Dibe vurmak bir kişinin çok kötü bir duruma düşmesi, çaresiz kalması, bir çözüm yolu bulamaması anlamına gelir. Halk arasında çok yaygın olarak kullanılan bir deyimdir. Hepimizin yaşamında bazen öyle dönemler yaşanır ki; çaresizlik, mutsuzluk, umutsuzluk gibi duyguların pençesine düşmüş hissederiz. Bu duygular günden güne benliğimiz tüketir ve sonunda dibe vurduğumuzu kendimize itiraf etmek durumunda kalırız...
Muhtemelen hepimiz hayatımızın bir döneminde dibe vurduğumuzu hissetmişizdir. Hayat bazen bizi yıkıp geçen kendimiz dağılmış ve umutsuz hissetmemize sebep olan ruhsal, duygusal ve fiziksel güçlükler sunar. Bu noktaya geldiğimizde tek bir çıkış yolu vardır aslında, çünkü dipten daha aşağı gidemeyiz. Dibe vurmak bir son değil ,tekrar yükselmek için yeni bir başlangıçtır.
Hayatımızda yara almamıza, cesaretimizin sönmesine, dibe vurmuş hissetmemize sebep olan problem, sıkıntı her ne olursa olsun; eskiden olduğumuz yere yavaş yavaş tırmanmak zorundayız.Hayatımızı yeniden inşa etmek durumundayız. Problemlerimizden kurtulabilmek için gerçekten zor , tatsız ve yavaş işleyen bir süreçten geçmemiz gerekebilir. Bireysel gayretimiz ve çabalarımız elbette çok kıymetli; asla pes etmeden ve inancımızı yitirmeden gayretimizi sürdürmeliyiz.
Tam bu noktada önemli olan dibe vurmanın ,derin çaresizliğin, tükenmişliğin; bizim ışığı görmemize, olduğumuzdan daha iyi hale gelmemize yardımcı olacak bir öğreti olduğunu anlayabilmemizdir. Öyle ki dibe vurmak, yükselişin başlangıcıdır. Zorlu zamanlar hayatımızı değiştirmemize ve geliştirmemize, içsel gücümüzü keşfetmemize, maneviyatımızı güçlendirmemize, olumlu anlamda dönüşüp olgunlaşmamıza fırsat sunar .
Yani aslında tüm dibe vuruşlar bizlere bir hayat dersi verir. Yapmamız gereken süreci kabullenmek ,gelecek faydaları beklemek ve çok daha güçlü bir insan olarak süreci tamamlamış olmaktır.
Hz.Mevlana bir deyişiyle bizlere muhteşem bir ışık tutmuş;
‘‘Kuyu dibinde kaldım diye kırılma, belki oradan bile bir kapı açılır.Yusuf kuyudan sultan oldu unutma’’
Mukadder ben; hepimizin hayatın zorlu süreçlerinde tıpkı simurg kuşu gibi küllerimizden tekrar doğabilecek manevi güç ve potansiyele sahip olduğumuzu bilen ve içtenlikle inanan…
Sevgilerimle…