimin emlak konut tarafından oluşturularak eksiklerin giderilmiş bir vaziyette çarşı ve ofisi teslim etmelerini istedi. İkinci bir toplantı 9 Mart 2024 tarihinde Altındağ belediyesi Yunus Emre Kültür merkezinde gerçekleştirildi ancak İtfaiye çarşısı Ticaret merkezinde mülk sahiplerinin taşınabileceği veya kiraya verebileceği eksikliklerin giderilmesi adına hiçbir adım atılmadığı görülerek toplantı tamamlanamadan bitirildi.
ASANSÖRE ELEKTRİK VERİLDİ ASANSÖRLER ARIZALI ÇIKTI
O günden bugüne kadar Mülk sahipleri Emlak konut ve Çevre Şehircilik Bakanlığının yolunu bireysel olarak aşındırsa da herhangi bir sonuç alınamadı. Emlak Konut çareyi Ticaret merkezine yönetici atamakla bulsa da yöneticinin girişimleri de Ticaret merkezinin yakın zamanda hizmete açılmasına fayda etmedi. Ticaret merkezinin elektriği açıldı, asansör tam çalışacak derken Asansör firmasının yaptığı hatadan asansörlerin çalışamayacağı ortaya çıktı. Firma hemen müdahale edemeyeceğini ellerinde ki işlerin tamamlanması sonrasında müdahale edebileceğini söylediği ortaya çıktı.
ASKİ YÖNETMELİK DEĞİŞTİ DİYEREK SU VERMEDİ
İtfaiye çarşısı mülk sahiplerine bir darbede ASKİ’den geldi. Ticaret merkezinin su aboneliğinin açılması için ASKİ’ye yapılan müracaatta yönetmeliğin değiştiği ve tesisatta değişiklik yapılması gerektiği bildirilerek Ticaret merkezine su verilmedi.
İşyerlerine kavuşamayan mülk sahipleri her ay aldıkları mülklerin kredisini ve aidatlarını ödemelerine rağmen itfaiye çarşısı Ticaret merkezinde ki eksikliklerin giderilmemiş ve her gün yeni bir olayla karşılaşmış olmalarına artık dayanamadıklarını ifade ettiler. Mülk sahiplerinin yaptığı ortak açıklamada şunlara yer verildi.
MÜLK SAHİPLERİNDEN ORTAK AÇIKLAMA
Ekonomik sıkıntıların çekildiği günlerden geçerken belki bir yatırım imkanı olur diyerek elimizde avucumuzda var olanı seferber ederek Devletimizin kurumu TOKİ nin yaptığı OFİS 110 işmerkezinden ofis aldık. Gerekli peşinatları ödeyerek taksit ödemelerini de yaptık. Bizler ödeme yükümlülüğümüzü tabiki de yapmalıyız. Ancak bizden bu Ofisler için alınan binlerce TL nin bir karşılığı olmalı alınan paralar karşılığında bizlerde mülkümüze tam ve noksansız kavuşmalıyız. Ancak aylar geçmiş olmasına rağmen binlerce lira peşinat ve taksit ödenmiş olmasına rağmen ofislerimizi faal kullanamıyoruz. Gerek asansör eksikliği, gerek elektrik ve benzeri eksiklikler sebebiyle ofis müdahale edilmezse harap olup gidecek. En son olarak ASKİ den su aboneliği için müracaat edildiğinde bu kadar da olmaz denilecek bir gerekçeyle binlerce liralık masraf daha talep edilmiştir. Tesisat döşendiğinde var olan yönetmeliğin değiştiği gerekçe ileri sürülmüş ve bize söylenen 300 bin TL ye yakın bir ilave masraf çıkarılmıştır. Yüklenici firma ve TOKİ nin adeta birbirine sorumluluk attığı ve sorunun çözümünün bürokrasinin çıkmaz sokağa dönen koridorlarında çözümsüz kalacağı yere doğru sürüklenmektedir. Toki müteahhiti sorumlu tutarken, müteahhit ben yaptım Aski yönetmeliği değiştirdi demektedir. Su gibi asli bir ihtiyaç için daha yapıcı olması gereken kurumlarımızın bu konuda inisiyatif de alarak olabilecek en hızlı şekilde mağdur edilen mülk sahiplerini Cumhuriyetin başkenti Ankara’nın merkezinde bürokratik bir meseleyi bile aşamayan ve mağdur edilen konuma düşürülmemelidir.
