Malesef ki bugünlerde, pek çok şeyin yüzeyde göründüğü gibi olmadığı, insanların birbirine olan bağlarının çıkar ilişkileri ve manipülasyonlarla şekillendiği bir dünyada yaşıyoruz. Gerçek samimiyetin, dürüstlüğün, ve içtenliğin giderek daha az bulunduğu bu dönemde, hayatımıza giren insanlar da bazen birer yansıma olmaktan öteye geçemiyor. Ancak bu karanlık ortamda, hala gerçek sevgiyi ve bağlılığı kalbiyle hissedebilen, hiçbir çıkar beklemeden sevebilen insanlar da var çok şükür ki. Ve bu insanlar… İşte onlar sahip olabileceğimiz hayatımızdaki en değerli varlıklar.
Samimiyetle seven bir insan, hiçbir menfaat gütmeden, sadece seni sen olduğun için ve senin sevgine de inandığını için sevebilir. Onun sevgisi, ne bir hesaplaşma, ne de bir karşılık bekleyen bir ilişki temelinde şekillenir. Alabildiğine saftır bu sevgi. Gerçekten seven biri, sadece seni mutlu etmek için çabalar, seni daha iyi bir insan yapmayı hedefler, ve her zaman yanında yürüyen bir yol arkadaşı olmaya adamıştır kendini... İşte bu tür insanlar, aslında hayatımızdaki en kıymetli hazinelerdir. Ama çoğu zaman, ne yazık ki bu tür insanları fark etmekte geç kalırız.
Riyakarlığın, samimiyetsizliğin ve çıkar ilişkilerinin en yüksek noktalara ulaşmış olduğu bir dönemde, bu tür saf sevgileri bir kenara atmak, göz ardı etmek ne kolaydır!!! İnsanlar sahte gülüşlerle, sözde dostluklarla ve bazen de seninle hiç ilgisi olmayan trajik hikayelerle sarar etrafını. Ama kalbinde hiçbir gerçeklik barındırmayan bu bağlar, içi boş birer kabuktan başka bir şey değildir. Oysa gerçek sevgi, kalpte atar. Yani öyle bir sevgi ki, hiçbir zaman çıkar beklemez, hiçbir zaman yüzeysel değildir. Bu sevgi, bazen sadece bir bakışta, bir gülümsemede, bir yardımda kendini gösterir. Ama en önemlisi, birinin seni olduğu gibi kabul etmesidir. Bütün zaafların, mecburiyetlerin ve zorunluluklarınla.
Her ne kadar çevremizdekiler, çıkar ilişkileri ve manipülasyonlar ile bağlar kursa da, samimi bir sevgiyle yaklaşan biriyle karşılaşmak nadir bir lütuftur. Eğer böyle birini hayatında bulduysan, ona sımsıkı sarılmalısın. Çünkü gerçeğiyle seven bir insan, en derin duygusal bağları oluşturur, ve bir gün kaybolduğunda ise, kalbinin en derin köşelerinde büyük bir boşluk bırakır.
Ne yazık ki, insanlar, çıkarlar uğruna, bu kocaman yürekten gelen sevgiyi samimiyeti ve güveni ihmal edebiliyor.
Çok seven bir insan kırıldığında, sevgisi kadar güçlü kırılır ve sevgisi kadar uzaklaşır. Kırılan kalp bir daha eskisi gibi olabilir mi? eski sıcaklığına ulaşabilir mi? Sevginin gücü bunları yeniden sağlayabilir mi? Bu yüzden, samimi bir sevgiyi kaybetmemek için, ona sahip çıkmak gerekir, hiç uğruna harcamamak...
Çıkar ilişkileri ve yüzeysel bağlar, zamanla solan ve silinen birer iz bırakırken, gerçek sevgi bir ömür boyu kalır.
Bugün, belki de hayatındaki o samimi sevgiyi fark etme zamanıdır. Onu kaybetmeden önce, kıymetini bil ve ona sahip çık. Çünkü gerçek sevgiyi kaybettiğinde, onu geri getirecek bir şey yoktur. Ve unutma, kalpten seven biri, her zaman güçlü bir sevgiyle geri döner. Ama bazen, geri dönmek için çok geç olabilir.
Mukadder ben; gerçek sevgiyi bulan, değerini ve kıymetini zamanında bilmeyi başaran; koca yürekleri sevgiyle selamlayan...
Sevgilerimle...