İstanbul Valiliği’nin, Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında 78 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından başlattığı yangın denetimleri uygulaması, ülke genelindeki yangın güvenliği konusunda atılmış önemli bir adım. İstanbul’da kamu ve özel sektör işletmelerinin denetlenecek olması, hem can güvenliği hem de yangın güvenliği açısından kritik bir önlem. Bu uygulama, yerel yönetimler ve ilgili birimlerin iş birliği içinde yangın güvenliği mevzuatına uyumu sağlamayı hedefliyor. Ancak bu önemli adım, yalnızca İstanbul’la sınırlı kalmamalı, başkent Ankara’nın da öncülük etmesi gereken bir süreç olmalıdır.

Ankara, hem Türkiye’nin başkenti hem de bürokratik merkezi. Tüm kamu kurumlarının kalbinin attığı bu şehir, devletin tüm idari yapısının en üst düzeyde olduğu yerdir. Bu özelliğiyle Ankara, ülkenin her köşesine örnek olabilecek uygulamaları hayata geçirmekle yükümlüdür. Dolayısıyla, İstanbul’daki yangın denetimlerinin benzerini başkentte de görmek, başta kamu binaları olmak üzere tüm özel sektör işletmelerinin denetlenmesi, güvenlik tedbirlerinin artırılması oldukça önemlidir.

Ankara’nın yangın güvenliği konusunda öncü adımlar atması, sadece başkent için değil, tüm Türkiye için bir model oluşturur. Başkentte yapılacak denetimler, bu tür faciaların önüne geçilmesi adına kritik bir fırsat sunacaktır. Ankara’daki denetimler, İstanbul’daki uygulamanın çok ötesine geçerek, tüm kamu ve özel sektör binalarındaki yangın güvenliği standartlarının eksiksiz bir şekilde sağlanması için gereken adımları atmalıdır. Bu bağlamda, sadece yangın güvenliği değil, afetlere hazırlık, acil durum eylem planları ve gerekli eğitimin verilmesi gibi konularda da Ankara’nın öncülük yapması beklenmektedir.

Bolu’daki yangın faciası, hayatımızda bir dönüm noktası olmalı. Ne yazık ki, çoğu zaman büyük felaketler, sistemin eksikliklerini görmemizi sağlar. Ancak bu tür acıların tekrarlanmaması için önceden tedbir almak, hem devletin hem de toplumun sorumluluğudur. Ankara, bu anlamda liderlik yaparak, ülke genelindeki yangın güvenliği konusunda güçlü bir örnek teşkil edebilir. Ayrıca, başkentteki denetimlerin şeffaf, hızlı ve etkin bir şekilde yapılması, vatandaşların güvenliğe olan inancı artıracaktır.

Sonuç olarak, İstanbul’un başlattığı bu olumlu adım, Ankara’nın da katılımıyla güçlenmeli ve Türkiye genelinde hayata geçmelidir.

Ankara, yangın güvenliği konusunda acil ve kapsamlı bir adım atmalıdır. Başkentteki tüm kamu ve özel sektör binalarının hızla denetlenmesi, yangın güvenliği standartlarının gözden geçirilmesi ve eksikliklerin tespit edilerek giderilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Ayrıca, bu süreçte binaların yangın yönetmeliklerine uygun hale getirilmesi, gerekli yangın tatbikatlarının yapılması ve acil durum planlarının güncellenmesi gerekmektedir. Yapılacak bu iyileştirmeler yalnızca başkentteki binaların güvenliğini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye genelinde yangın güvenliği kültürünün güçlenmesine de öncülük edecektir. Ankara, bu sorumluluğu üstlenerek, hem vatandaşlarının güvenliğini sağlamış olacak hem de yangın güvenliği konusunda ülke genelinde örnek teşkil edecek bir liderlik sergileyerek, diğer iller için bir model oluşturacaktır. Bu tür önlemler, hem toplumun güvenliğini artırır hem de yangınlarla mücadelede daha etkin bir sistemin kurulmasına zemin hazırlar.

Mukadder ben; Ankara’nın hem yönetimsel gücü hem de etki alanı açısından ülke çapında etkili bir yangın güvenliği hareketinin öncüsü olmasını dileyen...

Sevgilerimle...